Bölüm 2 - Endişeler, Hayaller ve Yabancı Rüyalar

36.5K 296 29
                                    

OKUNMALARIN FAZLA OLMASI GÜZEL HİSSETTİRİYOR ANCAK LÜTFEN BURADA KENDİNİZİ GÖSTERMEKTEN ÇEKİNMEYİN.

OY VE YORUM VERMEYİ UNUTMAYIN. SİZLERİ BUNLARI YAPARKEN GÖRÜRSEM ÇOK SEVİNİRİM.

"Şaka mısın kızım sen?" dedi Simay gözlerini devirip gülerken. "Adamı gözlerinle yedin resmen."

"Ama yenilmeyecek gibi mi? Baksana şunun boyuna pozuna endamına ya." Tabii ben bunu derken bağırdığım için garson tepsiyi bize doğru getirirken vov der gibi baktı.

"Bana çok itici geldi," dedi Simay. "Yani fazla kaslı. Fazla erkek gibi ve... Fazla kaslı demiş miydim?"

Gözlerimi devirdim. "Abartma Simay. Sen de bir erkekle evlenirsin sonuçta," dediğimde sustu. Sanıyorum bu asla çözemeyeceğimiz bir sorundu. Ama ben Zümre Ayhan isem, onun bu erkeklere güven sorununu çözmesini sağlayacaktım.

Garson dediğim satıcı meteor, istediklerimizi getirip tek tek bize dağıttı. Ardından kalın sesiyle ilave etti. "Afiyet olsun kızlar."

Önümüze koyduklarına baktım, bombayı elime alıp ucundan ısırdım. Kızarmış hamurun içinden çıkan çikolatanın ağzımda dağılmasının hazzını yaşadım. Bu gerçekten enfesti!

Bana mesaj geldiğinde bombayı tabağa bırakıp telefona baktım. Gördüğüm mesaj kaşlarımı kaldırmama neden oldu.

Güneş: Geliyorum. Ama Simay iki dakikada havamı bozarsa kaçarım. Benden demesi."

Biz: Tamamdır. Eve gelecek misin?

Güneş: Yok ya. Çocuklarda biraz daha takılacağım. Kaan beni bırakır partiye.

Biz: Tüm çocukları al. Murat Alp hariç.

Güneş: Öf tamam.

Simay beni dürterek "Ne oldu?" diye sordu. Telefonu masaya koyup bombayı yemeye döndüm. "Güneş, gelmek istediğini söyledi," dedim ağzım dolu olarak.

"Yalnız arıza çıkartırsa saçını başını yolarım ben onun."

"Abartma Simay. Güneş partine geldiğinde sakin davranır."

Simay sen öyle zannet der gibi bir bakış attı. Aslında Güneş pek sakin davranmazdı, özellikle arasının bozulduğu insanlara karşı. O yüzden yıldızları bir türlü barışmıyordu.

"O zaman erkekleri de çağıralım." diye değiştirdi muhabbeti. "Murat Alp, Kaan ve Polat'ı. Ah bir de Okay abiyi çağıralım."

"Onu çağırmasak?" diye sorduğumda Simay kimi sorduğumu anladı ve suratını asarak baktı.

"Arkadaşlarımızın hepsini çağırmazsak ayrımcılık yaptığımızı düşünürler. Bu yüzden çağırıyoruz."

Bana ayrımcılıktan bahsedene bak hele diye düşünerek ve gülümseyerek Simay'a baktım. Madem o böyle istiyordu, gerisini hiç umursamazdım. Hatta Güneş'le Simay arasında bir kavga çıkarsa oturup çekirdek çitleyecektim.

👸🏻💖

İzmir'e ilk geldiğimde en başta alışamam diye düşünüyordum. Ancak bir ay gibi bir sürede hemen alışmıştım. Zaten bende bazı insanların sahip olduğu çekingenlik yoktur. Yeni bir ortama girdiğimde hemen ayak uydurabilirdim. İnsanlara çok çabuk güvendiğim için arkadaş edinmek konusunda sıkıntı çekmezdim.

Perfect English'te Simay ve Valentine ile kaynaşmıştım. Ev arkadaşlarım ise Güneş ve Meliha idi. Kaan ve Murat Alple aynı sınıftaydık, Polat Simay'ın sınıfındaydı. Sınıfımda tanıdığım çok daha fazla insan vardı. Ama genelde ders çalışma isteğim olduğumda onlarla görüşürdüm. Çıkarlarımızı bildikten sonra sınıfımdakilerle anlaşmakta sıkıntı yaşamazdım. Çünkü üniversitede arkadaşlıklardan evvel ders notları konuşurdu.

KADIN AVCISI +18Where stories live. Discover now