Bölüm 14

2.1K 152 143
                                    


Alya'dan

Alkış sesleri ile hepimiz tek tek sahneye çıktık, selamladık seyircileri.
Daha sonra kuliste üzerimizi değiştirmek için çıktık sahneden. Gözüm kızarmıştı. Kendimi tutamadım.. tutamadım işte. Hızlıca üzerimi değiştirip çıkışa yöneldim. Deniz ile karşılaşmak istemiyorum.

- "Alya bekle."

Harika, karşılaşmasak şaşardım zaten.

- "Neden ağladın sahnede?"

Demek ki dikkatini çekmiş. Sorgulamasan olmazdı değil mi?

- "Bir an gerçek olduğunu düşündüm."

Dedim ve çıkmak için kapıya yöneldim. Soru sormasın, lütfen lütfen lütfen.

- "Ne demek istiyorsun Alya?"

Al işte. Siz istediniz bunu Deniz Hanım. Benden günah gitti.

- "Ne demek mi istiyorum? "
Ona doğru yaklaştım, tam önünde durdum. Nefeslerimiz yüzlerimize çarpıyordu.

- "Ne demek mi istiyorum Deniz?"
Dedim tekrardan ve aramızdaki kısa mesafeyi de kapattım. Şok olmuştu ama yapabileceğim bir şey yok. Zorlamasaydı canım. Benimki de kalp yani.
Karşılık vermeyi bırakın hareket bile etmiyordu. Karşılık vermesini beklemiyordum da zaten. Onu özlemle öpüp kısa bir süre sonra geri çekildim. Artık söyleme vakti.

- "Bunu demek istiyorum Deniz. Bunu yaptığım için asla pişman değilim ama sen benden nefret ettiğin için bu seni sinirlendirecek ve seni sinirlendirdiğim için kendime kızacağım ama ne yapalım
Deniz ben senden çok hoşlanıyorum. Kendime, kalbime engel olamıyorum. Sanki.. sanki ben yarımmışım da diğer parçam şenmişsin gibi. Yanına ne zaman gelsem içim sana doğru koşuyor."

Şok olmuş bir şekilde dinliyordu beni. Beklemediği ortadaydı. Tam cevap vermek için ağzını araladığında susturdum onu.
Sert konuşmasını kaldıramazdım.

- "Bir şey demene gerek yok, bizim olmayacağımızı biliyorum. Bunu yüzüme vurma lütfen."

Dedim ve döndüm arkamı dışarı çıkmak için adımladım.
Tam çıkacakken konuşmaya başladı.

- "Hey!"
Sesine doğru dönmemle Deniz'in dudağıma yapışması bir olmuştu. Başta anın etkisiyle karşılık veremesem de sonradan kendime gelip hemen karşılık verdim. Bir eli ensemdeydi, diğeri saçımda. Başımın döndüğünü hissediyordum. Bana ne yapıyorsun Deniz? Nefessiz kaldığımızda zor da olsa çekildik, alnını alnıma yasladı.

- "Artık kaçmayacağım. Buradayım Alya."

Alnını ayırdı ve elimi tutup kalbine götürdü.
- "Yanına geldiğimde benim de içim sana koşuyor bak. İzin verelim artık kavuşsunlar."

Elimden tutup çekti beni. Sarıldık sımsıkı.
Kalbim vücuduma sığmıyor gibiydi. Onunkinin de benimkinden pek farkı yoktu gerçi. Çok güzeldi, birbiri için atan iki kalbin buluşması..
Deniz, seni bırakmayacağım. Ne olursa olsun.
Duygu patlaması yaşadığım için birkaç damla daha aktı gözümden. Burnumu çekmemle Deniz kollarını ayırdı boynumdan ve yüzüme baktı.

- "Neden ağlıyorsun? Ağlama Alya."
Önce sildi parmakları ile gözyaşımı sonra da öptü gözlerimden.

- "Ben beklemiyordum Deniz, duygulandım biraz."
Diyip gülümsedim.

- "Senden nefret ettiğimi düşünüyordun değil mi?"

- "Evet."
Konuşmamızı bölen çalan telefonumdu. Ekin arıyordu. Açtım telefonu ve kulağıma götürdüm.

* Gülümse (gxg) *Où les histoires vivent. Découvrez maintenant