🌸pembe ve barbieli iç çamaşırları, yumruklar, mimarlar

153 15 5
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

•jikook, sope, soft•

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


•jikook, sope, soft•

"Aptal olmayın, ona asla böyle bir teklifle gitmem. Delirdiniz mi siz? Bölümün anons sisteminden ben pembe ve barbieli iç çamaşırları giyiyorum diye bağırsam daha az rezil olurum!"

Yoongi kafasını sertçe önündeki masaya geçirdi. Eğer Tanrı varsa, bu dünyadaki imtihanının aptal arkadaşları olduğuna yemin edebilirdi. Içinden, derinlerden bir ses "Hoseok hariç." deyivermişti bile. Aptal dedi kendi kendine. Aptal, konunun Hoseokla ne alakası var.

Namjoon'unsa Jungkook'u pek dinlediği söylenemezdi. Iki masa ileride arkadaşlarıyla sohbet halinde olan Chaeyoung'a odaklanmıştı. Ağzındaki pipeti dişlerken düşündüğü tek şey onu nasıl kendisiyle geleceğine ikna etmekti. Chaeyoung biraz değişik bir kızdı. Okulda onun hakkında ilginç dedikodular dönerdi. Lezbiyen olduğu, onu baloya son davet eden erkeğin okulu bıraktığı, okul radyosundaki gizemli sesin o olduğu. Siktir, dedi Namjoon. Eğer okul radyosundaki oysa benden nefret ediyor.

Masadaki herkes farklı şeyler düşünüyordu. Ama Hoseok en önemlisinin kendininki olduğuna emindi.

"Churrosları dondurucudan çıkarıp önümüze koyduklarına yemin edebilirim... Aptal aşcı, beton harcı mı kullandı acaba bunu yaparken?"

Masadaki herkes Hoseok'a sessizce bakarken Jungkook daha fazla dayanamadı.

"Beni dinlemediniz değil mi?"

Namjoon kendini savunmaya geçti hemen.

"Bu konuda sorunu olan tek kişinin sen olduğunu mu sanıyorsun? Aloo, sevdiğim kız lezbiyen olabilir, ayrıca benden nefret ediyor da olabilir. Senin böyle sorunların bile yok gidip Jimin'e "Hey, benimle şu siktigimin balosuna gelir misin?" diye sorabilirsin. Seni minik, kedi patileriyle yumruklamayacağına eminim!"

"Keşke yumruklasa! Aptal mısın, çocuğun okulda bir namı var! Tam 4 senedir kimseyle baloya gitmemiş! Reddetmek çocuğun bir parçası haline gelmiş! Nasıl öylece sorabilirim?"

Yoongi elinde parçaladığı peçeteleri Jungkook'un suratına fırlattı ve homurdandı.

"Alt üstü aptal bir mimarlık öğrencisi. Neden bu kadar büyütüyorsun anlamıyorum. Hem gerçekten bir mimarlık öğrencisiyle birlikte olmak istediğine emin misin? Ben denedim ve... Dostum... Aptal projelerin tüm hıncını senden çıkarmasını istiyorsan durma bile."

"Kimse sana ilişki deneyimini sormadı Yoongi. Aptallar, burada churroslardan bahsediyorum ve şunların yaptığına bakın."

Hoseok hışımla masadan uzaklaşarak homurdanırken hepsi arkasından öylece bakakalmıştı. Jungkook dudaklarını büzerek homurdandı. "Churrosların onun için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum..."

Namjoon masadaki aklı başında tek insan olduğu için kendiyle gurur duymayı yalnızca bu kez es geçti ve cevapladı.

"Yoongi, Hoseok mimarlık okuyor."

Yoongiyse kafasını ikinci kez masaya çarptı ve "Batırdım." dedi. Tam her şeyi düzeltip Hoseok ile açıkça flört edebilme haline gelmişken yine batırmıştı. "Sanırım ondan özür dilesem iyi olacak. Geri döndüğümde Jungkook'un kıçında barbie desenli iç çamaşırı ve senin de yüzünde yumruk izleri görmezsem hoş olur. Ciao."

Namjoon ellerini teslim olurcasına havalandırdı ve masadan kalktı.

"Chaeyoung'u baloya davet etmek yerine tüm gün fizik dersi görürüm daha iyi."

"Senin bölümün fizik."

"Teknik olarak tüm gün fizik dersi görmeye gidiyorum."

Jungkook Namjoon'un arkasından sessizce fısıldadı. "Kendini becer."

Aptal arkadaşlarının masada bırakıp gittiği yemek tepsilerini de bir araya toplayıp çöpe doğru ilerledi. Bir yandan da Jimin'i düşünüyordu. Ona nasıl soracaktı ki. Peki balo için çağırmazsa başka ne zaman çağırabilirdi ki? Normal bir zamanda gidip ne diyecekti ki?

Elindeki tepsileri sertçe bıraktı ve düşündü. Neden gidip "Siktiğimin partisine benimle gelmek ister misin?" demiyordu ki?

"Aslına bakarsan biri beni bu şekilde çağırsaydı kesinlikle hayır derdim."

Jungkook sıçrayarak yanında dikilen Jimin'e baktı. Siktir o sesli mi düşünmüştü?

"Hâlâ sesli düşünüyorsun."

Jungkook hemen elini saçına atıp düzeltmeye çalıştı ve sol elini nereye koyacağından emin olamadığı bir sürenin ardından elini arka cebine attı.

Beyninde olan tilki, biraz saf biri olduğu için yalnızca bir tilkisi vardı, kuyruğunu sağa sola salladı ve Jungkook'un kulağına fısıldadı. Neden ona nasıl davetlerden hoşlandığını sormuyorsun ki? Ve Jungkook her zaman olduğu gibi tilkiye dönüp hayatındaki en boktan tavsiye olduğunu söyledi.

"Peki, peki sen nasıl davetlerden hoşlanırsın? Yani, bilirsin birini baloya davet ederken falan. Birini baloya davet edeceğimden değil ama anlarsın ya. Arkadaşım sevdiği kızı baloya davet edecek de. Yani sadece ondan."

Jungkook tilkisine her zaman aynı şeyi söylerdi. "Boktan bir teklif dedim, yapmayacağım demedim."

Jungkook yersiz ve gergin küçük bir kahkaha attı ve ellerini birbirine çarptı.
Jimin karşısındaki aptal çocuğa kıkırdamadan edemedi. Çocuğun gözüne düşen saçını alıp kulağı ardına yerleştirdi ve boğazını temizleyerek konuştu.

"Sana- Yani arkadaşına tavsiyem kıza gidip baloda onunla takılıp takılamayacağını sorması. Bilirsin, rahat ve daha az garip. İyi şanslar! Arkadaşına yani!"

Jungkook ondan uzaklaşan Jimin'e şaşkınlıkla bakarken yapmayı düşündüğü son şeyi yaptı.

"Hey Jimin! Bekle! Bir şey soracaktım. Baloda benimle takılmak ister misin?"

Jimin elini Jungkook'un uzattığı eline vurdu.

"Bir an asla teklif etmeyeceksin sandım."

Günler sonra Jimin ve Jungkook baloya tam anlamıyla damga vurmuştu.

Jungkook Jimin'i öpmeye çalışırken elinde tuttuğu bardağı Chaeyoung'un üzerine dökmüş, bunu Namjoon'un yaptığını sanan Chaeyoung ise Namjoon'un suratına bir yumruk geçirmişti. Namjoon'la bir hastaneye giden Chaeyoung o gece Namjoon'un şişen gözünü öpüp onu eve bırakmıştı.
Hoseok ve Yoongi ise... Onlar Yoongi'nin kusmuk olan gömleğine rağmen arkadaki koltuklardan birinde ilk öpücüklerini paylaşmışlardı.

My Little BabiesWhere stories live. Discover now