20.Bölüm BANA SÖZ VERMİŞTİ

728 26 4
                                    

Merhabalar. Bu bölümü( biraz sürpriz bi şekilde) Rikadomiss'e ithaf ediyorum. Daima okuyucum, canım benim iyi okumalaar :)

ZEYNEP//

Zeynep: Kerem lütfen bu konuyu kapatalım. Ben kararımı verdim, yanımda ol yeter.

Kerem: Peki, peki tamam.

Diyor yanımdan kalkıp karavana giderken.

Anlamıyorum! Ölmek istememin ne kadarı garip. Evet, yani biraz garip olabilir. Ama en azından Zeynep olarak ölürüm. Ben yaşlanmaktan çirkinleşmekten çok korkarım. Kerem beni o halde görsün istemiyorum. Bunu istiyorum saygı duysa yetecek!

Yarım saat kadar tek başıma oturup bir yandan dalgaların şırıltısını dinliyor bir yandan düşünüyorum. Daha sonra karavana gidip yavaşça kapıyı açıyorum, Kerem uyumuş. Kıyamam, bebek gibi uyuyor..

Çekmeceye yaklaşıp yavaşça açıyorum. İçinden bir kağıt ve kalem alıp denizin kıyısındaki Kerem'in bizim için hazırladığı masaya oturuyorum.  

 Elimden geleni yaptım ama olmuyor işte üzüyorum onu, bu yüzden ayağımdan geleni yapmaya geldi sıra, gitmek gibi. Bunun için yazmaya başlıyorum.

.....

Kağıdı elime alıp karavana dönüyorum. Kerem'in yanındaki yastığa bırakıp, çantamı alıyorum.Yanağına bir öpücük bırakıyorum. Saçlarına dokunuyorum.

Ve son kez bakıp ona, karavandan çıkıyorum. Gecenin karanlığında kumsalda yürümeye başlıyorum. Yaklaşık bir kilometre yürüyerek kendimi ana yolda bulmam kaçınılmaz oluyor tabi. İlk gördüğüm taksiyi durdurup havaalanına gidiyorum. Ve her ne kadar aklımı karavana bıraksamda bedenimle o uçağa binip kaçınılmaz olan bu terkedişi gerçekleştirmek üzere bu şehri terkediyorum. Bu hikayenin bencili benim, bir kez olsun kendimi düşünmemeliyim. Aşk fedakarlıktır, değil mi?

KEREM//

Gün ışıklarının yüzüme yansımasıyla gözlerimi aralıyorum. Yüzümde kocaman gülümsememle Zeynep'e doğru dönüyorum. Ama yanımda kimsenin olmadığını görmem, Bu seferde Zeynep'in bana jest yaptığını düşünmeme neden oluyor.

Kerem: Güzelim ya?

Diyorum karavandan çıkarken. Deniz kıyısındaki masamıza çeviriyorum gözlerimi. Ama burdada yok. Allah allah.

Markete falan mı gitti acaba? En iyisi aramak! Telefonumu çıkartıp tuş kilidini açıyorum ve tam o sırada tarih gözüme çarpıyor!.  Offf nasıl bir adamım ben ya! Nasıl unuturum? Nasıl? Eşek herifin tekiyim ben! Allah beni napmasın ya. Bugün Zeynep'le benim tanışma yıldönümümüz. Bizim okula geldiği o gün. Hiç unutmam. O havalı saçlarını zıplata zıplata girmişti okulun kapısından. Parfümü kafasından aşağı boşalttığı her halinden belliydi. Bütün koridor parfüme bulanmıştı. Tamam kabul, ilk gördüğümde çok etkilenmiştim ondan. Ama bilirsiniz işte pisliğin tekiydim o sıralar. Zeynep beni sadece başka yönden etkilemişti. Kim bilebilirdi, o okulun kapısından havalı saçları etkileyici parfümüyle giren çekici kız benim karım olucaktı, ebedi aşkım..

Bana hazırlık yapmak için merkeze gitti o zaman. Arıyım ama belli etmemeliyim. Evet evet. Unutmuş gibi davranmalıyım, kesinlikle!

Rehbere girip 'Kadınım'a basıyorum.

Ama ses karavandan geliyor. Koşarak içeriye gidip bakıyorum. Telefonunu komodinin üstünde bırakmış. O anda Zeynep'in yastığının üzerindeki kağıda çarpıyor gözüm.

Tabi ya! Dün akşam söylediklerime kızdı. Güzelim benim ya. Kafasını dinlemeye gitti biryerlere. Ah güzelim ah.

Ama beni terketmez. Sadece kafasını dinlemeye gitmiştir. Muhtemelen kumsalın sonuna kadar yürüyüp oralarda oturmuş dinleniyordur. Telefonu yanına almak istemediği içinde haber amaçlı bir mektup bırakmıştır bana. Heralde yani. Zeynep beni terketmez ki, asla bırakıp gitmez ki gidemez. Söz verdi bana..

SEN BANA AŞIKSINWhere stories live. Discover now