58. BÖLÜM (PART 1): "ATAHANLAR"

7K 341 549
                                    


Tükettim | Melek Mosso (feat. S4hir)

Be Alright | Dean Lewis

NF | Know

Gif: Ilgaz Ateşoğlu. (Biliyorum, bölüm ismiyle tezat ama olsun)

Ben geldim. Bu bölümdeki  ilk şarkıyı sevgili Atahan kardeşlere ithaf ediyorum. İkincisi de Buğra ve Beyza'ya gelsin. Üçüncüsü sadece bölüm sonunda geçen bir şarkı. Keyifli okumalar, bol yorum yapın haa :333 


58. BÖLÜM: "ATAHANLAR"

2 yıl önce, Mayıs

Çarşının girişinde köşedeki kitapçının önünde dikiliyordu. Sokak tenha sayılırdı, çarşının içine girmek için yürüyen birkaç insan dışında kimse yoktu. Ellerini siyah kotunun cebine atarkan gergin bir ifadeyle ayakuçlarında sabırsızca yükseldi. Gözlerini Arnavut kaldırımına dikmişken başını eğdi, bunu yapmasıyla ensesine kadar uzun, koyu sarı saçları yüzüne geldi. Stresli, derin bir nefes verdi. Kendini tanıyamıyordu artık. Alexander Owen, soğukkanlı yetişmişti. Kararlı, korkusuz, kendinden emin, soğuk, planlı... Ama gergin olmak, heyecanlanmak hatta bu denli üzgün olmak? Bu kesinlikle Alex değildi. Bu 7 yaşındayken yok edilen yanıydı. İçine kapanık, kolay heyecanlanan, hatta biraz utangaç bir çocuktu. Anasınıfına giderken sınıf arkadaşlarından çekindiği için arkadaşlık kurmakta çok zorlanmıştı ve annesine çok yalnız hissettiğini söylemişti bir gün. O kadar dolmuş olmalıydı ki, annesinin kucağında ağlamıştı uzun bir süre. İşte o Buğra'ydı. Ailesi katledilmeden önce Buğra Yılmazer'di. Yetimhane günlerinden önce... Peki ya şimdi hangisiydi?

Bu işe en başından bulaşmamalıydı. Kısa bir süreliğine de olsa, zararsız gibi görünse de Ilgaz Ateşoğlu'nun mekanına barmen olarak girmemeliydi. Çünkü yıllardır, yaklaşık 17 yıldır hiç böyle hissettiğini hatırlamıyordu. Sanki tekrar sıcak bir ailenin içindeymiş gibi... Hayır, hayır olamazdı. Onlarla daha fazla yakın olamazdı. İstemiyordu. O bir ajan olarak gitmişti oraya. Mehmet Atahan böyle istemişti. O iblis bunu istemişti. O da hesap günü gelene dek, onun için sadık bir çalışan rolünü oynamıştı sadece. O ne Ece gibiydi, ne de Stevan. Onlar, Mehmet'in hayatlarını kurtardığına inanıyor, ona minnet duyuyorlardı. Hâlbuki hepsinin hayatını yerle bir etmişti. Özellikle o ikisini, masum, zavallı, küçük çocuklardan ruhsuz birer canavarlara, kölelere dönüştürmüştü. Kendi karanlığının gölgesine hapsetmişti onları.

Neredeyse tüm hayatı Stevan ve Ece ile beraber geçmesine rağmen onların yanında da hiçbir zaman kendini oraya ait hissetmemişti. Çünkü onların yanında hiçbir zaman Buğra olamamıştı, hep Alex'ti. Şimdiyse Avcılar'ın yanında tekrar Buğra olmuştu. Sözde rol olan buydu ama ne ironiktir ki Ece ve Stevan'ın yanında olduğu Alex'ten bin kat daha kendiydi. Ama sonuçta... Bu ne niyeti ne de gerçekleri değiştirirdi. Artık kendi yoluna gitmesi gerekiyordu. Ancak, Alexander Owen, Mehmet Atahan'a yaptıklarının hesabını sorabilirdi. Buğra değil. Çünkü o hala, masum küçük bir çocuktu. Hep 7 yaşında kalmıştı, hiç büyümemişti.

"Buğra?" Yanına gelen tereddütlü sesin sahibini fark ettiğinde ellerini ceplerinden çıkardı. Düşünceleri, anında dağıldı ve tüm dikkatini karşısındaki ince bedene, bir çocuğun yüzünü anımsatan küçük, sevimli ve fazlasıyla güzel yüze verdi. Hiçbir şey söylemeden durgun bir ifadeyle ona bakmaya devam edince Beyza biraz çekingenlik, biraz da rahatsızlık hissiyle gözlerini kaçırdı. "Beni buraya çağırdın. Ne konuşmak istiyordun?"

Sesi biraz soğuk ve uzak sayılırdı. Neticede iki akşam önce ilk kez öpüşmüşlerdi. Sanmıştı ki ona olan hislerinin, onun tarafından da karşılığı var. Ama Buğra ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi yüzüne bile bakmamıştı, sanki ondan hep kaçmıştı. Belli ki pişman olmuştu ve Beyza asla onu istemeyen birine ilgisini devam ettirecek bir kız değildi. Dün akşam onu görmemek için kulübe bile gitmemişti. Pikap, arkadaşı Ilgaz'ın mekanı olduğundan bazı geceler orada şarkı söylüyordu ama dün akşam Ilgaz'ı arayıp derslerine yoğunlaşmak istediğini ve artık hiçbir akşam şarkı söylemeyeceğini haber vermişti. Ilgaz, hı hı deyip kapatmıştı telefonu. Babasının ölümünden ve Atahanlar'ın lehine geçen mahkemeden sonra iyice dağıtmıştı kendini. Muhtemelen onu aradığında bile alkol alıyordu.

ASİ ve SERSERİWhere stories live. Discover now