Erkek Koleji #Wattys2020

22.Bölüm: Sarı Yelloz!

Arkadaşlar bu bölümde yeni bir kişi eklenecek hikayemize. Multi'ye koyuyorum resmini. Bölümü okuduktan sonra multiye bakarsanız daha iyi olur;)

Multi; Eylül Yener

"Herkesin bir intihar hayali vardır... Ben seni sevmeyi seçtim..."

İyi Okumalar Gülüm' ;)

Şuan ne mi yapıyordum? Uykumun gelmesini beklemekten sıkıldığım için tavanla bakışıyordum. Yani aslında sadece ben bakıyordum ama olsundu.

*

"Ya hocam ben kalkmasam," diyen Miraç'a bakıp gülümsedim.

"Çocuğum kalk ve şu soruyu çöz!" diye cırladı hoca.

"Hocam bir şey söyleyebilir miyim?"

"Tabii oğlum söyle," dedi İrem Hoca.

"Siz bugün ayrı bir güzel olmuşsunuz. Böyle saçlarınız falan. Siz saçınızı mı boyattınız?" Oha oha! Yağcı Miraç!

"Uy benim Miraç'ım. Ben diyorum size, Miraç bu sınıfın en zeki öğrencisi diye," dediğinde gözlerimi pörtlettim.

Ne kadar da nefret ediyordum bu mal Geometriciden. Pis!

Miraç elini havalı bir şekilde saçlarının arasından geçirince güldüm. Belaydı bu çocuk.

"Saçımı boyattığımı farkeden ilk kişi olduğun için sözlüne +5 puan," dediğinde İrem Hocaya gözlerimi pörtlettim.

"E yuh ama hocam. Biz soruya doğru cevap versek bile sözlümüze puan eklemiyorsunuz," diyen Melih'e kesinlikle katılıyordum.

Aniden gelen tuvaletimle ayağa kalktım. "Hocam lavaboya gidebilir miyim?"

Hocanın onaylamasıyla sınıftan çıktım ve lavaboya girdim.

Lavaboda işim bitince lavabodan çıkıp sınıfa doğru yürümeye başladım. Sınıfın kapısını tıklatıp girdim.

Rüzgar'ın yanında -yani benim sıramda- oturan sarışın bir kızı görünce şaşakalmıştım.

Bu kızda neyin nesiydi!

Kızın önüne gidip durdum. "Kalk yerimden!"

"Kalkmıyorum canım benim. Müdür Bey beni buraya oturtturdu," deyince Rüzgar'a baktım. Uyuyordu öküz.

"İyi şimdi kalk yerimden," dedim.

"Git başka kapıya canım. Dolu burası," dediğinde kızın üzerine atlamamak için zor tutuyordum kendimi.

"Asıl sen git be başka kapıya. Burası benim yerim!" diye cırladım.

"Hocam," diye hocaya seslendiğinde kaşlarımı daha da çok çattım. "Buyur kızım."

"Ya hocam bu arkadaşımız yüzünden derse odaklanamıyorum," dediğinde artık dolmuştum yani. Rüzgar sıraya gömdüğü başını kaldırıp etrafına şaşkınca baktı. Kıza bakarak, "Sen de kimsin?" diye sordu.

"Merhaba ben Eylül. Yeni ve son kız öğrenciyim de," deyip elini uzattı. Rüzgar elini sıkmayıp kızı bozunca sırıttım.

"Tamam da benim yanımda niye oturuyorsun?" dediğinde kıza baktım.

"Müdür dedi canım. Artık burada oturuyorum da," dediğinde kızın sarı saçlarını parmaklarıma doladım.

"Bana bak sarı yelloz! Seni öldürürüm! Ha öldürmeden önce yapacağım bir kaç işlem daha var. İstersen anlatayım. İlk önce bu saç tellerini tek tek kopartırım. Sonra seni doğrayıp köpeklerin önüne atarım. O kalan kemiklerinide tek tek kırıp un diye kullandırırım! Anladın mı?" diye cırladım.