5|Benimle Gel Taehyung.

7.3K 527 452
                                    

"Hoş geldiniz." Demişti Taehyung narin ve herkesin çok sevdiği sesi ile zarifçe.

Gelen bir grup insan çok şaşırdı. 'Jungkook neden bu kadar güzel birisini aldatıyor?' diye düşünmeden edemediler.

Herkesi içeri aldığında Taehyung ve Jungkook son olarak Yoongi'yi almışlardı.

Yoongi Jungkook'tan önce Taehyung'a sıkıca sarılmıştı.

"Taehyung, nasılsın? Saçların çok güzel olmuş." Demişti. Art niyet barındırmıyordu bu sarılma ve iltifat Her arkadaşın birbirine ettiği gibiydi.

En azından Taehyung öyle sanıyordu.

Jungkook sahte bir öksürmeyle Taehyung ve Yoongi'nin ayrılmasını sağlamıştı. Yoongi de içeri geçince Jungkook, Taehyung'un bileğini tutup sıkmış ve dişlerinin arasından konuşmuştu.

"Nereden tanışıyorsunuz ve senin saçlarının eski rengini nereden biliyor." Demişti. Taehyung bileğini kurtarıp sinirle gözlerini Jungkook'a çıkarmıştı.

"Sana ne Jungkook. Boşayacaksın zaten beni." Demiş ve sinirle içeri yürümeye başlamıştı. Sürekli Taehyung'un canını acıtıyordu.

-Flashback -

"Taehyung, salatayı hazırlar mısın? Yemek hazır oldu." Demişti Jungkook salonda oturan sevgilisine. Taehyung koşarak mutfağa gitmiş Jungkook'u öpüp salata malzemelerini çıkarmıştı.

"Jungkook-shi, aslında salatalığın adı salatalık değilmiş, salata için kullanılınca adı öyle olmuş yani aslında domates de salata-Ah!"

Sevgilisinin en saçma şeyleri anlatırken bile ne kadar sevimli gözüktüğünü düşünen Jungkook birden endişe ile yanına gitmişti.

"Güzelim, dikkat etsene!" Demişti sevgilisinin elini suyun altına tutarken. Tae de sinirle o'na bağırmıştı.

"Yanlışlıkla oldu, ne bağırıyorsun!" Jungkook endişelendiği için Taehyung'u takmadan elini bantlamış ve yaranın üzerini öpmüştü.

"Özür dilerim meleğim. Korktum sadece." Taehyung da özür dilemiş ve sevgilisinin boynuna atlamıştı.

-Flashback end-

"Eskiden bana kıyamazdın Jungkook." Demişti kendi duyabileceği bir seste. Daha sonraysa üzerindeki kasveti gizleyerek misafirlerin yanına oturmuştu.

Jungkook, Taehyung'un yanına oturmak yerine bekar olduğu belli olan bir kızın yanına oturmuş ve onunla sohbet etmeye başlamıştı. Taehyung gözlerini kaçırmıştı.

Yoongi farkındaydı Taehyung'un acı çektiğinin. Kalkıp bu kadar güzel bir çocuğu nasıl üzersin diye bağırmak istiyordu.

"Taehyung ne kadar hoş gözüküyor, bu kadar olmasını beklememiştim." Demişti adının Jisoo olduğunu bildiğim kız. Gülümseyip başımla teşekkür etmiştim.

"Sizde çok hoş gözüküyorsunuz Jisoo Hanım." Demişti aynı naiflikle.

Herkes o'na düşüyordu bu salonda.

Gözünün önünde birisi ile flörtleşen kocası hariç.

🦄

Herkes yemek masasına geçtiğinde Taehyung az önceki kıza lavaboyu göstermek için giden eşini merak edip yukarıya çıkmaya başladı.

Odasına yaklaştıkça duyduğu sesleri yanlış anlamak istedi. Sonra hafif kıyık kapıdan içeriye baktı.

Jungkook onların yatağında başka bir kadını beceriyordu.

Gözlerinden anında birkaç yaş düşerken konuşmaları dinledi.

"K-kocan var, sorun olmayacak mı?" Demişti kız Jungkook içinde hareketlerini hızlandırıp konuşmuştu.

"Biliyor zaten o'nu sürekli aldattığımı." Demişti Jungkook geçiştirmek için.

"Yüzsüz mü? Neden hala seninle evli?" Demişti kız.

"Hayır değil. Sadece bana çok aşık." Demişti alayla. O'na olan aşkını alaya alıyordu Jungkook.

William Shakespeare'in bir sözü vardı.

'Yarayla alay eder, yaralanmamış olan.'

Buydu işte ikisinin durumu, Jungkook hiç yaşamadığı bu konuyu dalgaya alabiliyordu çünkü hiç yaşamamıştı.

Taehyung ağzından yanlışlıkla bir hıçkırık kaçtığında Jungkook ile göz göze gelmişlerdi.

Yoongi ise Taehyung'un arkasında o'nu alıp götürmek için bekliyordu.

Jungkook, Taehyung'un gözlerindeki yaşları ve minik bedeninin nasıl titrediğini görünce içinden çıkmıştı kızın.

Taehyung ise arkasına bakmadan gideceği sırada Yoongi durdurmuştu.

"Benimle gel Taehyung."

My Cruel Husband//TAEKOOKWo Geschichten leben. Entdecke jetzt