Söz Ver (Tamamlandı)

3. İhanet

Teoman/Gemiler

Eve yaklaştıklarında şoföre "Kenara çek, az hava alalım" diyen Kadriye Hanım, Özge ile birlikte dışarı çıktı. Arabadan uzaklaştıklarında kimsenin duymayacağını aklı kesen yaşlı kadın hemen konuya girdi.

"Teyzesinin ceylanı şimdi kulağını aç beni dinle. Fırat'ımın yüzü o uğursuzla bir türlü gülmedi. Ben çok düşündüm. Senin durumun ortada. O şerefsiz it günahına girip seni ortada bıraktı. Amcan olacak kansızın kulağına giderse ne olacağını biliyorsun kızım. Kimse seni kandıran şerefsize bir şey demez olan sana olur. Bir süredir düşünüyorum. Seni bu durumdan kurtarsa kurtarsa Fırat kurtarır."

"Fırat abiye gidip, benim durumum böyle böyle mi diyeceğim teyze? Olmaz, ölsem daha iyi."

"Zaten bir şeyler yapmazsak sonunda öldürecekler seni. Sen bana bacımın emanetisin. Kaç kere seni yanıma almak istedim. Ancak soysuzun dölü, amcasıyım diye vermedi seni. Bedava hizmetçi buldular tabii. Kızım kafanı kullan biraz. Fırat'ın çatısı altına girersen kimse sana bir şey yapamaz. Amcan it gibi korkar Fırat'tan."

Teyzesinin aklındakilerden bihaber olan Özge, saf bir şekilde "Sizinle yaşamama izin vermezler ki teyze" dedi.

"Bunun için Fırat'la evlenmen şart."

Dehşete kapılan Özge açık kalan ağzıyla teyzesine bakakaldı.

"Teyze, senin kulakların duyuyor mu ne dediğini? Fırat abi evli barklı adam. Benim evli bir adamla ne işim olur?"

Kadriye Hanım, bilinçli olarak yeğeniyle acımasız bir şekilde konuştu.

"Doğru ya, benim kafasızlığıma ver kızım. Kusura bakma. Senin ancak bekâr adamlarla birlikte olduğunu unutuverdim."

Ağlamaya başlayan Özge "Teyze, seni alacağım dedi beni kandırdı diyorum sana. O iş bir kere oldu. İstediğini alınca Adana'ya kaçtı gitti. Bunu bildiğin halde..."

"Kes artık, zırlayıp durma karşımda. İşin doğrusunu biz biliyoruz ama yarın başkaları seni dinler mi? İşte o kısım sıkıntılı.  Fırat'a gelince burada iki karılı yaşayan bir sürü adam var. Aklını kullanırsan Fırat'ın tek karısı sen olursun. Arkanda dağ gibi teyzen var."

"Teyze olmaz bu iş. Ben yapamam. Fidan'ın yüzüne bakamam."

"O çeneni kapa biraz. Yarın bir gün o ırz düşmanı Adana'dan geri dönse sağda solda seni sıkıştırsa ne yapacaksın? Erkek milleti böyle konularda birbirlerine yedikleri her boku anlatmayı pek sever. Yarın Murat'la yediğin haltı başkaları da öğrenip peşine düşerse ne yapacaksın? Bu işten bir an önce sıyrılmaya bak. Yoksa sonunda namus ayağına önce namusunu sonra da canını alırlar."

Aklına gelen korkunç ihtimallerle Özge olduğu yerde pustu. Ondan sonraki dakikalarda Kadriye Hanım aklındakileri anlatıp, deyim yerindeyse ölümü gösterip sıtmaya razı etti yeğenini.

"Şimdi Fırat'ın yanına gidiyoruz. Olayın gidişatına göre sana ne yapman gerektiğini söylerim. Bu sayede hayatın kurtulacak. Teyzen senin kötülüğünü ister mi kızım?"

"Fırat abi de senin yeğenin teyze, onun yuvasını yıkacaksın farkında mısın?"

"Sen, benim öz yeğenimsin, Fırat'la kendini bir tutma."

Özge o gün teyzesinden ilk defa korktu. Yaşlı kadının Fırat'ı üvey diye ayırdığını fark edince içini  korku kapladı. Abi dediği adamın ilk fırsatta harcamasından anladığı tek şey ayrın kendinin de kolayca harcanacağıydı. İçindeki şüpheleri dile getiremedi. Teyzesinin sesiyle daldığı düşüncelerinden ayrıldı.