1.Bölüm: Visal

180 22 29
                                    

♡Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.Keyifli okumalar ♡

1.Bölüm:

                            ❝ Kayıp şehirler,kayıp anılar ve yaşanmamış hatıralar ❞

Hayat öylesine çabuk öylesine hızlıydı ki çoğu zaman ritmine ayak uydurmakta zorlanıyordum.Ona yetişmeye çalışırken neleri feda ediyor neleri görmezden geliyordum.Gözümü açıp kapatasıya kadar büyümüştüm bile.Evde üniversite sınavına çalışan Naz'dan üniversite 3'te ki Naz'a level atlamıştım.

Bu süreçte çok şeyler atlatmış,çok yara almıştım ama hiç pes etmemiştim.Tabii bunda Beyza ve Zera'nın payı öyle büyüktü ki...Onlar sayesinde ayaktaydım,onlar sayesinde atlatabilmiştim o zor zamanları.Birbirimizin evi olmuştuk.

Aramızda olan kilometreleri ise sıfıra indirmiştik.Evet,buna ben hala inanamasam da başarmıştık.Aynı şehiri tutturma hayalimizi gerçekleştirmiş ve aynı evin içinde yaşamaya başlayan üç kız kardeş olmuştuk.Üçümüzle de gurur duyuyordum.

Bu geçen zamanda hayatıma çok kişi girmiş çok kişi çıkmıştı ama Beyzalar'ın yeri hep aynı kalmıştı.

Önce Buğra çıkmıştı hayatımdan.Sonra Emre girmişti.Çok kalmamıştı ama çok yara bırakmıştı ruhumda.Ondan sonra kimseye güvenememiştim.Kimseyi sevememiştim.Aşk denen şeye kapatmıştım kalbimin kapılarını.Bir daha da aşık olmaya tövbe etmiştim.

Kendimi toparlamam çok zaman almıştı.İlk kez elimi tutan oydu.İlk kez kalbimi kıran da oydu.Emre'yi hayatımın merkezine koymak yaptığım en büyük hataydı.Öyle yüceltmiştim ki onu,kendimden uzaklaşmıştım,tanımadığım bir insana dönüşmüştüm.Adeta kendime yabancılaşmıştım.

Sonrasında Emre aslında bana başlarda yanlış gelen o doğru hamleyi yapıp çıkmıştı hayatımdan.Tekrardan girmek için çok çaba sarf etmişti ama ben kendime geri dönmüş ve kalbimin etrafına güçlü bir duvar örmüştüm ona.Bir kez olsun acabaya düşmemiştim.Bu da kendime duyduğum  en büyük gururdu.

Biz belki  farkına varamıyorduk ama aslında aşk denen şey güzel hissettirmekle birlikte bir çok zarar da veriyordu ruhumuza.Gerçek aşkı bulana kadar ruhumuza aldığımız derin yaralar kim bilir belki de doğru insanla kapanırdı.Her acı bitmezdi ama her yara günün birinde ya kabuk bağlar ya da kapanırdı.

"Nazooo! Buradayız!" Duyduğum sesle arkama döndüm.Havaalanının o kalabalığında onları ayırt etmeye çalışıyordum fakat çokta zor olmamıştı.Rengarenk giyinen Beyza'yı gördüğüm anda gülümseyip onlara doğru yürüdüm."Gelmediler mi daha?"Dedim nefes nefese.Berat ve Emir gelecekti ve ben onlara yetişmek için taksiden indiğimden beri koşuyordum.Trafik var deyip havaalanına çok uzakta kalan bir yerde indirmişti şoför sağolsun.

"Uçak inmek üzere."Dedi Zera.Kafa sallayıp telefonumu açtım.Annem bir sürü mesaj atmıştı.Hepsine tek tek cevap vermeye başladım.

Ondan ayrı yaşamak alışık olmadığım bir şeydi ilk etapta.Evde çok kalamıyordu ama yine de aynı evin içinde yaşamakla farklı şehirlerde yaşamak bambaşka şeylerdi.Hayatta her şeye alışıldığı gibi buna da alışmıştım zamanla.

"Uçak indi mi? "Ay vallahi inmiş!!" Beyza'nın heyecan dolu sesiyle beraber telefonumu kapatıp çantama geri koydum.Dehşet derece de ağırdı çünkü finallerim tam olarak bugün bitmişti.

"Sanki ilk kez göreceksin ha,sakin olsana kızım."Dedim gülerek.Emir ve Berat her ay düzenli olarak 2 veya 3 kere yanımıza geliyorlardı.İşleri dolayısıyla bu ay hiç gelememiş olmalarının özlemi vardı kızlarda.Tabii en çok Beyza'da...

BildirimWhere stories live. Discover now