Merhaba sevgili okurlarım. Bu kitabı açma nedenim; İçimin kıpır kıpır olması ve taze anne oluşumla birlikte doğal tedaviye yönelip, ilaçsız, aşısız, kimyasalsız sağlıklı bir evlat yetiştirmek için girdiğim araştırmalar sonucunda ulaştığım tüm bilgil...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yavrum... Canımın taa ne kadar derinliği varsa işte oranın sahibi. Canımın içi... Rabbimin emaneti. Hayatımı güzelleştiren cilveli civcivim.
Çok şey dile geliyor sana dair. Lakin ne söylemeye yüreğim yetiyor ne de kalbim dayanabiliyor. Yalnızca eriyor duygularım sana bakarken gözlerim. Dile geliyor merhametim. Çölde kalmış gibi susuyor benliğim. Sana açım kızım. Sana seninleyken doyamayan bir aç...
Dün gibiydi doğuşun. Doğar doğmaz başını dik tutup kaldırışın. Nasıl kaldırıyor başını maşaAllah demekten öteye götürmedin kimseyi. Hayran bıraktı kendine gücün kuvvetin...
Yorgun bir serüvene adım attık seninle. Emzirmeler, uyku düzeni ayarlamaya çalışmalar, geceyle gündüzü ayırt etmen için çabalamalar, bazen hiç uyanmadan uyumaların, bazense hiç uyumayışların, kusar mı diye başında bekleyişlerim, halden düşüşlerim ama senden geçemeyişim... Hepsi sana dair. Hepsi sen kokuyor miniğim...
Şimdiyse büyüdün. Kolların açık şekilde uyuyamayan sen artık kundaksız yatar oldun. 2 güne kadar kollarınla sıçrayıp kendini uyandırırdın. Şimdi kolların uyandırsada yeniden uyumayı başardın. Biliyorum sırada emeklemen, yürümen var. O zamanda bu anların daha dün gibiydi kategorisine girecek. Gün geçtikçe değişeceksin. Her ne olursa olsun bizim sevgimiz hep aynı kalacak. Hep o doğduğun günde kalacağız miniğim...
Aynı hevesle aynı sevgi ve merhametle bakacağız gözlerine... Sen yeter ki bizi sev olur mu... Çok sev... ❤️
