22 şubat

695 81 24
                                    

Tanjirou, Giyuu'nun onunla telefonda konuşmasından sonra bir şeylerin tuhaf olduğunu sezmişti. Zenitsu ve İnosuke her zamanki gibi masada tartışırlarken hemen yanlarında öğle yemeğini yiğen Nezuko, ağabeyinin bu denli sessiz olmasından kafasında bir şeyler döndüğünü anlamıştı. Elindeki ekmek parçasını ağzına tıktıktan sonra ağabeyinin omzunu dürtmüştü. Tanjirou düşüncelerinden ayrılıp Nezuko'ya baktı.

"Sorun ne, Nezuko?"

Nezuko endişeli gözlerle ona baktı. "Düşünceli gözüküyorsun onii-chan?"

Tanjirou ona gülümsedi. "Sorun yok Nezuko, sadece aklıma bir şey takılmıştı."

Tanjirou hala bağırışan Zenitsu ve İnosuke'yi ayırdıktan sonra onlara derdini anlattı. İnosuke pek oralı olmadı ancak onun aksine Zenitsu hemen olayı kavramıştı.

"Kanao-san'a sorabilirsin. Bildiğim kadarıyla aynı evde yaşıyorlar."

Tanjirou'nun kafasında şimşekler çakarken bu daha önce nasıl aklıma gelmedi diye düşünmüyor değildi. Galiba gerçekten de Zenitsu'nun tabiri ile kalın kafalıydı.

Zenitsu'ya teşekkür ettikten sonra  Kanao'nun yanına gitti.

-

🦋

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।

🦋

𝑡ℎ𝑒 𝑏𝑢𝑡𝑡𝑒𝑟𝑓𝑙𝑦 𝑙𝑎𝑑𝑦 ↬ giyushino ✓जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें