Bölüm 45

1.4K 114 56
                                    

6 ay sonra
-Paul'un doğum günü-
Marinette
Hamileliğimin 9 ayımdaydım. Bebeğimin cinsiyeti kızdı. Zorla haraket ediyordum. Paul'un doğum günüydü 5 yaşı olacaktı bu gün. Evde büyük bir kutlama olucaktı. Yemekleri hazırlıyordum. Paul babasıyla alış verişteydi. Doğum günü olduğu için istekleri çöktü. Bu gün Parisin raflarında oyuncak kalmayacaktı. Bundan emindim.
-Flora: Kızım. Hadi kalk hemen.
-Marinette: Neden?
-Flora: Hamile, hamile yaptığın iş mi? Herşeyi çalışanlar hazırlar. Kendini yorma kızım.
-Marinette: Kafam karışıyor. Yapacak bir işim yok zaten.
-Flora: Hayır izin vermem. Hadi kalk. Git süslen. Hadi, hadi!
-Marinette: Tamam büyükanne.
Karnımı tutup kalkmıştım. Yavaş yavaş yukarı çıkıp üzerimi değiştim.
Paul'un gelmişti. Evin heryerinden sesi duyuluyordu.
-Paul: Mama! Neredesin?
Kapıdan odaya bakıp içerde olduğunu görüp yanıma koştu.
-Adrien: Paul, Marinette'i yorma.
-Marinette: Noldu bitanem?
-Paul: Bir sürü oyuncak aldık. Hepsini çocuklara verdim sonra. Birlikte oynadık.
-Marinette: Çok güzel yapmışsın bitanem. Seninle gurur duyuyorum.
-Adrien: Annene dinlenmesi için zaman ver Paul.
-Marinette: Beni yormuyor Adrien. Endişelenme.
Adrien yanıma gelip karnımı okşamıştı.
-Adrien: nasılsın?
-Marinette: Iyiyim. Bu gün neyse garip hissediyorum.
-Paul: Mama kardeşimi ne zaman göreceğim?
-Marinette: Bilmem. Yakın zamanlarda ola bilir.
1 saat sonra aşağı inmiştik. Herkes gelmeğe başlamıştı. Kapıyı açıp herkesle görüşmeye başladım.
-Marinette: Hoşgeldiniz.
Herkes buradaydı. Chloe ve kızı, John, Alya, Nino, Adrien'in bazı yakın arkadaşları. Ellerindeki hediyeleri Paul'a vermişlerdi. Bazılarının çocuklarında gelmişti.
-Paul:(fısıltıyla) Mama, onlarla oynaya bilirmiyim?
-Marinette: Tabi bitanem.
Paul koşarak diğer çocukların yanına gitmişti. Biraz sohbet etmiştik. Herkes konuşup, eğleniyordu. Çalışanlar masayı hazırlamıştılar. Hepimiz sofraya geçmiştik. Herkes bizi tebrik ediyordu. Yemekleri yemiş, kadehleri kaldırmıştık. Bende kadeh kaldırdım ama içmedim. Bebeğime zarardı.
Yemekler bitmişti. Kendimi kötü hiss edip mutfağa gitmiştim.

Adrien
Etrafa baktığımda Marinette yoktu. Bahçeye baktım, mutfağa baktığımda
Marinette oturmuş su içiyordu.
-Adrien: Hayatım? Iyimisin?
-Marinette: Oh, evet evet iyiyim. Sen misafirleri yanlız bırakma.
-Adrien: Benim için sen değerlisin.
Yanına gidip saçını okşadım. Ayağa kalktı.
-Marinette: Iyiyim. Içeri geçelim.
-Adrien: Emin misin?
-Marinette: Evet. Pastayı getiriyorum. Paul'u ve çocukları yemek odasına götür.
Alnından öpüp Paul'un yanına gittim.
-Adrien: Hadi minikler. Pasta geliyor!
Çocuklar koşarak yemek odasına gittiler. Peşlerinden bende gittim.
Marinette pastanı getirmişti. Paul'u kucağıma aldım. Dudaklarını büzerek mumu üfledi. Herkes doğum günü şarkısını söylüyordu.
-Adrien: Iyi ki, doğdun oğlum.
-Marinette: Iyi ki, doğdun bitanem!!
Marinette Paul'a sıkıca sarılıp öpücüklere boğdu.
Pastanı kesip herkese dağıttık.

