7|Harabeler.

7.1K 468 165
                                    

Koşarak Yoongi'nin arabasına gitmişti Taehyung. Arabaya bindiğinde nefesi kesilene kadar ağlayan Taehyung ile şoka girmişti Yoongi.

Jungkook'sa kendi ruhundan sonra öldürürdüğü ruhu düşünmüştü bütün gece.

Jeon Taehyung'un ruhunu.

Geceleri gizlice kapıya gelen köpekleri besleyen Jeon Taehyung'un ruhunu.

Gece Jungkook çalıştığında evde onu, bekleyip uyumayan güzel çocuğun ruhunu.

Kendisine bağırılsa bile hemen ağlayan o miniğin ruhunu söndürmüştü.

Taehyung'un en sevdiği rengin pembeden siyaha sönmesini sağlamıştı.

Taehyung ise Jungkook'un yanında olacaktı bebeklerini öldürse bile defalarca 'Tekrar deneyebiliriz.' demişti. Jungkook'a üzüldüğünü belli etmese bile Jungkook biliyordu her gece gizli gizli sessizce ağlamaya çalışan sevgilisinin ne kadar üzüldüğünü.

O kalbi öpmek yerine sırt çevirmişti.

Şimdi ikisininde tek bildiği şey kocaman harabelere dönüşmüş olduklarıydı.

🌸

"Yoongi Hyung, zahmet etmene gerek yok." Demişti Taehyung. Yarın yine gidecekti evine. Hatta tam şuan gitmek istiyordu ama cesareti yoktu ama sabah erkenden gidecekti.

"Sus bir Tae. Ye yemeğini." Taehyung Yoongi'ye her şeyi anlatmıştı. Hikayenin sonunda Yoongi de ağlamıştı.

"Taehyung boşa onu. Tüm bu çektiklerin senin günahın değil." Dediğinde kafa sallamıştı.

"Jungkook'un günahı hyung. Ben onu tek bırakırsam ne tedavisini olur ne yaşar. Bebeklerimiz öldükten sonra 3 defa intihar etmeyi denedi. Yanında olmam lazım." Demişti. Jungkook'u bırakamazdı. Ne olursa olsun bırakamazdı.

En azından o iyileşene kadar yanında olacaktı.

Ama o'nu kim iyileştirecekti bilmiyordu.

🌸

Taehyung'un her gün aşık olduğu bir adam vardı.

Tam şuan o adamın evine tekrar dönmüş ve içeriye girmişti. Jungkook koltukta oturuyordu. Sabahladığı belliydi.

'Aptal uykusuz kalmış.' Diye geçirdi içinden Taehyung.

Jungkook Taehyung'u görünce sinirle yanına gitmişti.

"Bana o gece başka bir adamın yanına gitmeyeceğim dedin ama Min Yoongi'nin yanındaydın öyle mi?" Demişti. Nereden öğrenmişti bilmiyordu ama tek bildiği yanlış anladığıydı.

"Gittiğim yerde tanıştık Jungkook. Arkadaşça konuştuk, dün geceyse normal insanların yaptığını yaptım. Arkadaşımın evinde kaldım. Bunda sinirleneceğin bir şey yok." Demişti olgunca ve Jungkook'a kıyasla daha sakince.

"Yeni tanıştığın bir herifin yanında kalmanda sinirleneceğim bir şey yok mu? Beni mi sınıyorsun Taehyung?"  Taehyung bir-iki adım Jungkook'a yaklaşıp gözlerine bakmıştı.

"Sorun ne biliyor musun Jungkook?" Bir adım daha yaklaşıp konuşmuştu.

"Ben hep seninleydim, ama sen hiç benimle olmadın. Ya bedenin başka bir yerdeydi yada gönlün. O yüzden bana seni aldatmışım gibi davranma." Taehyung hızlıca yukarı çıkmıştı.

Çarşaflar değişmişti ama iğreniyordu dün burada ki görüntüyü hatırlayınca. Gözleri doldu yine. Yatağa oturup çarşafları sıktı, bir zamanlar Jungkook'la hiç çıkmadıkları yatak başkasının bedenine yuva olmuştu.

-Flashback -

"Jungkook!" Korkuyla sıçrayarak kafasını sevgilisinin boynuna gömen Taehyung'a gülmüştü Jungkook.

"Korktuysan kapatalım güzelim?" Kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

"Korkmadım bir kere." Demişti Taehyung çocuksu bir kızgınlıkla. Jungkook dudaklarını öptü miniğinin.

"Öyle diyorsan öyle olsun meleğim. Ama ben korktum, kapatalım mı?" Taehyung yalan söylediğini biliyordu. Çünkü Jungkook korku filmlerinden asla korkmazdı.

Sadece miniğinin inat edeceğini bildiğinden öyle söylemişti.

Taehyung dudak büzüp kafa salladığında Jungkook ilahi bir güzelliği olduğunu düşündü.

Sıkılmıyordu bunu düşünmekten, meleğinin ne kadar güzel olduğunu söylemekten ve düşünmekten asla sıkılmıyordu.

Ama ikisininde bilmediği tek şey ikisininde kusursuzluklarının birbirlerini sevmeleriyle alakası olduğuydu.

Çünkü Taehyung, Jungkook onu sevmeden kim ne derse desin iğrenç gözüktüğünü düşünüyordu.

-Flashback end-

×××××
Azcık daha uzun yazdım.

Birde sizce daddykink mi, patron-sekreter mi, yoksa Slave mi yazmalıyım? Önemli olduğu için fikirlerinizi lütfen belirtin.

Sizi seviyorum çiçeklerim 🌸

My Cruel Husband//TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin