4.8

3.1K 136 12
                                    

Tam bir kaos ortamındaydım.

Özgün, Tuna'ya kafa atınca her şey birbirine girmişti ve insanlar onları ayırmaya çalışsa da başarılı olamıyorlardı.

Kalabalığın arasından öfkeden kırmızı görmüş boğaya dönmüş olan Özgün'e ulaşmaya çalıştım. Ama insanların arasından geçemiyordum. Tam arkamı dönüp birinden yardım isteyeceğim sırada kapıdan aceleyle giren Ayda'yı görüp onunla göz teması kurdum. Fakat o bana bakmadan gözleri dolu bir şekilde kalabalığa doğru yürüdü.

"Abi!" diye bağırdığında birden ortamdaki sesler kesildi. Özgün kafasını çevirip Ayda'nın dolu gözlerine baktığında kafam o kadar çok karışmıştı ki olanlara anlam veremiyordum.

Ayda'yı gören kalabalık birden fısıldaşmaya başladığında Ayda direkt abisinin yanına gitti. Ne yapacağını sorguladığım sırada birden Özgün'e sarıldığında o manzaraya bakakaldım. Bilmediğim neler dönüyordu?

Tuna Ayda'ya garip bir tavırla bakarken kafamda aniden bir ampul yandı. Tuna'nın oynadığı kişi Ayda olabilir miydi?

"Bu uçkuruna düşkün pezevenk için değmez." dedi Ayda kelimelerin her birine baskı yaparak. Sinirliydi, dişlerini sıkarak konuşmuştu. Özgün yavaşça Ayda'dan ayrılıp onunla bakıştı. Sonra hiçbir şey söylemeden yavaşça yanıma yürüdüğünde başkaları Tuna'yla konuşuyordu. Sanırsam sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Buna öyle bir göz devirdim ki gözlerim acıdı. Sakinleştirmeseler de sonuç değişmezdi ki...Özgün onu her şekilde döverdi. Eğer tahminim doğruysa ben de gidip bir tokat yapıştırmak isterdim.

Özgün yüzünden gerginliği eksilmemiş ifadeyle yanıma geldiğinde Ayda ile aramda bir bakışma geçti. Ayda dolu gözlerini yavaşça kapattığında düşündüğüm şeyin doğru olduğunu anladım.

Kan damarlarıma baskı yaparken Özgün'e "Bekle biraz." dedim ve hiçbir şey demesine izin vermeden Tuna'nın yanına hızla yürüdüm. Bu pis sapık ve onun türevlerinin acilen yok olması gerekliydi. Tuna beni fark ettiğinde ilgisi yakınındakilerden bana kaydı. Gülerek yanına gittiğimde gülüşüme şaşırmış gözüküyordu. Oysaki ben sinirden gülüyordum. Bu şerefsiz bana da aynı şeyleri yapmaya çalışabilirdi.

"Bravo." dedim yanına yaklaştığımda. Tuna sorarcasına baktığında yüz ifadem aniden sertleşti. Kaşlarım çatıkken "Oscarlık oyuncusun, ama anlamadığım hep mi aynı olur bir insan?" dedim sakin çıkan sesimle. "Ne demeye çalışıyorsun?"

Ona bir adım daha yaklaştım. "Bana da aynısını yapmaya çalışacaktın, değil mi?" Tuna ellerini kaldırıp kendini savunmaya geçti. "Hiçbir şey bildiğin gibi değil!" Güldüm. "Bildiğim tek şey senin uçkuruna düşkün bir pislik olduğun."

Tuna ağzını açacakken tacize ve tecavüze uğrayan kadınlar aklıma geldi. Bu yüzden kendimi tutamadan yumruk yaptığım elimi açıp Tuna'nın yanağı ile sertçe buluşturdum. Neye uğradığını şaşırdığında üstündeki gömleğin yakalarını tuttum. Kendime engel olamıyordum. "Sen ve senin gibi şerefsizler yüzünden bütün kadınlar korku içinde! Siktirin gidin de hepimiz rahat bir nefes alalım!" Bağırırken Tuna hiçbir şey yapmıyordu. Sadece söylediklerimi donukça dinliyordu. Yakasındaki ellerimle onu itlediğimde sırtı duvarla buluştu. Tam ağzımı açtığımda aniden biri tarafından kucaklandım. Özgün'ün beni kucakladığını anladığımda tam inmek için hamlede bulunacakken kendimi Özgün'ün omzunda asılı bir şekilde buldum. Sırtını yumruklayıp "İndir beni de şuna bir haddini bildireyim!" dedim. Özgün hiçbir şey demeden beni evden çıkardığında dışarıdaki Sevda, Alisa, Ayda ve Emre ile göz göze geldiğimde Özgün'ün omzundan aşağıya sallanıyordum.

Özgün beni yavaşça yere bıraktığında üstümü düzeltip ona sinirle baktım. Daha çok söylemek istediğim vardı o şahısa. Özgün düz bir ifadeyle "Beni dizginlemeye çalışırken sende ipler kopuyor, o ne olacak?" dedi. Sinirim biraz hafiflemişken derin bir nefes aldım. "Psikopat civciv dehşet saçtı."

Güven Bana ~yarı texting~Onde histórias criam vida. Descubra agora