s e v e n t e e n

15.1K 1.7K 267
                                    

tae hyung: jeon,
dur artık.

jeon: yine
ne yaptım?

tae hyung: sürekli
benden kaçıyorsun.
bana kaba
davranıyorsun.
eskisi gibi
kıyıda köşede
resim çizmiyorsun.
çok değiştin. ve bu
birden bire oldu.
normal dışı yani.

jeon: ben,
bilerek
yapmıyorum
hyung. yani
istemeden
öyle oluyor.

tae hyung: neden?

jeon: ben
bilmiyorum.
yani, ne
yapacağımı
bilmiyorum.

tae hyung: ne konuda?

jeon: artık
söyleyeceğim.
açık açık
hemde.

tae hyung: lütfen.

jeon: ben
seni seviyorum. bunu
zaten biliyorsun.
ama bilmediğin şeyler de var.
ben seni uzun
zamandır seviyorum.
yani seni bu okula
başlamadan
önce de seviyordum.
anlamışsındır, ben pek
sosyal birisi değilim.
insanlarla çok rahat
konuşamıyorum, onlara
kendimi ifade edemiyorum.
onlar da beni pek
umursamıyor. basit
bir olayda bile yardım
etmeye gerek görmüyorlar.
bir gün elimde bir sürü
eşyayla yürürken
ayağım takıldı. baya sert
bir şekilde yere düştüm.
dizlerim falan kanamıştı,
o derece. yanımdan
geçen kimse bana
yardım etmedi. ne yerden
kalkmam için, ne de
eşyalarımı toplamam için.
sonra sen acıdığından
sanırım, karşı kafeden
kalktın geldin, bana
yardım ettin.
gülümsedin bile.
içten bir şekilde. hayatım
boyunca kendimi en mutlu
hissettiğim anı sorsalar,
o günü söylerdim.
çünkü ailem dışında ilk kez
bir insan tarafından ilgi
gördüm o zaman.
resim çizmeye de
senin sayende başladım.
o gün eve döndüğüm
andan itibaren sürekli
seni düşündüm.
bir süre sonra düşüncelerim
o kadar zaptedilmez
oldu ki, bunu dışarıya
aktarma ihtiyacı hissettim.
elime iki düzine kağıt aldım
ve hepsini senin
görüntülerinle doldurdum.
sabaha kadar, hiç durmadan.
bir hafta sonunda üç paket
kağıt bitirmiştim. ve istisnasız
her birinde sen vardın hyung.
sonra liseye başladım.
yemek sırasında seni
gördüğümde şaşkınlıktan
elimdeki tepsiyi düşürüyordum.
tüm gece mutluluktan ağlamıştım.
ertesi gün beni hatırlamadığını
fark ettim. ve bu sefer
tüm gece üzüntüden ağladım.
sonra dedim ki, normal olanı bu.
o sana yardım eden
ilk kişi olabilir, ama sen
onun yardım ettiği ilk kişi değilsin.
o yüzden boşverdim.
kendi kendime resimlerini
çizmeye devam ettim.
seni, sana dokunmadan
uzaktan sevdim. ta ki
o ödev verilene kadar. aklıma
sen geldin hyung.
tanrı kelimesini
duyar duymaz hem de.
o an fark ettim sevgimi daha
fazla içimde tutamayacağımı.
ben de her şeyi göze
alıp öyle bir ödev hazırladım işte.

tae hyung: jungkook
ben, ben ne diyeceğimi
bilmiyorum. ellerim
titriyor. sen bana neler
yapıyorsun böyle?

jeon: bir şey deme
hyung. ben vereceğin
cevabı okumaya
hazır değilim
henüz. kalbim daha
fazlasını kaldırmaz
zaten.

-
umarım jungkook'un mesajını
okurken uyuyup kalmamışsınızdır.

thanatos, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin