KADIN AVCISI +18

Bölüm 3 - Fırıncı Çocuk

OY VE YORUM VERMEYİ UNUTMAYIN. SİZLERİ BUNLARI YAPARKEN GÖRÜRSEM ÇOK SEVİNİRİM.

Şarkı: Dear EX - Jay Laden
Alien - Die Antwoord
Blackbummer - Hot Girl Bummer

😎

İzmir'de belediye otobüslerine eshot deniliyordu. Bir kere öğrenci kartıyla basım yaptıktan sonra 90 dakika boyunca olan tüm aktarımlar ücretsiz oluyordu. Güzel bir sistemi vardı ve ne zaman bir yere gidecek olsam Eshottan yararlanıyordum.

Her ne kadar ücreti yönünden bana faydası dokunsa da otobüsün içine sinen berbat kokulara engel olmuyordu ne yazık ki.

Ayakta kalanlardan ter, ucuz deodorant, ağır parfüm ve deri koltuk kokuları yayılmıştı. Her taraf ağır kokuyordu. Bunlar yüzünden bir insan bir gün boyunca otobüste yaşayamaz, zehirlenirdi.

Doğum günü yerine doğru yola çıkmışken bu can sıkıcı durumu yaşamak iyi değildi. Üstelik daha Konak'tan çıkamamıştım. Buna çare olarak çantamdan ıslak mendili çıkardım ve onu burnuma götürdüm. Islak mendilin kokusu çektiğim sıkıntıya iyi gelmişti. Makyajın birazı mendile sinecekti ama bardayken makyajı tazeleyeceğimi umuyordum.

Bu da yetmezmiş gibi ayakta dikilen Bad Girl şapkası takmış yetişkin bir adam suratıma baktı ve öylece geğirdi.

Geğirdi!

Hani bana geğirdiği için mi tiksinsem yoksa halime mi ağlasam bilemedim.

"Pardon abla." dedi bir de bana utanmadan.

Bu.

Leş.

Adam.

Bana.

Abla.

Dedi.

İnsanda biraz haysiyet olurdu. Bu adamda biraz olsun haysiyet kaldıysa bile onu şimdi harcamıştı. Suratıma geğirirken! Hala kötü oluyordum!

Ona dik dik baktım. Siyah deri çantamdan ıslak mendili çıkarıp suratımı silerken adama olan tiksintimi saklamadım bakışlarımda. "Allah razı olsun abi ya. İyiki yüzüme sıçmadınız."

"Ne diyorsunuz bayan? Kendinize gelin."

Tam ona karşı çıkacaktım ki "Siz kendinize gelin asıl." diye seslendi adamın sol tarafından gelen bir ses. O ses önce bir şekil oldu. Şekil, çocuk oldu. Çocuk, bayağı yakışıklı dev gibi bir çocuk oldu.

"Bayana karşı geğirmeniz çok ayıptı."

Bu sesin sahibini görünce ufaktan şok geçirdim. Ben onu eve gelmeden önce ve kurstan çıktıktan sonra görmüştüm.

Kıvırcık kahverengi saçları, yeşil gözleri ve o üçgen vücutlu kaslı haliyle ortaya adeta bir bomba gibi düşmüştü. İsmini bilmesem de onun kim olduğunu biliyordum.

Pastahanede çalışan garson gibi bir herifti.

Bu rüyamda görmeyi beklediğim fırıncı çocuktu!

Gerçi rüyamda kesinlikle hiçbir yerde görmediğim birini gördüm ama olsundu.

Şu anda fırıncı çocuk burada ve benim yanımdaydı! Ona fırıncı çocuk demeye karar verdim içimden.

"Merhaba, iyisin değil mi?" diye sordu çocuk ve gülümsedi. Bana doğru geldi ve yanıma oturdu. Beni izlemesini izledim.

Ona cevap vermeden gülüşünün içime sıcaklık vermesini izledim.

Bu çocuk ne kadar da güzel izliyordu beni...

Ve ne kadar da güzel gülüyordu öyle...

Bana oldukça dikkatle baktı ve "Sana küfür etmedi değil mi?" dedi. "Ya da hakaret etmedi değil mi?"