♕22. Böℓüм♕

257 19 0
                                    





*jimin*

Bir saat geçmişti hala jungkook uyanmamıştı. Korkuyordum onu kaybetmekten ölesiye korkuyordum. Jin ile namjoon bahceye çıkmıslardı. Tae de az once gelmişti.


Gözlermi yere diktim. Hala kendimi sucluyorum. Benim yüzümdendi. Yalniz bırakmayacaktım onu işte. Dinleyecektim. Ellimi saçımdan geçirip arkama yaşlandım. 'Jimin hala kendini suçlamıyorsun dimi.' Hic bise demedim zaten ne diyebilirdim ki. 'Bak senin hatan değil. Adamlar onu gaspetmiş. jungkook da vermeyince olan olmuş.'


Onu bulan adam bize herşeyi anlatmıştı. Oradan geçerken sesler duyduğunu iki adamin parasını istediğini vermediğini sonundada bıçakladığını söylemişti. Adam yetişmeye çalışmış ancak jungkook coktan bıçaklanmış. Şoyle düşünelim en azinda biri farketmiş ve hastaneye getirmiş. Kimse görmemiş olsaydi kan kaybından ölebilirdi. Düşüncesi bile içimi donduruyordu.


'Biliyorum.' dedim sakince. Bir kac dakika sonra hemşire odadan çıktı. ayaga kalkıp karşısına geçtim. 'Hastamız uyandı.' Mutluluktan gozumden yasarmıştı. 'Görebilir mıyız?' 'Çok yormamak şartıyla evet.' Kagami sallayarak ıçeri geçtim. Tae dışarıda bekliyordu.


'Jun-jungkook.' 'Ji-jimin' ellerini tuttup gözlerine baktım. 'Özür di-dilerim *hıck* ç-çok özür dilerim.' 'Şşş Jimin.' 'Ö-özür dilerim.' 'Tamam... senin suçun değildi.' Jungkook yarasından dolayı zorla konuşuyordu. 'Hayır seni dinlemeliydim.' Elini
elimin ustune koyup devam etti.


'Ben... seni cok seviyorum Jimin. Senden ayrı kalmak istemiyorum.' 'Bende seni cok seviyorum kook sana orda dediklerim... hic birini isteyerek demedim.' Derince nefes aldım. 'O kız...o kız.' 'Jimin açıklayabilirim. Ben-' 'jungkook biliyorum.' 'Neyi...nasıl?' 'Eunjiyi biliyorum seni tehdit ettiğini.' 'Kim anlattı.' 'Jin.'


Bir süre ikimizde konuşmadık. Sessizliği bozan ben olmuştum. 'Şimdi nasıl hissediyorsun. Çok ağrın var mı?' 'birazcık . Ama bence beni öpersen geçebilir.' işte bekledigim cevap. Gülümseyerek dudağımı yanağına değdirdim.


O sırada ıçeri tae jin ve namjoon girdi. 'Oo aşk kuşları. Naber ya kook kankim.' Tae yine şakacı hallerine bürünmüştü. 'Biraz ciddi ol taehyung.' Namjoon yanımıza gelip konuştu. 'Kendini nasıl hissediyorsun.' 'Daha iyiyim telaşlanmayın. ' 'nasıl telaşlanmayalım ha! Bıçakladın.' Jin yine korumaci kişiliğiyle jungkookun üstüne gidiyordu. 'Neden ıssız bir sokaktan gitmeyi tercih ettinki. Daha kötü şeyler olabilirdi. Bundan sonra okuldan eve,evden okula.' 'Jin abartma iyiyim işte.'


Jin gözlerini devirip refakatçi koştuğuna oturdu. Tae de yanına oturup onu sakinleştirmeye çalıştı. 'Ne zaman burdan çıkıcam. Eve gitmek ıstiyorum.' 'Doktora söyleleyim.' Namjoon doktorun yanina gitti. 'Kook once iyileşmek gerek.' 'Evdede iyileşebilirim. Seninle yan yana aynı yatakta.' Şimdi anlıyordum derdini. Ama iyileşmeden böyle bise yapamazdık. 'Jungkook aklından neler geçiyor bilmiyorum ama düşündüğüm sey ise iyileşmeden olmaz bebeğim.'


Dudaklarını büzerek bana bakti. Ama kararımdan dönmeyecektim. 'Olmaz.' Gözlerini devirip önüne dönünce pes ettiğini anladim.


Namjoon ve doktor iceri girince jungkook'un yanindan kalkıp kenara çekildim. 'Merhaba jungkook nasilsin? ' 'iyiyim. ' 'hmm şanslisin bir kac dikişle kurtuldun. Hayati bir tehliken yok sadece fazla hareket etme yoksa dikisin açılabilir.' 'Eve gidebilir miyim yani.' 'Aa aslında iki üç gün daha gözetim altında' 'lutfen evde dinlensem hastane ortamlarını pek sevmiyorum.' Doktor düşünür gibi yapıp konuştu. 'Peki ama aksam burdasın sabah gidebilirsin.' Doktor bir kac ışlem daha yaptıktan sonra odadan cıktı.


...


Akşam jungkook'un yaninda kalmıştım. Sabahda taburcu oldukta sonra taksiye binip eve gelmiştik. Ona güzel bir çorba yapıp odasina geldim. 'Sevgilim sana çorba yaptım.' 'Teşekkür ederim.' Yanına oturup bir kaşık ağzına götürdüm. 'kendim yiyebilirim jimin ellerim sağlam.' 'olsun sana ben yedirmek istiyorum.' Kabul edip verdiklerimi yedi.


Akşam olduğunda salona geçip televizyon açtım. Jungkook da sıkıldığı icin onuda dikkatlice getirmiştim.


'Ahh.' Oturturken bağırmıştı. ' ne jungkook iyi mısın özür dilerim.' 'Şaka yaptım jimin sakin.' 'Heyy bir daha böyle bi şaka yapma gerçek sandım.' 'Jiminie sen gelsene soyle bı.' Ona ne var der gibi baktım. 'Yaklaş..' yaklaştım yaklaştım. Burunlarımız birbirne değdiğinde konuştum. 'Oldu mu.' 'Fazlasıyla mükemmelsin.' İltifatı yanaklarımı kızartmıştı.


'Kookie.' Jungkook elinin tersiyle yanağımı okşadı. Gözlerimi kapatip kendimi ona bıraktım. Dudakları dudaklarımı bulduğunda öpüşüne karşılık verdim. Kolumu boynuna doladım ve dudaklarımı daha sert bastırdım. Çok özlemişim. Biraz tadını çıkarmalıydım.


Öpüşmemiz devam ederken jungkook ileri giderek boynuma yöneldi. Yalayıp emiyordu. Karnımdan alt tarafa doğru bi titireme yaşadığımda buna son vermemiz gerektiğini anladım. Aksi takdirde dayanamazdım ve jungkook şuan yaralı olduğu icin dikişleri açılabilirdi.


Kıyafeti omzumdan sıyırıp öpücükler sıralamaya başladığında yavaşca onu kendimden uzaklaşırtırdım. 'Jimin sorun nedir?' Ona dikişini gösterdim.'Jungkook dikişin hızlı hareket ettiğinde açılabilir.' 'Olmaz bise hadi devam edelim.' Tekrar boynuma yönelip köprücük kemiğimi boydan boya yaladığında zorlukla konuştum. 'Ahmm kook dayanamıyorum. Daha fazla ileri gitmeyelim.' 'Sorun olmaz Jimin.'


    Omzundan tutup gözlerime bakmasını sağladım. 'Bu senin iyiliğin için aşkım. Hem ben burdayım bir yere kaçmıyorum ki.' 'Senden tekrar ayrı kalamam zaten. Bu benim ölümüm olurdu.' 'Iyileştiğinde söz kaldığımız yerden daha ilerisini yaparız tamam mı?' 'Daha cok var desene.' 'Sabret kook.' Ayağa kalkıp guzel bi film açtım. Sonrada içecek birşeyler alıp sevgilimin yanına oturdum.





.
.
.







Finale az kaldıııığğhhh .d 🙏

Ψσυ Iη My Ήєαят - JιкσσкHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin