Jimin, okul masraflarını karşılamak için haftanın dört günü şehirdeki en iyi restoranlardan birinde çalışıyordu. Hayatının daha yaşanılır olmasını istemek suç muydu? Hayır. O da böyle düşünerek zengin bir ailenin ve büyük bir holdingin varisi olan J...
Dün akşamı hatırkadıkça utanmaktan kendimi alamıyordum. Ağlama seansı bittikten sonra Jungkook hyung yanık kremi getirip yanan yere sürmüştü.
Krem anında acıyı almıştı almasına ama geriye utancı bırakmıştı hislerden.
"Şey... Teşekkür ederim. Ben odama gideyim."
"Dikkat et. Havalar sıcak. Yatarken üstüne bir şey giymesen de olur. Çok öne doğru eğilme ve yüz üstü yatma."
"Tamam." dedim gülümseyerek.
"Ah Jimin gerçekten çok üzgünüm" dedi karnımdaki kızarıklığa bakarak.
"Krem iyi geldi hyung. Endişe etme daha fazla."
Anladığını belli edercesine başını salladı.
Dediği gibi yapmış eğilmemiştim hiç ve yüz üstünü geçin yan bile yatamamıştım. Gece arada yan dönüp büzüştüğünde bile acıyla uyanıyordum. Hatta kalkıp pencereyi bile açmıştım.
Uykumun ortasında bir dokunuşla kendime gelir gibi olmuştum ama uyuyamamanın getirisi olan uyku sersemi halimle ne olduğunu idrak edemedim.
"Şşştt uyumana devam et Jimin." yumuşak ses tekrar uykuya dalmama yardımcı olmuştu. Karnımda serin dokunuşlarla uykuya bırakmıştım kendimi.
Ve uyandığımda komidinde duran kremle notu görünce dank etmişti kafama. Gece gelip krem sürmüştü. Neden acaba?
.
Gece pişmanlıktan uyku tutmuyordu. Kontrol için odasına gittiğimde içerden kısık bir inleme geldi. Yanık yere bir şey temas etmiş olmalıydı. Uyurken nasıl bilebilirdi ki yatmadı gereken pozisyonu!
Gidip ecza dolabına kaldırdığım kremi aldım. Hafifçe kapıyı araladım. Sırt üstü yayılmıştı yatağa.
Kremin kapağını açıp çok soğuk gelmemesi için elime yaydım. Yavaşça hafif dokunuşlarla yedirmeye başladım. Kassızdı karnı. Düz, yumuşak, tam ortada kasıklarına inen ince güzel bir çizgi vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ve yumuşaktı. Uyanır gibi olmuştu. Sessizce uyumaya devam etmesini öğütledim. Dalmıştı tekrar. Kremle işim bitince bir süre çıplak üst bedenini izledim. Beyaz tenine tezat koyu pembelikteydi meme uçları. Dokunsam uyanır mıydı? Kesinlikle uyanırdı ama az önceki kremin serinliği ile kabarmış öylece karşımda duruyor olmaları da dayanılmaz bir manzaraydı.
Derin bir nefes alıp aceleyle odadan çıktım. Bana biraz daha alışınca ilk adımı atabilirdim.
Şimdiye kadar olanlar gibi kolay olmaması sadistçe bir keyif vermişti. Sanırım ruhumda bu çocuğa karşı mazoşist yön gelişiyor ve sadist tarafım mazoşist tarafıma işkence ediyordu.
Hormonlarımla beynim ast üst savaşına girmiş gibiydi.
Elimdeki kremi tam ecza dolabına koyacakken odasında neden bırakmadığımı düşündüm. Sonuçta yarın lazım olacaktı.
