Serimizin ilk kitabı 600K ve aşıyor o yüzden bu bölüm kota dolmadan paylaşıyorum :) keyifli okumalar dilerim. Sevgili okuyucum kota dolmadan paylaşım yapmam lütfen beğenmenize mani olmasın. Sizler için elimden geldiğince yazdığım bu güzel bölümler vote ve yorumu emeğim adına hak ediyor. Bu konuda beni yalnız bırakmazsınız çok ama çok mutlu olurum. ❤️😇 şimdiden her şey için teşekkür ederim ve sizi tatlı bir bölümle buluşturuyorum keyifli okumalar ❤️
***
Günler su gibi akıyordu, Filiz gebeliğinin beşinci ayına girmeye gün sayıyordu iyiyice büyümüştü göbeği, her gün bebeği ile konuşuyordu. Biran önce kucağına almak istiyordu yavrusunu, barına basmak istiyor mis kokusunu içine çekmek istiyordu o günlerde gelecekti elbette. Konakta her şey yolundaydı, dört gözle Sahra'nın bebeğinin cinsiyetini bekliyorlardı. Filiz evde sıkıldığı süre boyunca okulunu öğrencilerini özlüyordu, ilk kez öğrencilerine veda etmeden yaz tatiline girmişlerdi.
Hazıran sıcağı bunaltıyordu, konaktaki her iki gebeyide. Dilan'larda dönmüştü şehre aşiret ağasının onlar için tahsil ettiği dairede kalıyorlardı. Konakta kalmaktan içi rahat etmeyeceğini düşünmüştü Fırat ağa en nihayetinde haklıydı edemezdi Serhat. Üstelik dairede bile rahat değildi yük olmayı istemiyordu. Ama ağabeyinin inceliğine bir şey diyemiyordu, okul bitinceye kadar elinden gelen büyüdü. Dilan razıydı onunla sokakta kalmaya, kıyamazdı sevdiğinin üzülmesine.
Kahvaltı için konağa davetlilerdi, dairelerinden yürüyerek çıkmışlardı. Biraz memleket havası almak istiyorlardı, ikiside çok özlemişti doğdukları şehri. Ama İstanbul'a o kadar çok alışmışlardı kı okulları ikisinide şehre aşık etmişti. Asaf Ateş gözlerini açtığında yanında uyuyan biricik sevgilisine bakmıştı, huzurlu ve mutluydu. Yavaşça yaklaşık elini büyüyen karnına koymuş kızını sevmişti: "Günaydın babacığım! Bugün çok şey isteme tamam mı? Bulup getirene kadar annen çok sinirleniyor. Anlaştık mı babacığım" demişti daha sonra genç kadına dönmüş ve kızıl gül koklu saçlarından öpmüştü.
"Günaydın babamız. Sinirlenmiyor bir kere annesi" demişti gözlerini açmadan gülümseyerek.
"Sinirlenmiyorsun öyle mi?" Demişti genç adam Filiz doğru yaklaşıp dudaklarına tutkulu bir sabah öpücüğü bırakırken. Dudakları ayrıldığında Filiz gözlerini açtığında narın elleriyle sevdiğinin yüzüne dokunmuştu.
"Seni çok seviyorum Ateş" genç adam alnın genç kadının alnına dayamış ve kokusunu içine çekmişti.
"Bende seni sevgilim her şeyden çok" öylece biraz daha durduktan sonra Filiz biraz zorlanarak kalkmıştı yataktan. Asaf Ateş karısını seyrediyordu. Her haliyle güzeldi ama en güzel hali bu haliydi annelik yakışmıştı sevdiğine.
"Asaf kalk hadi Serhat'lar kahvaltıya gelecekti" Genç kadın kolundaki saate baktığında saat sekizi geçmişti: "Oo saat dokuz. Bu kadar saat nasıl uyuduk. Hatun annem kahvaltısını yaptı mı?" Çok utanmıştı Filiz alışık değildi bu kadar uyumaya. Kayınvalidesi kalp ameliyattı olmuş ve onlar yüzünden bu saate kalmıştı.
"Hayatım sakin olur musun?" demişti Asaf Ateş yataktan kalkarak eklemişti karısının arkasından sarılarak burunu genç kadının boyununa gömüş ve kokusunu içine çekmişti: "ağabeyimle atıştırdı kahvaltıya kadar yengem hastaneye gitti kontrol var bugün" her iki eliyle bebeği okşuyordu.
"Doğru yengemlerde kontrolle gitti ay cinsiyetti belli olacaktı bebeğin" demişti parlayan gözleriyle kocasına doğru dönüp boyununa atılarak sıkıca sarılmıştı.
"Aynen sevgilim hadi hazırlan aşağı inelim" genç kadın minik bir buse bıraktıktan sonra hızlıca hazırlanmaya koyulmuştu. Gardrop hamile kıyafetleriyle doluydu, kendine çok yakışan bir elbise giymişti. Genç adamın elini sıkıca tutmuş ve yatak odalarından çıkmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş'e Sürgün - Hanzade Serisi 2
General FictionYıllar neyi ne zaman getireceğini gerçekten kimse bilmiyordu, Asaf Ateş Hanzade en küçük kız kardeşlerinin evliliğine dahi onay vermezken şimdi ağasının tek sözüyle kendini evlenirken bulmuştu. Kardeşi için kız istemeye giden Filiz Yıldırım kendini...