Bölüm-6"LAKROS"

74 10 0
                                    

Dylan ile matematik sınıfına girdik. Onunla programımız ingilizce dersi hariç aynı olduğu için şanslıydım. Sınıfa geçtiğimizde iki tane boş sıra vardı. Öndekinde bir kız oturuyordu. Arkadakin de ise dolapların ordaki piskopatlardan en sessiz olanı. Tam kızın yanına oturacakken kız çantasını oturacağım yere itti. Arkaya geçmek zorunda kaldım. Bir an bu çocuğunda aynı şeyi yapacağını sandım ama yapmadı. Ben arkaya otururken Dylan kızın yanına yerleşti. İşkence dolu matematik dersi hocanın gelmesiyle başladı.

"Herkeze merhaba arkadaşlar. 3. sınıfınızın size başarılar katmasını diliyorum" diyerek iyi dileklerde bulundu bize. Masasına geçmeden önce gözü bir an bana takıldı. Başlasın sorgulama.

"Okulumuzda yeni öğrenci var hah? Adın ne senin ?"

"Damien."

"Yeni okulun sana başarılar getirsin Damien."

Bu neydi böyle? Ne tür bir ilgi. Belkide yeni insanlara karşı böyledi. Ben pek sosyal birisi olmadığım için anlayamamış olabilirim. 

Adının John olduğunu söyleyen Einstein çakması adam derse başladı. Ve beklenen sonuç 20 dakika geçmesine rağmen matematiğin tek bir kelimesini bile anlamamıştım. Bütün bir hafta buna hazırlanmıştım oysaki. Sanırım özel ders almam gerekiyordu. 

Hoca anlatırken tahtaya yazdıklarına anlamayan gözlerle bakıyordum. Öyle bir soru yazmıştı ki kalemimi bile oynatamıyordum. Göz ucuyla yanımdaki Patch denen çocuğa baktım. Bırakın kalem oynatmayı önünde bir defter bile yoktu. Arkasına yaslanmış sadece dinliyordu. Dinlediğinede emin değilim gerçi.

Ona baktığımı fark edince bana döndü. Gözlerindeki o saf kötülük kendini belli ediyordu. Önüme dönüp sorya yoğunlaştım. Ama açıkçası yanımdaki bu karanlıktan ödüm kopuyordu. Matematik hocası Bay John sınıfa dönüp soruyu kimin çözmek isteyeceğini sordu. Sadece ağzım açık tahtaya bakakalmıştım. Patch elini kaldırdı. O elini kaldırınca başka kimse kalkmaya cesaret edememişti. 

Soruyu çözmek için kağıt bile kullanmaya tenzzül etmeyen biri nasıl olurda tahda da çözebilirdiki. Tabiki çözemezdi. Tahtaya boşuna çıkmış olacaktı. Bay john patch'i soruya kaldırdı. 1 dakika içinde tahtayı anlayamayacağım şeylerle doldurmuş ve sonucu bulmuştu. Bu beni baya şaşırtmıştı. Geri döndüğünde bana daha önce attığı o küçümseyici bakışı attı. Beni kurtaran zil sesi olmuştu. 

Sıradaki gireceğimiz ders Koç'un dersiydi. İşte bu en berbat olanıydı. Şimdi beni takıma almak için birkaç deneme yapacaktı. Tam bir fiyaskoya dönecekti yani. Dylan ile beraber matematik dersinden çıkıp Koç'un dersi için hazırlanmaya soyunma odasına gittik. Soyunma odasında lakros formalarını giyip okulun sahasına çıktık. Koç düdüğü ile bizi etrafına topladı. Bir kaç şey saçmaladıktan sonra gözleri beni buldu.

"Hey sen yeni çocuk. Bayan Becky'nin dediğine göre lakros oynuyormuşsun. Takımda olman için sana şans vermemi istedi. Açık konuşacağım takıma girmek için 2 yıldır yedek klübesinde bekleyen oyuncularım var. Eğer iyi oynayamıyorsan belki 2 yıldan daha fazla bekleyebilirsin. Tabi ozaman takıma girmen için sınıfta kalman gerekecek hahah."

Koç kendi yaptığı espiriye gülen iğrenç bir adamdı. Ve gayette ciddiydi. Eğer yapamazsam elenecektim. Yedeklerde bile olmazdım belki. Dylan takıma bu sene girmişti söylediğine göre. Takıma girmek içinde baya çalışmış. Benim hiç deneyimim yoktu ki kafadan elenirdim heralde.

İKİZLER(DÜZENLENİYOR...)Where stories live. Discover now