4.3 // Grind Me Down

82 8 107
                                    

Nisan 2026

Meg yine bir baş ağrısıyla uyanmıştı. Son bir aydır bu çok oluyordu. Muhtemelen düğün stresiydi. Meg hala yanında ağzını açmış uyumaya devam eden nişanlısına ve onun kollarının arasına girip kıskançlık yapan Zeus'a baktı gülümseyerek. Ardından kalkıp lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkadı. Aynadaki kıza bakarken bir anda buna hazır olmadığını fark etti.

Cas'le hayatını birleştirmeye hazırdı. Ama Shurley ve Novakların istediği gibi büyük, herkesin garip bakışlar atacağı, kimseyi tanımadığı bir düğüne hazır değildi. İki aydır bir şeyler yapıyorlardı. Geçen sefer Anna en başından beri yardım edemediği için şimdi gaza gelmişti ve Hailey ile yarışmaya başlamıştı. İkisi de her gün ona Instagram'dan ve Whatsapp'tan yeni şeyler atıyor ve arıyorlardı gecenin bir yarısı.

Meg bozulan moraliyle Cas'in yanına geri döndü ve Zeus'u aradan çekti. "Sıra bende sürtük." Meg Cas'in kollarının arasına sığıp beline sarıldı. Cas gülümseyip "Günaydın." dedi. Meg de kısık sesle yüzünü Cas'in göğsüne gömerek "Günaydın." dedi. Cas bir sorun olduğunu hemen anlamıştı. "Ne oldu balım?"

Meg başını çekti ve Cas'in hala uykulu olan gözlerine baktı. "Cas, bir şey söyleyeceğim ama kafayı yeme hemen tamam mı?" Cas başını salladı. Zeus Meg'in beline çıkıp Cas'in eline saldırırken Meg "Ben sanırım bu düğün için hazır değilim." dedi. Meg büyük bir tepki beklerken Cas gülümsedi. "Biliyorum." Meg kaşlarını çattı. "Nasıl?"

Cas kızın alnını öptü ve "Ben de öyle hissediyorum çünkü. Bak ilk düğünüm, hatırlıyorsun maalesef, kocamandı. Yani... yarısını tanımadığım insanlar oluşturuyordu. Ve saçma saçma detaylarla ilgilendim durmadan. Papatyalar ne tarafa baksın, giriş müziği, çıkış müziği, ilk dans müziği, yemek müziği... Ve, gerçekten bunu bir daha çekmek istediğimden emin değildim. Ama seni kırmak ve eksik hissetmeni istemedim. Sonra ablamları dinlerken senin de en az benim kadar sıkıldığını fark ettim. Hem, gene gerekli gereksiz herkes orada olacaktı ve yine dedikodu yapacaklardı. En sinir olduğum şey. Seni de kıracaklardı boş yere." dedi. "Sırf benim için buna katlanmanı tabi ki de istemiyorum. O yüzden bu akşam seni kaçırıp ilk defa İzmir'e götürüyorum. Bizimkiler de geliyor. Sanırım yazlığa sığabiliriz."

Meg onu durdurup "Ne?" diyince Cas ona baktı. "Balım, düğünümüz için ayırdığımız gereksiz parayı benimle İzmir'e kaçıp birkaç günlüğüne tatil yapmak ve orada arkadaşlarımızla küçük bir kutlama yaparken evlenerek harcar mısın?" Meg'in gözleri dolmuştu. Başını sallayıp burnunu Cas'in boynuna gömdü. Cas kızın sırtını okşayıp "Oh, balım. Ne oldu? Ağlama ama." dedi. Meg omzunu silkip "Seni seviyorum." dedi.

***

Birkaç hafta önce...

Anna koşarak Meg'in yanına gelmişti. "Hayatım. Erm, genel sayıyı ayarlamaya çalışıyoruz da düğün için. Davet etmek istediğin kişileri yazar mısın?" Meg ona uzatılan kağıda ve kaleme baktı. "Ann. Öyle davet edebileceğim pek kişi yok. Yani zaten en yakın arkadaşlarım Cas'le de arkadaşlar. Ailem öldü. Ve tıp fakültesinden de pek yakın değilim kimseyle. Yani bir Rober-" Onun yanında oturup telefonuna bakan Cas "Aklından bile geçirme." dedi. Meg gözlerini devirdi. "Yani. Ben sizin listeye uyarım ya. Yapın siz."

Anna somurttu ve geri döndü. Cas Meg'e bakıp "Ablamlar orada bizim düğünümüzü planlarken oturup dizi izlememiz ne kadar doğru?" dedi. Meg kumandayı ondan alıp "Üçüncü sezon! Final sezonunu günü gününe izlemeliyiz. Hem sanırım Küvet sahnesi bu bölümde." dedi ve bölüme devam ettirdi. Cas heyecanla "Seni pis düşünceli küçük kız. Küvet sahnesi ha..." dedi. Meg omzunu silkti. "Bir ara biz de denemeliyiz." Cas "Ehh, ama oradaki kız Roxanne." dedi. Meg tek kaşını kaldırıp ona baktı. "Sen de bir Xavier değilsin."

MeleğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin