"Bileğinde ki bilekliği isterim."
"Bu bileklik senden değerlidir!"
{Not: Bu hikâye 'bamsı beyrek' isimli filmden uyarlanmıştır.}
{Başlangıç:010120}
{Bitiş:190620}
"Tanrı'nın huzurunda bu çocuğa koyduğum isim,JEON JUNGKOOK." Etrafta ki herkes bir chin-ho dedeye bir de kucağında ki tavşan çocuğa -yeni adı ile jungkook'a- bakarken duydukları isim ile şaşırmışlardı.
İnsanların şaşırmasının üç nedeni vardı;
1.Onların soyadları jeon değil kim idi. Chin-ho dede bunu bilmesine rağmen tavşan çocuğun soyadını değiştirmişti
2.Jungkook ismi 'merkez' anlamına gelirdi. Tavşan çocuk ise bilinene göre pısırıktı. O merkez olmaya uygun değildi.
3.Jungkook ismi,jennie'nin büyükbabasının adıydı. Beylikte bir kere konulan isim ikinci defa konulmazdı. Bu ismin ilk sahibi olan kişiye duyulan saygının göstergesiydi lakin chin-ho dede bu kuralı da adeta yıkmış geçmişti.
Jungkook'da duyduğu isim ile şaşırırken annesi jisoo hatun atlamıştı araya.
"Dedem,koyacak başka isim mi bulamadın tanrı aşkına? Başka bir isim koysan olmaz mı?" Dede hızla kafasını sallamıştı iki yana.
"Olmaz! Tanrı bana bu çocuğun çok güçlü olduğunu ve ileride büyük bir kötüyü yeneceğini söyledi. Bu isim tavşan çocuk için önemlidir! Tanrı'nın istediği isme mi karşı gelirsin hatun?" Seok-jin girmişti devreye.
"Lakin bu isim oğlumun beşik kertmesinin büyükbabasına ait dedem. Hoseok duysa sinirlenir. Kırk yıllık arkadaşımla bozma aramı. Değiştir şu çocuğun adını" Chin-ho dede sinirlenmiş ve zar zor kucağında taşıdığı çocuğu yere bırakmıştı hızla.
"Ehh! Yeter seok-jin ağa! Ben ne dersem o! Zaten çocuğunun bedeni çelikten yapılmış gibi. Eşşek kadar olmuş taşımaya zorlanıyorum tekrar isim koy diyorsunuz! Ben yaşlıyım yaşlı! Belim ağrıyor benim! İsterseniz size güzel kopuzumdan bir şarkı çalayım ha?" Herkes dedenin şarkı söylemeye başlayacağını anladığında geri çekilmişti.
"Eee,bence mükemmel bir isim değil mi hatun? En iyisi gidelim biz. Teşekkürler dedem. Tanrı'ya selamlarımızı ilet. Jonghyun,minhyun,min ki! Gelin buraya!" Seok-jin kaçış yolu ararken jungkook ve jisoo kafalarını hızla sallayıp çadırlarına gitmişlerdi.
Üç kafadar hala şarkısını söylemek için direten Chin-ho dedeyi sakinleştirmeye çalışan seok-jin ağalarının yanına geldiler.
"Buyur beyim!" Min ki konuştuğunda diz çökmüşlerdi lakin seok-jin kaldırmıştı onları.
"Jungkook ismini aldı. Bunu şerefine gidin ve oğluma en değerli hediyeleri arayın. Bulmadan da gelmeyin." Seok-jin sözünü bitirir bitirmez jonghyun araya atlayıp red edecekti lakin min ki buna engel olmuştu.
"Emredersin beyim! Genç beyimiz için en güzel hediyeleri bulup getireceğiz!" Seok-jin onaylar şekilde başını sallayıp Chin-ho dedenin sesini çekmemek için çadıra dönmüştü.
