9

3.9K 589 358
                                    

8. bölümle aynı anda yayınlıyorum, okumayı unutmayın onu <3

-

"cidden dedin mi bunu?" hinata bir saniye ara verdi sadece kahkahasına. teneffüs diye sıraya kafasını koyan birkaç kişi kafasını kaldırıp ters ters ona baktılar ama bir şey söylemeye cesaret edemediler. nihayet gülmeyi kesip bana bakabildiğinde konuşabilmek için araladım dudaklarımı.

"bi saniye," elini kaldırdı ve kıkırtılarını ortama bıraktı. iç çektim. cidden tatlıydı ama sinir bozucuydu da. "yamaguchi, malsın kanka."

"neden böyle bir şey dedim bilmiyorum. ben mesajı geri alamadan da gördü zaten. kötü olansa ne güldü ne başka bir şey yaptı. sadece gördü ve çevrimdışı oldu. hinata, ne yapmam gerekiyor benim?"

"üf git seni seviyorum de. çok mu zor?"

gözlerimi kıstım. "mümkünse önce sen icraata geçir bu söylediğini sonra ben deneyeyim."

"ya bak, çok kolay tamam mı?" onu kapının önünde çağıran kageyama'ya eliyle bir dakika işareti yaptı ve sınıfa baktı. hızla ayağa kalkıp duvar kenarında ve en arkada oturan kızlara ilerledi. "merhaba hanımlar. acaba içinizden en güzelini bir saniyeliğine ödünç alabilir miyim? kısa bir tiyatro için."

ve ben gözlerim irileşmiş bir halde ona bakarken o koca sınıfta kız yokmuş gibi elini yachi'ye uzattı.

dudağımı ısırdım ve ona seslenmek için ağzımı açtım ama kageyama çoktan onu ensesinden yakalayıp geri çekmişti.

"hey, bırak beni bakageyama! daha bitirmedim!"

yachi'ye baktım endişeyle. şaşkınlıkla sınıf kapısına bakıyordu. göz göze geldik usulca.

"özür dilerim." ellerimi önümde birleştirip cidden üzgün olduğumu görebilmesi için gözlerine baktım. boğazını temizleyip gülümsedi. "sorun yok." dedi ve kız arkadaşları ile konuşmasına geri döndü.

ben o sırada hinata'ya lanetler savurarak önüme dönmüştüm.

aptal havuç. hayır, mandalina!

ölmeden önce yapılacaklar listesiWhere stories live. Discover now