🍫26.Bölüm🍫

5.4K 622 139
                                    


|SİNA'DAN|

Size hiç koca bir adamın trip atar gibi serzenişte bulunmasına yükseldiğimi söylemiş miydim?

Üstelik bugün doğum günüydü çukulat gözlümün ve Maho ile o aşırı gerekli (!) osbir konuşmamızı yaptıktan sonra Ekinle göz göze gelmek bile onu öpmek istememe neden oluyordu. Peki ya onu düşünürken banyoda osbir çekmekte sevdaya dahil miydi?

Ben sanırım kafayı sıyırıyordum çukulat gözlüm yüzünden.

Hoş bakkaldan eve döndüğümüz o on dakikalık mesafede biraz dalgın ve üzgün olduğu gözümden kaçmamıştı ama içimden bir ses sana anlatacak diyordu çünkü...

Çünküsü hissetmiştim ve şu an onun için hazırlanıyordum. Terapiye birlikte gitmeyi teklif edip o yetmemiş gibi botanik bahçesine bile gitmek istemişti. Ve bunları benden istemişti. Sizce de tam aşık olunacak adam değil miydi? Kahvelerine kurban olduğum!

"Kuzen ayna çatlayacak, yeter baktığın."

Feza'ya kızgın baksamda bugün tüm işi ona yıktığım için anında düzelttim bakışlarımı.

"Sina çocuğu bakışlarınla yeme bak. Uyarıyorum!"

Omuz silkip hakim yaka gömleğimi düzelttim ve biraz parfüm sıktım. Normalde böyle efendi giyinen bir herif değildim ama Ekinim'in yanına yakışasım vardı bugün. Koluma gümüş renkli abi hediyesi saatimi taktıktan sonra ıslık çalarak çıktım evden ve sabahki atarlı hali aklıma gelince kendi kendime gülümsedim.

"Sina sence Ekin hediyemi beğenir mi?"

Feza'nın elinde tuttuğu özel basım şiir kitabına bakıp sırıttım. Ablasının ona şiirler okuduğunu ve bunun onu çok mutlu ettiğini fark eden tek kişi ben değildim demek. Ona sırıtıp beğendimi belirttikten sonra kapıdan çıkarken aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım.

"Siktir ben Ekin'e hediye almadım ki."

Hay benim aklıma! Hay benim zekama! Hay benim beynime!

Feza arkamdan kahkaha atsa da sinir krizi geçirmeden evvel uzaktan bana bakan Ekinle göz göze geldiğimden hemen rahatladım ve kapıyı örttüm. Normalde o kapıyı çarparak kapatmam ve evde azıcık tepinmem lazımdı. Ay kurban olduğum sigara içiyordu.

"Sigara sağlığa zararlıdır komutanım."

"Dedi günde bir paket bitiren asker."

Elimi enseme atıp güldüm ve "Abartıyorsun." dedim cebimden sigara paketini çıkarırken. O ise alaycı gözlerini elimdeki pakete dikip bana baktığında ne yaptığımı anlayıp tekrar cebime koydum panikle. "Valla Feza günde yedi tane ile sınırlı tutturuyor ötesi yok." Elimi suçlu gibi havaya kaldırınca o da güldü gamzelerini çıkara çıkara. Üzerindeki mor kazağını ve gri eşofmanını incelerken kapıdan çıkan Melike abla ile gülümsedim.

"Ekinim sen gülüyor musun bensiz?" Ablasının ima ve kırgınlık dolu sesiyle dudağımı yalayıp Ekin'e baktım. "Bilseydim bu üç dört günü Sina ile geçir derdim. Konuşmadın da." Ablasının üzgün ses tonu Ekin'in suratını da düşürünce iki arada bir derede ikili arasında mekik dokudum.

"Ablam ben konuştum aslında da sen kaç gündür kulağım ağrıyor diyerek işitme cihazını takmadığından arkanı döndüğün anda her şeyi anlattım, duymadın."

Ekin konuşması bittiği zaman ablasının yüzüne yaramazlık yapmış çocuklar gibi bakıp tebessüm etti.

Allah'ım ben fena oluyordum. Azıcık öpseydim yanağından, olmadı gözlerinden, olmadı dudağından..

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin