Söz Ver (Tamamlandı)

24. Gönül Gözü

Sara/  Fleetwood Mac

Sara dese de ben onu kafamda Fidan diye canlandırdım 🥰Bir başka zamanda  Asya diye canlandırmayı  planlıyorum 💜 İskender'in Asya'sına da beklerim... 

Haftaya görüşmek dileğiyle iyi okumalar 💙🤍

Ertesi gün bir iş uyduran Selim, bağda Fidan ile gezerken Fırat'ın konuşmasını öğrenince sinirden delirdi. Diğer taraftan da kanunlardaki boşluğu ve özellikle bu tür konularda bazı yetkilerin bile karı kocasınız öpüşün barışın kafasında olduğunu bildiği için de Fidan'ı nasıl kurtarabileceğini düşünmeye başladı.

"Buradan gitmelisin."

Fidan, duyduğu cümle ile donakaldı. Sonra aklına Selim'in annesinin söyledikleri gelince bir anda ağlamaya başladı. Fidan'ın kendini yanlış anladığını fark eden Selim "Sakın aklına kötü şeyler getirme. Bir süre Fırat'ın sana ulaşmaması lazım. Bunun için de en ideal çözüm senin yurtdışına gitmen," dedi. Fidan'ın ağlamaya devam etmesi üzerine genç kadını kendine doğru çekip sarıldı.

"Fırat, sana ulaşamayınca bir yerden sonra pes eder. Pes etmesi için ne gerekiyorsa yaparım. Ağlama artık."

"Benim durumumda onlarca kadın var. Kaç tanesi içine düştükleri bu cehennemden kurtulabiliyor acaba? Keşke benim durumumdaki kadınlara yardım edebilseydim."

Eliyle gözünü silen Fidan, bir anda güldü.

"Daha kendimi kurtaramazken benim ki de laf işte."

Fidan'a anlayışlı gözlerle bakan Selim "Önce senin yurt dışına çıkma işini ayarlayalım. Her şey yoluna girdiğinde geri dönersin. O zaman hâlâ istiyorsan Semra Komiserin başında olduğu Uçan Süpürge Cemiyetine katılırsın," dediğinde Fidan bu kez gerçekten gülümsedi.

"Yaparım değil mi?"

"Yaparsın, ancak daha önce kendini savunmayı öğrenmen gerekiyor. Yanlış anlama ben senin direk dansını öğrenmek için kursa gitmene karşı değilim. Fakat yaşadığımız dünyanın gerçeklerine baktığımızda önceliğinin kendini savunmak yeri olduğunu kabul etmelisin."

"Büşra hala direk dansını öğrenmeye çalıştığımızı sizinle paylaşmadığını söylemişti."

Fidan'a açık vermek istemeyen Selim, oldukça sakin bir şekilde "Olanları anlatırken sen söyledin ya," diyerek kızın aklını karıştırdı. Bezgin bir şekilde Selim'e bakan Fidan "Dün yaşadıklarım ben de akıl bırakmadı ki," dedi.

"Senin aklında özel bir yer yoksa ben, senin İtalya'ya gitmen gerektiğini düşünüyorum."

"Neden İtalya?"

Eliyle bağı gösteren Selim "Yaptığımız iş belli. İtalya'ya bu işi yerinde öğrenmek için gittiğini söyleyebiliriz," dediğinde Fidan hayretle Selim'e baktı.

"Hangi ara bunları düşündün?"

Fidan'a bakıp gülümseyen Selim "Unuttun galiba. Kısa bir süre öncesine kadar polistim ve beklenmedik olaylar karşısında defalarca hızlı kararlar almam gerekti," dedi.

"İyi ki abimle yolun kesişmiş, çünkü benim beynim durdu. Artık hiçbir şey düşünemiyorum. Her an bir yerlerden Fırat, fırlayacakmış gibi hissediyorum. Korkuyorum."

Ondan sonraki günlerde olaylar çok hızlı gelişti. Fidan, Deniz'e neler olduğunu Selim ile birlikte anlattı. Selim ise bu durumu lehine çevirmek için kafasında onlarca farklı senaryo kurmaya başlamıştı bile. Fidan'ın önce Yunanistan'a oradan da İtalya'ya geçmesine karar verdiklerinde Selim çoktan İtalya'daki arkadaşlarından yardım istemişti.