🍫91. Bölüm🍫

4.9K 483 498
                                    

🍫Dün bölüm sonuna not yazmadım çünkü Maho aşkımı üzdüğümden beri herkeşler de beni üzüyor. Sanırım pamuk kalplim, Haru anasına beddua etti shbjshjk...

🍫Haru mu Maho mu sorusuna 'Haru' diyenleri de öperem. Accık şımarmış olabilirim.

🍫Umarım sıkılmıyorsunuzdur ya. Böyle yazıp çiziyorum ama. Ne çok konuştum beee!

🍫Keyifli okumalarss..

|MAHO'DAN|

"Nenem sultanlar anladınız değil mi görevinizi?"

Annem kravatımı düzeltirken "He, anladık oğlum." dediler aynı anda. Dayım ve Sina da birbirlerinin gömlek yakalarını düzeltirken gözüm giydiği siyah kargo pantolon, spor kısa ceket ve at kuyruğu saçları ile ayakta dikilen Viko'ya kaydı.

"Viko aney naabün?"

"Once dolamac yesek, acıkti ben yine."

Dolmaya dolamac demesine gülsem de mutfaktan çıkan Elen tabağa koyduğu dolmadan kesip annesinin ağzına tutunca rahatladım. Viko dolmaları görür görmez resmen gözleri parlayarak aldı tabağı eline. Sağ kolu Fyodor'a da uzatınca adamda aynı aşkla eline aldı bir tanesini.

"Ayran da getirelim mi Vik Vik kızım?"

Ayten nenemin önerisi ile başını sallayan Viko korumasına Rusça "Yoğurtlu sudan içecek misin?" deyince o da salladı başını. Daha az önce yemek yemiş olmamız dışında bir sorun yoktu. Demek mafyalar çabuk acıkıyordu, aşırı akıllıydım. Hoş birazdan güce kuvvete ihtiyaçları olacaktı, normaldi yani.

"Maho sen niye böyle giyindin?!"

Kapı ağzında dikilen fıstıkımın ateş saçan gözleri ile üst dudağımı ısırıp "Sözlenmeye gidiyorum normal değil mi?" dedim sırıtıp.

Yemin ediyorum ortam müsait olsa beni domaltıp sikecek gibi bakıyordu şu an.

"Aneyto hanım aldın mı sahte altınları?"

Annem çantasından ağırlığı ile gerçekmiş gibi hissettiren altınları çıkarınca sırıttım. Plan iyi ilerliyordu şimdilik.

"James Bond yanımda halt etmiş. Hadi gidek." dedim saçlarımı yanlardan yanlardan düzeltip. Az briyantin sürmemiştim ha..

....

Fehmiyeler'in kapısına gelir gelmez nenemler arabadan inip zılgıt çekmeye başladılar canımlar. Arabadan da yoğun bir müzik sesi yayılırken tüm komşular çoktan balkona çıkmıştı.

Nenemler zılgıt çeke çeke Fehmiyeler'in kapısını çalınca komşu teyze "Verdiler mi Fehmiye'yi nihayet?" diye bağırdı. Sırıtarak başımı salladım.

"Canım kurban Fehmiye'ye. Verdiler ya gönlümün sultanını. Sözümüzü kesmeye geldik!" diye bağırdım ve "Alkışlayın loo!" diye ekledim coşkuyla. Bir yandan da müziğin ritmine uygun kırıtıyordum.

"Alkışlayana fıstıklı baklava var haa!.."

Onlar alkışlamaya başlayınca Fehmiye'nin ağabeyi kapıyı açtı, yanımızda duran arabadan da elinde çikolata çiçekle beş kişi indi. Şaşkın tutmaya çalıştığım bakışlarımı beşliye çevirdim. Az önce kulağımdaki kulaklığa gelmek üzere olduklarını fısıldamıştı Viko. Kendimi mafya gibim hissediyordum.

"Siz kimi istiyorsunuz acep?" dedim gözlerimi kısıp

Hepsi de orta yaşlı olduğundan damadın elinde çiçeği çikolatayı taşıyanın olduğunu anlayarak gözümü ona dikip "Mahallede yaşlı dul mu var loo?" dedim. "Kimi alacan kendine? Senin çükünde kış uykusuna yatmıştır şimdi."

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin