Moon

Bölüm 78

Yağmurlu havada öpüşmek...

Sevdiği adamın elleri ellerinde hafiften yağmaya başlayan yağmurla ıslanan Seoul'ün sokaklarında yürüyorlardı. Islanan topraktan gelen koku Jin'in kendine has gökkuşağı kokusuyla karıştığından ciğerleri bayram ediyordu. Yüzünde eşsiz gülümseme ile bu anın tadını çıkarıyordu.

Yanlarından geçtikleri parka doğru çekiştirildiğinde mayıştığı havadan kurtuldu. "Ne yapıyorsun?" diye sordu Jin'e. "Sen küçük bir bebek olduğundan seni salıncakta sallacağım. Hadi gel." diyerek onu parktaki salıncağın yanına doğru çekiştirmeye devam etti.

Taehyung yüzündeki şapşal ifadesiyle onu takip ederek , salıncağa oturdu. Bu adam gerçekten deliydi. Yağmur henüz atıştırsa da bir iki saate sağanak şekilde yağacağı kesindi. Bu havada salıncağa binmenin zamanı mıydı?

"Kaptan Kim Seokjin konuşuyor. Uçmaya hazır mısın Persephone?" diye sordu. Taehyung onun şebekliğine kahkaha atarak "Hazırım sevgilim." diye mırıldandı.
Jin onun arkasından kollarını ona sardı ve yanaklarını birbirine yasladı. "Yalnız ücreti peşin alıyoruz biz" dedi muzurluk dolu ses tonuyla. Taehyung onun ne yapmaya çalıştığını anladığından "Ama benim sana verecek param yok ki." dedi üzgün çıkarmaya çalıştığı ses tonuyla.

"Ücreti başka yollarla da tahsil edebiliriz." diyerek yanağını işaret etti Jin. Taehyung kıkırdayarak yanaklarına çilek kokulu sulu bir öpücük kondurdu.
Yanağına değen dudaklar içini titretirken dayanamayıp o yumuşak, çilek dudaklara kapandı.Çilek dudaklarını dudaklarının arasında eritene kadar emerek geriye çekildi. Dudaklarında kalan çilek tadını diliyle yalayarak "Mmm bu çok lezzetli." diye mırıldandı. Taehyung kırmızının elli tonuna bürünerek önüne döndü.

Aradan geçen onca zamana rağmen en ufak yakınlaşmalarında Taehyung'un kızarması Jin'in onu alıp içine katma isteğini körüklüyordu. Sevgilisi tam bir bebekti. Yanaklarını sıka sıka sevmelik bir bebek.
"Ücret ödendiğine göre uçmaya hazır ol bebek." diyerek çilek kokulu saçlarına son bir öpücük kondurdu.

Ayağı yerden kesilerek hayalleriyle buluşurken bu mutlu anın tadını çıkarmaya başladı. Sevdiği adam yanındaydı, hayatının her köşesine huzuru ,mutluluğu ve bol bol aşkı iliştiriyordu. Hayattan başka ne isteyebilirdi ki?

Hayattan değilde sevdiği adamdan birşey isteyebilirdi sanırım. "Jinnie daha hızlı lütfen."

"Demek daha hızlı sallanmak istiyorsun Persephone. Hadi bakalım." diyerek sallayabileceği en yüksek noktaya sallamaya başladı Taehyung'u. Rüzgar usul usul okşarken tenini ona yaşatmayı reva görmedikleri çocukluğunu gökkuşağı kokulu adamın saye'sinde yaşadı.

"Şimdi seni sallamayı bırakıp karşına geçicem Persephone. Hızın azaldığında dikkatli bir şekilde kucağıma atla." diyerek salıncağın ön tarafına geçti.
Taehyung'un da birkaç defa ileri geri giderek hızını azaltmaya çalıştı. Yeterince yavaşladığını düşündüğü anda kollarını serbest bıraktı ve bedenini Jin'in kucağına bıraktı.

Aşk korkmadan teslim olmaktı onun kollarına...

Kucağındaki çocuğu sımsıkı sararak kendi etrafında dönmeye başladı. Çiseleyen yağmur hızını artırıp onları ıslatırken onlar bir klişeye daha imza attılar.

Yağmurlu havada öpüşmek...

Gökkuşağı kokulu adam yasladı dudaklarını çilek kokulu çocuğun dudaklarına. Önce içlerine kıpır kıpır kelebekler konmuş gibi hissettiler,onunla sarhoş oldular,onunla dönme dolaba döndüler. Dudaklarından çıkan nefesin varlığına sıkı sıkı tutundular. Soluk oldular birbirlerine, soluğunu kestiler birbirlerinin.

Kirpik uçlarında titrerken kalpleri onlar bir kez daha fısıldadılar sevgilerini...

______________Moon___________

Jin'in çilek kokulu bebeği....

Taehyung'un gökkuşağı kokulu sevdiceği...