#3 Karşılaşma

43 42 5
                                    

Beni tutan adamın adı Liam Grier'dı.

Tutan adamın adı Liam Grier'dı.

Adamın adı Liam Grier'dı.

Adı Liam Grier'dı.

Liam Grier'dı.

Tüm gerçekliğiyle ortaydı işte. Liam kullanmıştı beni. Neden, niçin bilinmez ama ben onun yardımına muhtaçken o beni elinin tersiyle itmiş ve üstüne üstlük kullanmıştı.

Bir cımbız istiyordum. Beni bu bilinmezliğin, bu yorgunluğun, hayal kırıklığının içinden alıp çekmesini...

Liam Grier,Dr. Grier,Liam, ne derseniz deyin o benim için ihanetin vücut bulmuş haliydi.Önceden benim için umut ışığıydı o. Ama o ışık sönmüştü şimdi içimdeki umut yapayalnız kalmıştı ve ona ışık tutan yoktu.

Ben adama bakakalmıştım. Ama o bana bakmadan direk içeri girmişti Söylediği cümle kafamın içinde yankılanıp duruyordu.Peki bunun beni yaralayacağını nerden biliyordu?.Uzun uzun çıktığım bahçeye baktım. Sonra gözlerim dizime çevrildi, hala kanıyordu fakat yanımda telefon da dahil hiçbirşey yoktu ve burası neresi bunu da bilmiyordum.Elimle dizimi tutarak etrafı gezmeye başladım. Beni tuttukları ev gibi yerin solundan yol geçiyordu. Yola doğru yavaş adımlarla ilerledim.

2-3 dakika geçtikten sonra bir araba göründü. Ani bir kararla elimi kaldırdım ve arabanın beni almasını umut ettim. Biraz ilerimde yavaşlayıp durdu. Arkasından gördüğüm kadarıyla sarı saçlı uzun boylu ve bakımlı bir kadındı.

Arabadan inip yüzünü döndüğünde bu olmamalıydı dedim.

-"Carol bu ne hal tanınmayacak bir haldesin üstün başın her yerin iğrenç." Kafayı yiyecektim şuan en son görmek istediğim kişi karşımda bana tiksinen bakışlar atıyordu.

-"Önemli birşey değil Elizabeth sen yoluna devam edebilirsin."Kaşlarını çatıp bana baktı.

-" Az önce beni sen durdun her yerin kir ve yara içinde ama sen bana yoluna devam et diyorsun. "Kısa bir es verdi." "Arabanın arkasına bineceksen bin ısrar etmeyeceğim." Sanırım başka şansım yoktu istemeye istemeye arabaya bindim.

. . .

-"Buyur in". Bir dakika Elizabeth benim evimi nerden biliyordu?

-"Sen benim evimi nerden biliyorsun?"Kolunu arabanın koltuğuna yaslayarak bana döndü.

-" Buyur in Carol". Bunu yavaş yavaş ve dişlerini sıka sıka söylemişti.Bir çırpıda arabadan indim ve hiç beklemediğin birşey yaptım.

-"Dip boyan gelmiş Elizabeth gidip boyat."Elizabeth iki metre ağzını açıp yaya yaya arkamdan nankör diye bağırdı. Olsundu ben istediğimi elde etmiştim.

Elizabeth'den ayrılmıştım ve keyfim yerindeydi. Üzerimi değiştirdim, duşa girdim ve dizimi sardım. Kendime bir kahve yapmak için mutfağa girdiğimde o cümle tekrar yankılandı kafamda. Beni tutan adamın adı Liam Grier'dı. Ne yapmam gerekiyor hiçbir fikrim yoktu. En ilginç olanıysa normalde kırıp döken ben bu olayı normal üstü bir sakinlikle karşılamıştım.

-Liam neden böyle hissediyorum neden?

-Duygu değişikliğin ve verdiğin garip tepkiler gayet normal Carol.

-Ben hasta değilim Liam. İnanmıyormusun bana?

-Sana tabiki de inanıyorum, hastasın demedim ki sadece zor bir dönemden geçiyorsun. Düşürme yüzünü sana inanıyorum dedim ya?

Hayır inanmıyordu. Bana baştan beri yalan söylemişti ,hasta olduğumu düşünüyordu. Beni daha da hasta etmeye çalışıyordu kendince. Bana neden zarar veriyordu? Neden? Bunu kendime kaç kez sordum ama hiçbir zaman cevap bulamadım. Benim tanıdığım Liam bu değildi.

-Liam sen ne zaman geldin?

-Bügün randevumuzda biraz hastaydın seni kontrol etmek için geldim. Bana verdiğin anahtarla içeri girdim. Yapmamam gerekiyordu ama merak ettim seni.

-Liam gözümü açamıyorum, yanıyor.

-Dur ben ateşini ölçeyim ateş ölçer nerede?

-Komodin

-Carol 39 derece ateşin var yanıyorsun hastaneye gitmemiz lazım.

Sonra serum takılması ve eve gelene kadar Liam'ın başımda durmasını hatırlıyorum.Eve gelince bana çorba yapmasını ve sonra işi yüzünden evden gitmesini hatırlıyorum. Bana ilaç içirişini hatırlıyorum.Bir dakika benim yedek anahtarım Liam'daydı. Eve girmişmiydi acaba? Eve bir göz gezdirdim göze çarpan birşey yoktu.Yine de o anahtarı almalıydım ama Liam'la yüzleşecek cesaretim yoktu. Elizabeth'inde pek faydası olacağını düşünmüyordum.

O zaman tek bir seçenek kalmıştı. Eve gizlice girecektim.

Evet yepyeni bir bölüm daha. Bölüme oy verip kitabın büyümesine katkı sağlarsınız çok mutlu olurum. Bunu en başa yazmıyorum çünkü gerçekten okumanızı istiyorum oy verip geçmenizi değil. Sizleri seviyorum❤️

Karanlığın Aydınlığı Where stories live. Discover now