Akrep Prenses (Aile kurgusu)

9.Bölüm

Merhabalarr! Umarım bölümü beğenirsiniz. Lütfen beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar!

Saçımda gezinen ellerle uykumdan uyandım. Gözlerimi açıp elin sahibini görmek için arkamı döndüm. Biyolojik dady ''Günaydın kızım'' demişti gülümseyerek. ''Günaydın'' diyerek yataktan doğruldum. Gerçekten erken kalkmayı hiç özlememişim. ''Kahvaltı 10 dakikaya hazır olur'' dedi ve odadan çıktı biyolojik dady. Bende banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Odaya tekrar geçip odanın ortasında duran üç bavula baktım boş boş. Hala açmamıştım. Evdeki yardımcılardan birine söyleyecektim. Müsait oldukları bir zaman yerleştirirlerdi. Giyinme odasına girip okul üniformamı alıp giyindim. Makyaj yapıp saçımı yapmaya acayip üşenmiştim. Sadece saçlarımı taradım. Çantamın içine bir defter kalemlik ve kulaklığımı atıp aşşağı indim. Ders programını ve sınıfımı bugün öğrenecektim. Zaten dün Çağrı bizimkilerle aynı sınıfta olacağımızı söylemişti.

''Günaydın'' diyen Çağrı'ya ''Günaydın'' diyerek masaya oturdum. Telefonumdan gelen bildirim sesleriyle telefonuma baktım bizimkilerle olan gruptandı.

Ateş'im: Peri Batu 10 dakikaya hazır olun. Çağla sende yarım saate hazır ol.

Batuş: Olum dur bi yeni kalktım zaten

Peri güzeli: Hazırım bilee

Çağla: Noluyor be?

Peri güzeli: Toprak abi bırakacak okula bugün

Ateş'im: Abim ilk gün hep beraber gidin Çağla'da yanlız kalmasın dedi.

Batuş: Adamdan mantık akıyor keşke benim aklıma gelseydi

Çağla: Ben okulun ilersindeyim boşuna uzatmayın yolunuzu gelirim bende

Ateş'im: 26 dakikaya hazır ol güzelim.

Ateş'in son yazdığı mesajla telefonu bırakıp bende yemeğime döndüm. Kahvaltının sessizliğini bölen benim çalan telefonumdu. Ateş arıyordu. Büyük ihtimalle gelmişlerdi. Masadan kalkarken ''Ben çıkıyorum'' dedim. ''Bekle Çağla seni okula ben bırakacağım'' dedi Çağan. ''Ateş'in abisi Toprak abi bırakacak. Geldiler zaten.'' diyip sandalyeme taktığımın ceketimle çantamı alıp biyolojiklere bakmadan evden çıktım. Büyük demir kapının dışındaki Toprak abinin arabasını görmemle yanlarına ilerliyordumki kapının oradaki koruma ''Babanızın haberi var mı Çağla Hanım?'' diye sordu. Hay Allah'ım ya. Ben nereye düştüm bilmiyorum. ''Var. Ayrıca olmaması da bir şey değiştirmez. Kolay gelsin'' deyip kapıdan çıktım. Hemen arabaya bindim. "Nabersin yaa?" Diyerek üzerime çullandı Batuhan. Ona gülerken "İyiyim Batu sen nasılsın?" Diye cevap verdim. "İyi bende ne olsun." Dedi. "Özleştik bayaa." Diyerek elimi tutan Peri'ye gülerek cevap verdim "Biraz öyle oldu." Dedim. "Nasılsın Toprak abi zahmet oldu sana da." Dedim kafamı iki koltuğun arasından Toprak abiye uzatırken. "İyiyim güzellik sende durumlar nasıl ayrıca ne zahmeti saçmalama görevimiz." Dedi oda gülerek. "Stabil." Diye cevap verdim bende. Bu kısa konuşmamızdan sonrada araba yolculuğumuz bağıra bağıra şarkı söyleyerek geçmiş birkaç video çekip Instagram hikayeye yollamıştık bile.

Okula vardığımızda arabadan inip Toprak abiyle vedalaşıp okuldan içeri girdik. Kocaman bahçesi vardı. Basket sahası direkt gözüme takılmıştı. Çimlerin üstünde oturan arkadaş grupları bahçenin diğer tarafında altı adet çardak vardı. Yaklaşık 15 tanede bank vardı. Tam sayamamıştım. Okul o kadar büyüktü ki içinde kesin kaybolurdum. Yön duygum baya bir zayıftı. Bizimkilerde benim gibi okulu incelerken tabii ki bahçedekilerde dönem ortasında gelen bizi inceliyorlardı. Genel olarak girdiğimiz her ortamda dikkat çekmeyi başaran bir ekiptik zaten. Genler sağolsun..