35.BÖLÜM

4.2K 139 0
                                    

Yavaşça birbirimizden ayrıldıktan sonra elimi Aslının yanağına koyup baş parmağımla o güzel kadife tenini okşadım." İyi ki sen hep sen"diyip Aslının masum başlattığı öpücüğü daha fazla derinleştirip öpmeye kaldığımız yerden devam ettim...

Ömer

Aslı! Aslı hayatıma girdiğinden beri her şey benim için değişmişti. Tabi bu olumlu anlamdaki bir değişimdi. Herkese karşı soğuk ve otoriter davranan ben şimdi davranışlarımı biraz olsun törpülemeye çabalıyordum. Şöyle ki iş yerindeki çalışanlarıma biraz daha güler yüz göstermeye, töleranslı olmaya, onları biraz olsun daha rahat bir şekilde hareket etmelerine müsama gösteriyordum. Tabi genede sınırı geçmemek kaydıyla...

Çok şükür bir kaç günlük istirahattan sonra Aslı işe tekrar başlamıştı. Hasta olduğu gün aklım başımdan gitmişti resmen. Aslı uyurken bir kaç meaileme bakarken Aslının sayıklamalarıyla ona dönmüş ve ateşlendiğini görünce paniklemiştim. Şu hayatta ailemden sonra değer verdiğim tek kişiydi Aslı ve ona bir şey olacak olma olasılığını bile düşünmek beni mahvetmişti. Ama Allahtan korktuğum olmamış Aslı bir kaç günde kendini toparlamıştı.

O bir kaç günde dahi anladım Aslı benim vazgeçilmezim, bu hayattaki gizli hazinemdi. Şimdi ise sevdiğimi evinden almış iş yerine doğru gidiyorduk. Elini bir an olsun elimden ayırmadan arabayı kullanıyordum. Arada dudaklarımla narin ellerinin üstüne öpüyordum.

Arabaya park ettikten sonra beraber arabadan inmiş ellerimizi tekrar buluşturup asansörer o şekilde ilerlemiştik. Gelen asansörle birlikte içeri girdik. Asansörde kimsenin olmamasıyla rahat hareket ederek Aslıyı belinden tutup kendime çektim. Bu ani hareketimi beklemeyen Aslı ağzından hıı nidası çıkmıştı bir anda.

Aslı elini kalbine götürüp"Ömer ne yapıyorsun böyle aniden korkuttun beni" dedi yüreği ağzında.

Aslıyı hiç umursamadan elimi Aslının elmacık kemiğinin üzerine koyup baş parmağımla okşadım. "İyisin dimi? Ağrın sızın yok" dedim içimden gelen saf şevkatle. Aslı parlayan gözlerle bana bakıp yüzümü avucunun içine alıp"iyim canım merak etme hem hasta bakıcım da çok iyi ilgilendi benimle bir dediğimi iki etmedi sağ olsun " dedi muzupçe. Bende ona ayak uydurup tam cevap vereceğim sırada asansör durmuş bir kaç kişi içeriye girmişti. Tabi o sırada Aslı hızla benden ayrılmıştı. Bu durumun hoşnutsuzluğla birlikte ağzımın içinden homurdanıp durmuştum. Aslı ise halime bakıp kıkırdıyordu. Tabi onun için hava hoştu. Kaşlarımı çatıp Aslıya baktığımda o gayet rahat bir şekilde göz kırpıp önüne döndü. Ah! Senin o göz kırpmalarına...

Aslı da diğerleriyle aynı katta inince bende el mahkum kedinin ciğere baktığı gibi Aslının arkasından baka kalmıştım. Kendi katıma geldiğimde asansörden inip odama doğru ilerledim. Her zamanki gibi Zeynep beni ayakta karşılamıştı. Odama geçtikten sonra ceketimi çıkarıp askıya astım. Çalışırken böyle daha rahat hareket edebiliyordum. Masama geçip oturdum ve bilgisayarımı açtım. O sırada kapı tıklatılmış elinde kahvemle Zeynep içeriye girmişti. Zeynep kahvemi masaya bıraktıktan sonra günün raporunu söylemiş ve çıkmıştı. Bir kaç toplantıdan sonra rahattım.

Yaklaşık 1 saat sonra olan ilk toplantı ma girmiştim. Yoğun geçen görüşmeden sonra toplantım bitmişti. İkinci toplantı öğleden sonra olduğu için 1 saatlik arayı öğle yemeğine ayırmaya karar vermiştim. Saatime baktığımda herkesin öğle yemeğinde olduğunu anlamıştım. Zaman kaybetmeden yemekhaneye doğru ilerledim. Kapıdan içeri girer girmez gözlerim Aslıyı aramış ve kısa sürede de bulmuştum. Nasıl bulamamki ay gibi parlıyordu sevdiğim.

Bir kaç kişiye selam verdikten sonra elimdeki tepsiye birlikte Aslının masasına doğru ilerledim ve hemen yanındaki boşluğa yerleştim. Aslı beni görünce şaşırsada bozuntuya vermemiş gülümsemişti. Bugün toplantılarım olduğu için pek görüşememiştik. Masadakiler Aslıyla bana bakıp gülümseselerde daha sonra hemen kendilerini toparlayıp afiyet olsun Ömer bey deyip yemeklerine geri dönmüşlerdi. Bir ara sessizlik olsada daha sonra konuşmaya devam etmişlerdi.

ASLI TUTULMASI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin