♕15. вöℓüм♕

272 22 3
                                    





     Saçımı kurulayıp odama geçtim. Saat akşamin altısına geliyordu. Pencereye geçip dışarıyı izlemeye başladım. Gökyüzü gün batımı olduğu için hafif turunculaşmıştı. Bulutlar giderek artıyordu. Buda yağmurun heran gelebileceğinin habercisiydi.

     'Sevgilim ne yapıyorsun.' Arkamı dönüp beni izleyen jimine baktım.'Ah uyandın mı? Gökyüzüne bakıyordum.' 'Yağmur mu yağacak.' 'Yağacak gibi şuan yağmıyor.' Perdeyi örtüp yanına gittim.  'Iki saattir yatıyorsun Jimin' 'kendimi enerjik hissediyorum şuan.' 'Acıkmadın mı?' 'Cok değil sen beni doyurdun.' 'Hmm olsun sen gel yine biz bir şeyler yiyelim.'

      Örtüyü yana atıp ayağa kalktı. 'Bu oda neden soğuk.' 'Hayir soguk değil sen sıcacık yataktan çıkınca öyle gelmiştir.' birlikte odadan çıkip salona geçtik. 'Evde kimse yok mu?' 'Tae ile jin dışarı çıktı. Namjoon ise kahvaltıdan beri yok' 'tekiz yani.' 'Evet ne yemek istersin.' 'Farketmez.' 'Soslu makarna?' 'Olur.'

      Makarnayı yaptıktan sonra tabaklara koydum. 'Aşkım hazır.' 'Geliyorum.' Gördükten  sonra konuştu. 'Enfes görünüyor ellerine sağlık..' 'afiyet olsun.'

     Yarım saat kadar geçmişti. Bulaşıkları topladıktan sonra zil çaldı. 'Ben ondanda istiyordum ama.' jinaşkım uc saattir zaten herşeyi yedin birsey kalmadi ki.' 'onu yemedim ama.' 'Heyy tamam ne oluyor.' 'Jin tutturdu midye yicem diye.' 'Yeseymiş.' 'Ha bak gördün mü?' 'Ama zaten hamburger, cips , dondurma, pasta,pamuk şekeri, elma şekeri ve bir suru çikolata yedin.' 'Yuhh beni de ye jin.' 'Sen bir sus yer cücesi.' 'Yaa askim bana ne dedi.' 'Birincisi o yer cücesi degil ikincisi miden midyeyi kaldırmazdı. Tae doğru söylüyor baska zaman yersin.' 'Kimse beni anlamıyor.' Jin holden çıkıp odasına gitti ve kapıyı sertce kapatti.


      'Nedir benim bugün çektiğim.' Tae söylene söylene salona geçti. 'Herseyi yedi bunuda yemesin iyiliği için konuşuyorum burda.' 'Tamam birazdan odadan çıkar ve barışırsınız.' 'Aynen. O hep boyle biliyorsun. İstediğini alamayinca tıpkı bir bebek gibi huysuzlaşır.' 'Biliyorum da bence bu huyunu değiştirmeli.' 'Jin liseden beri böyle.' 'Ben en iyisi yanina gidim.' Tae yanımızdan ayrılıp Jinin yanina gitti.

...

    Ertesi sabah dersim olduğu için saat dokuzda evden çıkmıştım. Hava soğuk  olduğu icin otobüse binmiştim. Arkalarda bir yere geçip oturdum. Yaklaşık on dakika sonra  kampüse yakın durakta indim. Içeri girdim henüz ders başlamamıştı. kampüsün kantinine inip kendime kahve aldım.  Boş herhangi bi masaya geçip oturdum.

 
     Hem telefonumla ilgileniyordum hemde kahvemi yudumluyordum. O sırada yan tarafımdaki sandalyenin çekilip birinin oturmasıyla kafami kaldırdım. 'Selam.' Bir saniye bu...bu o kiz. Ne işi vardı onu burada? 'Senin ne işin var burada?' 'Ben bu universitede okuyorum ama şansızlık işte seninle aynı bölümde değilim. Merak etme yan tarafında işletme okuyorum. Yakınız yani.' 'Merak etmiyorum zaten. Gider misın?' 'Hayır.' Sakince cevsp vermişti. 'Peki o halde ben giderim.' Tam kalkmış bir adım atmıştım konuştu. 'cidden beni tanımadın mı jungkook.' Arkamı dönerek yüzüne baktım. Ismimi biliyordu. 'Kimsin sen ve ismimi nasıl öğrendin. Artik söyle uzatin ama.'

     Ayağa kalkarak karsima geçti. 'Seni ilk gördüğümde tanıdım cidden baya yakışıklı olmuşsun. Eskiden de yakışıklıydın da bi toplamişsın.' Eski demişti. Zihnimin derinliklerine indim ama yok bu kızı hatırlamıyordum. 'Hatırlamıyorum berkide onemsiz biriydin.' Kasları hafif çattı. Ve daha cok bana yaklaştı. 'Ilk öpücüğünü verdiğin kızı hatırlamaman garip.' Nee? Eunji. Şimdi hatlar yerine oturuyordu işte. Ama ne olmustu bu kiza yeniden yaratılmış gibiydi.

Ψσυ Iη My Ήєαят - JιкσσкHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin