🍫5. Bölüm🍫

6.4K 720 173
                                    

|MAHO'DAN|

"Peki siz teyzeciğim? Adam sizden şikayetçi olacakmış. Sizi hapse koyabiliriz."

Ananem ve babanem birbirlerine kaçamak bakışlar attı ve aynı anda "Hiç değilse aynı hapse girsek?" diye bağırdılar.

Polis memuru "Ha?" derken yine gülmeye başlamıştı Sina. Polis durması yönünde uyarıcı bir ikazda bulunsada teyzem ve dayım arasına oturmuş olan Sina elini havada sallayıp "Gülmekte mi yasak?" diye sordu ve adamın ciddiyetini koruduğunu görünce duruşunu düzeltti ve boğazını temizleyip konuştu:

"Hem adamlar bize saldırdı hem biz karakolda tutuluyoruz. Arayın babamı bizi kurtarsın."

Hepimiz ona "ne diyon la" bakışları atarken Feza sıkkın bir şekilde başını geriye yasladı.

"Bakın memur bey burada olduğum süre zarfında bir karakterimin çizimini bitirirdim. Zamanımdan çalıyorsunuz ve ben yavaştan sinirleniyorum. Hepimiz mi aynı yalanı söylüyoruz? Önce o aptallar saldırdı. Ben pencerede olanları görüp polisi aradım ve Sina banyodan koşarak çıktı. Hatta inanmıyorsanız video bile var. İşte burada. Önce kim saldırmış görürsünüz. Bizimkisi sadece meşru müdafaaydı."

Hepimiz videoya su görmüş susuz bedevi gibi aşkla eğildik ve polis memuru da bizimle beraber izledi.

"Atmayın Ekin'i atmayın. Maho'ya vurmamışlar ha! Püü! Görüyor musun çiçeğim?"

Tamam benim de içim acımıştı dayım yere fırlatılınca ama babaannemin söyledikleri zoruma gidiyordu. Yine de yumrukları sıkılı olan dayımı görmek daha bir zoruma gitmişti. O bu hallere düşecek adam değildi hemde hiç değildi.

"Madem bu videoyu izleyip adama--" Feza parmağıyla dayımı gösterdi. "Aynı anları yaşattınız. Bizi serbest bırakın. Burada kalmanın alemi yok." Polis eveleyip geveleyecek gibi olunca karşı masadan diğer polis memuru bağırdı:

"Abi bu Sina Günay hangisi? Onu araştırdım da."

Sina sırıttı ve parmağını kaldırdı ilkokul çocukları gibi.

"Adam Devran Günay'ın oğlu. O adam kim biliyorsun değil mi?"

Polis memuru yok dercesine başını sallayınca Sina'nın göz devirdiğini gördüm ki az önce konuşan memur da aynısını yapmıştı.

"İl emniyet müdürünü nasıl tanımazsın abi?"

Adamın ismi duyunca beti benzi attı ve Sina'ya "Neden baştan söylemedin şerefsiz herif?" diye bağırdı. Allah affetsin sesinden dolayı yerimde zıpladım ve nenemler nas, felak okumaya başladılar korkudan.

"Ben size babamı arayın bizi kurtarsın dedim ama... Dinlemediğiniz için siz suçlusunuz."

Sina küçük çocuk gibi dudak büzünce polis eliyle karakolun dış kapısını gösterdi ve hepimiz rahat bir nefes aldık. Bize kısaca defolun diyordu.

"Polis bey acaba bizi az önce karakola getirdiğiniz gibi eve de bırakır mısınız? Valla çok rahattı koltuklar hiç rahatsız olmadık, değil mi hanımlar?"

Sina nenem sultanlara sorunca ikisi de aynı anda "He rahattı can kurban." dediler ve Sina gülüp ikisinin de yanağından makas aldı ve memura baktı sırıtarak.

... .

Daha konforlu bir şekilde eve dönerken teyzemin dayımla konuşma girişimleri yüzünden herkes suspus olmuştu. Dayım sanki sinek vızıldıyor gibi tınlamıyordu bile teyzemi. Dayımın bu ketum duruşunun arkasında ciddi anlamda çok büyük bir olay olmalıydı. İsminin son üç harfi 'kin' olabilirdi ama pek kin tutan bir adam olduğunu görmemiştim. Ama teyzeme karşı vardı gibi.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin