Taehyung eve geldiğinde saat 23.00 olmuştu. Jungkook'un iş ortağıyla biraz sohbet etmişlerdi daha sonraysa Min Yoongi, Taehyung'u evine bırakmak istemişti.
Taehyung kabul etmişti fakat Jungkook'un yanlış anlayabilme ihtimaline karşı bir sokak aşağıda inmişti.
Jungkook'u salondaki koltukta çalışırken uyuya kaldığını görmüştü.
Fırsat bulmuşken sessizce yanına gitmişti.
Hafifçe yüzüne eğilmişti. İzledi öylece, güzelliğini izledi.
"Çok seviyorum seni Jungkook, sen benden nefret etsen de." Demişti Taehyung sadece kendi duyabileceği bir sesle. Dudaklarına tüy kadar minik bir öpücük kondurup kenardan battaniye alıp eşinin üzerini örtmüştü.
Odasına çıkıp üzerini değiştirmiş ve henüz halletmediği işleri yapmak için bilgisayarını alıp tasarımlarını şirket Ceo'suna göndermişti.
Daha sonraysa kendisini yatağa bırakmış, Jungkook'un dudaklarını düşünmeye başlamıştı.
Bir zamanlar doya doya öptüğü dudaklar ne kadar uzaktı şimdi onunkilere.
🌸
Gözlerini kocasının bağırması ile açan Taehyung hemen ayağı kalkıp Jungkook'un yanına gitmişti.
"Bu siktiğimin kağıtları nerede?!" Diye bağırdığında Taehyung korkuyla o'na bakmıştı.
"N-ne kağıdı Jungkook?" Jungkook Taehyung'u görmesi ile yanına gidip hızlıca kolunu tutmuştu.
"Boşanma evraklarını sen mi sakladın?!" Dediğinde Taehyung şok olmuştu.
Davayı açmıştı.
"Boşanma davası mı açtın?" Demişti kırgın olan sesi her şekilde kendisini belli ederken.
"Sana daha ne kadar dayanmamı bekliyordun ki? Yüzünü görmeye tahamülüm bile kalmadı." Diyen Jungkook'a tokat atmak istemişti.
"Evraklardan haberim yok Jungkook. Kolumu acıtıyorsun." Jungkook sıktığı için moraran kolunu öylece bırakmıştı. Bir anda bırakmasıyla Taehyung sendelemişti.
Jungkook bir şey demeden hızlıca çıkmıştı odadan.
Taehyung yere çöküp yere uzanmış ve betonun üzerinde cenin pozisyonu alıp göz yaşlarına boğulmuştu.
Jungkook benden vazgeçti.
Jungkook bizden vazgeçti.
أنت تقرأ
My Cruel Husband//TAEKOOK
أدب الهواةJungkook,kocasının ruhunun katiliydi.. [Fem¡Tae] [Seme¿Kook] [Angst%]
