Fairy Tail Gerçek Büyü

60. Bölüm : Edolas

Merhabaa!

Şimdi muhtemelen uzun sürecek bir arca başlayacağım. İsimden anlamışsınızdır zaten :3 Şimdiden uyarılarımı yapıyorum lütfen dikkatli okuyun;

Burada geçecek Edolas'ın animedeki Edolas'la en en enn ufak alakası yok öncelikle. Sadece ismi Edolas o kadar. Kalan her şey tamamen farklı, benim baştan kurguladığım bir dünya olacak. Ve büyü sistemi de normalde olduğu gibi, büyü gücü büyücülerin içinden geliyor, animedeki Edolas'taki gibi sınırlı olmayacak.

Yazarken olabildiğince açıklamaya çalışacağım çünkü ben çoğu şeyi ayarlayana kadar da beynim patladı cidden. Umarım beğeneceğiniz şekilde yazmayı başarırım.

Levy'nin ağzından

- Hadi arkadaşlar az kaldı! Başarabiliriz, diye bağırdım kendimi yukarı çekmeye çalışırken.

Hangisi daha kötüydü bilmiyordum. Bir anda kendimizi aptal bir dağa tırmanırken bulmamız mı, yoksa Laxus ve Mira'nın mükemmel geçen bir doğum gününün ardımdan gizemli bir şekilde kavga etmesi ve birbirlerini tamamen görmezden gelmeleri mi? Sadece bir kaç gün geçmişti ama yüz yüze bile gelmiyorlardı. Bu sefer de bizim zorumuzla göreve çıkmışlardı.

Derin bir nefes verip görevimizin olduğu dağa tırmanmaya devam ettim. Yerde büyü engelleyici bir maden türü vardı, bu yüzden büyü kullanamıyorduk.

- Az kaldı! Hadi! diye bağırdım aşağıya doğru. Sanırım çoğundan daha iyi bir tırmanıcıydım. Gajeel de yakınımdaydı.

- Neden on kişi geldik ya? Lucy'nin yanına ben yeterdim, dedi Natsu.

Görev aslında özellikle Lucy içindi. Bir köy, kötü bir enerjinin ve değişik bir büyünün ortaya çıkıp kaybolduğunu söylemişti. Ve bu büyü her çıktığında üstlerinde burç işaretleri oluyormuş. Bu yüzden Lucy'e özel istek gelmişti.

- Çünkü Laxus ve Mira'yı beraber göreve çıkartmamız gerekiyordu Natsu, dedi Lucy Natsu'nun kulağına doğru. Yan yana tırmanıyorlardı.

Uzun tırmanışımız bir kaç saat sonra bitmişti. Hepimiz çok yorgunduk.

- Tanrım! Şu büyü bütün o yolu teptiğimize değecek bir şey olsa iyi olur! demişti Lucy. Derin soluklar alıp veriyordu.

- Burası büyü engelleyici taşlarla kaplıysa bahsettikleri büyü nasıl ortaya çıkabiliyor ki? diye sordu Jellal. Çabucak toparlanıp etrafı incelemeye başlamıştı.

Dağın tepesinde oldukça geniş bir mağara vardı. Dediklerine göre büyü burada bir yerde çıkmıştı. Hepimiz hızlıca incelemeye başladık.

On dakika kadar geçmişken Juvia'nın bağırışını duyduk.

- Juvia bir şey buldu! Gelin!

Hepimiz sesin olduğu yöne koştuk. Juvia mağaranın bir ucunda değişik parıltılar bulmuştu. Tetikte olmak için uzaktan inceliyorduk.

- Bu ne şimdi? Büyü bu mu? (Gray)

Lucy'se hiçbir şey demeden hipnotize olmuş gibi büyüye bakıyordu.

- Lucy, iyi misin? diye sordu onun bu halini fark eden Erza.

Lucy yavaşça büyüye doğru yürüdü. Elini kaldırıp uzandı ve dokundu.

Aynı anda büyü adeta patladı. Hızla çoğaldı ve şiddetle dönmeye başladı.

- Bu da ne?! diye bağırdım elimle yüzümü korurken.

Büyü sadece dışarı hava veriyor gibiydi. Hiçbirimize özellikle dokunmadı.

- İmdaat!!

Hızlı konuşmuştum.