Orta Karar II

2.5

"Bu nasıl bir tekliftir ya? Nesin sen, sevgilisi askere gidince başka biriyle evlenecek kız mı?" Drama kraliçesine yakışan drama piçi. 

"Hayır, şimdiki sevgilisiyle aslında başka birini kıskandırmak için çıkmaya başlamış, sonrasında ona aşık olmuş bir kızım." Bu konuyla ilgili ömür boyu suçlu hissedecekmiş gibiydi vurgulaması. 

Yapmacık bir şekilde elimi gerdanıma koyarak geri çekildim, "Kızım, bu benim bile canımı yaktı. Kendine karşı bu kadar acımasız olmamalısın." 

"Ben onu kaybetmek istemiyorum." Bir önceki cümlesinde gelen ses titremesiyle ağlayacağını göstermişti, sempatiklik yaparak bunu engellemeye çalışsam da sanırım yönetmen öyle istediği için çok klasik bir cümle kurarak omzuma gömüldü.

Var ya ben bunların ilişkisi üzerine yaz dizisi çeker, yoğun istek üzerine ocak ayına kadar devam ettiririm. Tabii kışın gelen kabanın baş çektiği mafya dizilerinin reyting olarak altında kalarak iki bölüm önce her şey bok iken son bölümde birden bire evlendirir, çocuk yaptırır, kısaca bir güzel evcilik oynatırım. 

"Of kızım ya, ne ağlıyorsun boşu boşuna." Boşu boşuna deyince minik hıçkırıklı ağlaması hiddetlenmişti. 

En yakın arkadaşımı her daim teselli etmek boynumun borcu olsun ama şuan sadece ikisinin, 'Bir ilişki bu kadar yolunda gidemez bir handikap yapmamız lazım.' düşünce tarzından dolayı tiyatro sahnesinde rol yapmam gerekmiş gibi hissediyorum, yani bu gece teselli konusunda pek içten değilim.




Sabah kendimi alışık olmadığım bir şekilde dağınık bir yatakta ve sümüklü peçetelerle yüzerken buldum. Senin için katlandığım şeyler listesine bunu da ekliyorum Sarışın Hanım.

Nuray tarafından sıkıca sarılmışken göğsümde olan kafasını, onu uyandırmak ve bunu yaparken de rahatsız etmek için tüm parmaklarımı kullanarak okşadım, "Biliyorum çok rahattır ve maalesef deneme fırsatım hiç olmadı." 

Uyurken dahi çatılı olan kaşlarını gözlerini açtığında da düzeltmemişti, kafasını bir kere sağ sol yaparak zor bir gece geçirdiğini gösterdi ve benden bir 15 santim uzaklaştı.

"Sadece yumuşak bir şeye ihtiyacım vardı tamam mı?" 

Dirseklerimin üzerinde hafif doğrulurken yan yan sırıttım, "Aksi bir şey mi söyledim?" 

Göz yaşlarından ötürü çapaklanan şiş gözlerini ovuşturduktan sonra melankolik bir şekilde cama doğru ilerledi ve kafasını biraz eğerek Bartuların apartmanına minik bir göz attı. Arkaya fon müzik de ister misin?

Benim adım da Naz ise 11 yaşındakilere göre aşırı dram içeren sahneler en fazla 1 bölüm sürer, yani insan yılıyla 2 gün falan. Olaya ben dahil olursam işin daha kısa süreceğinin garantisini bile verebilirim aslında.

"Bartu'yu çağırayım mı? Konuşmak ister misin?" 

"Hayır, buna gücüm yok." Yok ebesinin...

"Konuşmadan hiçbir şeyin düzelmeyeceğini biliyorsun, değil mi?" Eğer ortalığı toplamam gerekiyorsa, ortama ayak uydurmam gerekiyordu. Dramatik Naz'ı görmeye hazır mısın?

"Ah Naz, düzelebileceğine inancım o kadar düşük ki!" Ah dedikten sonra Arthur diyecek falan diye bekledim, Orta Çağ tiyatrolarını kaçırdığımı sanırken nasıl da yanılmışım. 

"Gel gel inandıracağım ben seni." Küçük bir çocuğu teselli edercesine dudaklarımı en az onun kadar üzgünmüşüm gibi büzerek arkasından banyoya doğru ittim ve 10 saniyede kurduğum planı devreye sokmak için mutfakta kahvaltı hazırlayan annemin yanına geçtim.