Tanıtım

1.7K 88 20
                                    

Bir babam yoktu, bir annem de. Nasıl Dünya'ya geldiğimi bilmiyorum, annem babam dahi beni istedi mi, bilmiyordum? Belki bir tecavüz sonucu gelmiştim Dünya'ya, belki bir gayrimeşru çocuktum, belki genç evli çiftin istenmeyen evladı ya da istenilerek gelen ama annesi babası bir çeşit kazada ölmüş bir çocuk. Bir önemi var mıydı, yoktu. Kimsem, yoktu.

Çalıştığım dükkan, küçük yaşta yetimhaneden kaçtığımda sığındığım bi mochi dükkanıydı. Bir apartman vardı, en üst, dördüncü katında yaşıyordum. Param falan, yemeye anca yeterdi. Terk edilmiş bir binaydı, içinde suyun oluşturduğu küfler, is ve rutubet kokusu. Oysaki öylesine mutlu ediyordu ki beni, sanki tek bana ait yer burada gibi, şu koca dünya da tek kendim hissettiğim yer. Bana benziyordu bu ev.

Eski küçük telefonumu almıştım, tuş takımına bir numara salladım. Neden olmayasın, diye düşündüm. Gözlerimden nedensiz yaşlar süzülürken, dudaklarımı birbirine bastırdım. Mimoza çiçeği olacaktı ismi. Mimoza çiçeği, diye kaydettim.

Gönderen; Park Jimin
Gönderilen; Mimoza Çiçeği

-Mimoza, bana bir masal anlat.
-çünkü hiç babam olmadı.
-yalvarırım. Kim olduğunun bir önemi yok.

Yoktu, belki çok yaşlı bir nine, amca, belki orta yaşlarda bir sapık, belki bir sarhoş, belki küçük bir çocuk, belki ben gibi birisi... Bilmiyordum. Bekledim, yanlızca bekledim.

Süslü laflar yok, ağlıyordum. Yazdım. Hiç düşünmedim üzerine, şöyle mi? Böyle mi olsun? Demedim. İstiyordum, yazdım.

AGAPE.

Mimoza | JikookWhere stories live. Discover now