4.4 // Gerçek Olan Rüyalar

77 7 69
                                    

Nisan 2026

Cas bir haftadır şehir dışındaydı. Meg de Lawrence'taki evde kalıyordu. Aslında Cas'in apartman dairesinde kalıyorlardı evlenmelerine rağmen ama Meg bir şekilde burayı rahatlatıcı buluyordu. Cas'in odasında kalıyor ve eski eşyalarını karıştırıyordu. Birkaç şarkı sözü bulmuştu hatta. Çoğunun da Dean hakkında olduğundan emindi.

Meg akşam yemeğini yedikten sonra salonun koltuğunda oturup televizyon izliyordu. Durun, bu doğru bir açıklama olmadı. Meg koltukta oturuyordu ama açık olan televizyona bakmadan son üç günde olanları düşünüyordu. Üç gün önce işteyken o kadar halsizdi ki izin almak zorunda kalmıştı. Arabayla eve dönerkense içine düşen kurt yüzünden bir eczanede durmuştu. Aslında bu ihtimal durmadan aklından geçiyordu ama bir şekilde bahanelerle bunun gerçek olmadığını söylüyordu Meg kendine.

Eve gider gitmez hemen lavaboda eczaneden aldığı hamilelik testini yapmıştı. On dakika boyunca beklerken de eğer hamileyse neler olacağını düşünmüştü. Hazırlar mıydı? Maddi olarak iyilerdi. Meg iki ay sonra mezun olacaktı. Ayrıca bir evleri de vardı. Meg elindeki testle lavabodan çıkıp düşünmeye devam ederken evi inceledi ilk defa başka bir gözle. Burada bir çocuk büyütmek çok güzel olmaz mıydı? Komşular iyiydi. Ev büyüktü. Civar tanıdıktı. Meg düşündüğü şeylere bakıp başını iki yana salladı. Hamile olduğu belli bile değildi ki.

Belliydi. Ve evet, hamileydi. Meg şu an koltukta oturup nasıl o iki küçük çizgiyi düşündüyse günlerdir her an o iki çizgiyi düşünüyordu. Cas'e nasıl söyleyeceğini de... Meg bunu içinde tutamıyordu. Öğreneli daha üç gün olmasına rağmen birine söylemek için çatlıyordu. Meg birden "Şu kapıdan giren ilk kişiye söyleyeceğim." dedi kendi kendine.

***

Dean derin bir nefes alıp burada ne yaptığını hatırlamaya çalıştı. Cas'e bağırmak için miydi? Neden beni atlattın ve hayatına devam ettin diye? Ya da bilmiyorum, Meg'e mi kızacaktı? Kocasını -eski kocasını- çaldığı için? Kimse kimseden bir şey çalmamıştı ki. Dean derin bir nefes daha aldı ve düşünmeden kapıyı çaldı. Ve içten içe Cas'in içeride olmasını umuyordu. Eğer kapıyı Meg açarsa ne yapacağını hiç bilmiyordu.

Kapı açılınca Meg Dean'e, Dean Meg'e baktı. İkisinin içinden de aynı şey geçiyordu. Sen benimle dalga mı geçiyorsun Evren??

***

İkisi de bir süre kapının önünde bön bön birbirlerine baktılar. Meg sonunda "Winchester." dedi. Dean başını salladı. "Masters." Meg her ne kadar karşısındaki adamı düzeltmek istese de yapmadı. Dean birden "Ah doğru. Evlenmiştin sen değil mi? Özür dilerim." dedi. "Shurley."

Meg gözlerini devirdi ve girişten çekilip Dean'i içeri aldı. Dean içeri girince durdu. "Şey... o evde mi?" Meg kollarını göğsünün altında bağlayıp "Hayır. İş gezisinde." dedi. Dean nedense rahatlamıştı biraz. Bu yüzleşmeye hazır değildi.

Meg "Neden buradasın?" diyince Dean ellerini deri ceketinin cebine koyup "Ben... Lisa'ya gönderdiğiniz davetiyeyi buldum." dedi. Meg kaşlarını çatıp "Lisa ile ne yapıyordun ki- Yoksa siz?" diyince Dean hemen "Saçmalama! Kız hamile. Birlikte değiliz." dedi. Meg aniden sinirlenerek "Kız senden hamile kalınca ondan ayrıldın mı bir de-" diyip Dean'in kolunu morartmaya başlayınca Dean "Hayır! Başka biri var! Tom diye bir orospu evladından hamile." dedi. Meg ona vurmayı bırakıp yüzünü ekşitti. "Tom mu? İngiliz değilsen bu ismi neden çocuğuna koyarsın ki?" Dean başını sallayarak "Değil mi?" dedi.

MeleğimWhere stories live. Discover now