Akşam
Misafirlerin yarısı gitmişti. Evde sadece John, Nino ve Alya kalmıştı.
Hepimiz salonda oturmuştuk. Nino ve Alya fısır fısır konuşuyorlardı.
Marinette: Oh..
-Adrien: Ne oldu?
Marinette elini karnına koydu. Karşısında eğilip elini tuttum.
-Marinette: Adrien!! Bebek.. Doğuruyorum!!
Marinette'in bağırmasıyla herkes ayağa kalktı. Arabanın anahtarlarını aldım.
-Marinette: Adrien!! Çabuk ol!
-Adrien: Tamam, tamam.
Marinette yardım edip arabaya götürdüm.
-Adrien: John! Paul size emanet.
-John: Tamam Kuzen. Geliyoruz peşinizden.
Arabanı çalıştırıp hastaneye gittik. Marinette tırnaklarını elimin içine geçirmişti.
-Adrien: Derinden nefes al. Sakin olmağa çalış.
-Marinette: Ohh.. Adrien çabuk ol.
-Adrien: Heyecanlandırma beni.
10 dakika sonra Hastaneye varmıştık.
Marinette doğumhane'ye almışlardı. Biraz geçtikten sonra John ve diğerleri gelmişti.
-Paul: Baba!
Koşarak bana sarıldı. Kucağıma aldım.
-John: Birşeye ihtiyacın varmı?
-Adrien: Benim yok.
Alya'nın yanına gittim.
-Adrien: Marinette'in kıyafete ihtiyacı olacağını düşünüyorum.
-Alya: Ben herşeyi getirdim. Arabada, Adrien.
-Adrien: Oh, tamam. Teşekkürler.
Heyecandan ölücektim. Sonunda doktor çıkmıştı.
-Adrien: Nasıllar?
-Doktor: Tebrik ederim, kızınız oldu. Anne ve Bebeğiniz durumu gayet iyi. Odaya alındıktan sonra göre bilirsiniz. Biraz sonra Marinette'in ziyarete gitmiştim. Onun için büyük bir çiçek buketi yaptırmıştım. Romantiklikte üstüme yoktur.
Marinette yorgun şekilde gülümsedi.
-Paul: Mama!
Koşarak annesinin yanına gitti. Parmaklarına öpücük bıraktı. Marinette'in yanına gidip alnından öptüm. Kollarından bebeği aldım. Kızımızın adını önceden belirlemiştik.
Ben kızım olursa adını annemin ismini koymak istemiştim, Emily. Marinette fikrime olumlu yanaşmıştı.
-Adrien: Hoşgeldin Emily.
Gözlerim dolmuştu. Annemin hayatta olmasını çok isterdim.

2 gün sonra
Hastaneden çıkmıştık. Arabada oturmuş eve gidiyorduk. Evin her yerini süslemiştim Marinette için. Her yerde pembe kurdelalar, balonlar vardı. Eve varmıştık. Arabadan inip eve girdik. Marinette'in kucağında Emily vardı. Içeri girip evi gördüğü zaman sevinmişti.
-Marinette: Oh, Burası harika Adrien.
-Flora: HOŞGELDİNİZ!!!
-Paul: Mama!!
-Adrien: Hoş bulduk.
Benek odasına çıkmıştık. Herkes arkamızdaydı. Marinette prmebe koltukta oturdu. Paul koltuğa tırmanıp kardeşine bakmağa çalışıyordu.
-Marinette: Bakmak istermisin?
-Paul: Evet.
Marinette bebeği Paul'a taraf tuttu. Paul dikkatlice Emily incelemeye başladı.
-Paul: Emily çok güzel. Neden minik? Ben onunla oynamak istiyorum.
-Marinette: Sende küçük oldun. Daha sonra büyüdün. Emily büyüyecek. Sen  artık Emily'nin abisinin. Onu hep koru ve sev.
-Paul: Tamam Mama.
Marinette bebeği emzirmek için çıkmamızı istemişti. Paul'u kucağıma alıp odadan çıkmıştık.
-Paul: Baba
-Adrien: Efendim?
-Paul: Mama beni sevecek mi?
-Adrien: Mama'n seni hep sevecek. Sen onun oğlusun. Seni benden bile çok seviyor. Neden bu soruyu verdin ki?
-Paul: Emily'ni benden çok sever mi?
-Adrien: Paul sen benim oğlumsun, Emily kızım. Ikinizi de aynı derecede seviyoruz. Asla aklında öyle şeyler barındırma.

Iki bölüm arka arkaya atıyorum. Bölümlere boğacağım sizi👹👹. Iyi okumalar. Oy vermeği unutmayın❤❤❤

Gökyüzüm sensin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin