3.

16.1K 1.2K 243
                                    

Eski mezar taşlarını yürüyerek geçti genç. Uzun ağaçların dibine oturdu kafasını ağaca yasladı. Kafasından milyonlarca şey geçiyordu gencin haddinden fazla sırra sahipti. Kimsesi yoktu anlatacağı. Kimse yargılamadan dinlemezdi zaten onu. Güvenmeyi uzun zaman önce bırakmıştı, unutmuştu.

Çantasından bıçağı çıkardı genç. Uzun keskin bir bıcaktı bu. Rüyalarında onunla savaşırdı kendine zarar vermek isteyenlerle. Gözlerini geri açtı. Kapatmamalıydı gözünü. Genç , karanlıkta görüyordu en iyisi neyin ne olduğunu. Gözlerini kapattığında hissedebiliyordu yanından geçen böceğin sesini, bulunduğu mekandaki huzursuz ruhların çığlıklarını. Karanlığa aşıktı genç. Bir çok renk görürdü eskiden karanlıkta. Şimdi gördüğü şeyler onu korkutuyordu.

Bu sır dolu , garip mezarlıkta oturan genç, sonraki adımını görebilmek için gözlerini yumdu.

~~~~~
Ayza yatağa oturmuş hala ağlamaları sürüyordu. Nigel'in kaçabileceğine ihtimal vermiyordu. Odasındaki balkondan çarşafları aşağıya sarkıtıp kaçmıştı.

-Ben sana demiştim anne! Ağlamayı kes, yeter artık.

-Bu böyle bitmemeliydi Daniel. Böyle hayal etmemiştim.

Ağlamaları iç çekmelere dönmüştü kraliçenin.
Hala Nigel'in kaçabileceğine inanmıyordu.

-Her hayal gerçekleşmiyormuş.

Ayza, oğlunu gögsünden ittirip, bağırmaya başlamıştı.

-Sen Kesin Nigel'e bir şey dedin. Kesin o yüzden gitti o. Yoksa yemin töreninden sonra neden gitsin çocuk?

-Sana demiştim anne o da diğerleri gibi arkasına Bakmadan kaçacak demiştim.

********

Genç prens odada bir ileri bir geri gidip geliyordu, minik kocası onu terketmişti. Onun bir saygınlığı , onuru vardı (!) böyle çekip gidemezdi.

Şu an beyni durmuş gibi hiç bir şey düşünemiyordu. Başka zaman olsa tilki gibi çalışan aklı bu sefer put gibi durmuştu, ve bu iyice sinirlerine dokunuyordu.

Odaya aniden annesinin girmesiyle, olduğu yerde durdu.

-Onu aramaya çıkmalısın hatta çalışma yap!

-Ne? Yine ne sacmalıyorsun Anne? Beni bırakıp giden bir çocuk için endişelendiğine inanmıyorum.

- Daniel oğlum...

-Ben o getirdiğin çocuk için sevdiğim kadından vaz geçtim ama o ne yaptı? Tören sonrası çarşafları birbirine bağlayıp balkondan kaçtı! Bak bakayım evden bir şey çalınmış mı?

-Oğlum o senin kocan ne biçim konuşuyorsun? Bu dediklerine pişman olacaksın. Büyük konuşma meleğim.

-Asla ama asla pişman olmayacağım, anne.

Düşes oğluna daha fazla katlanmamak için odadan çekip gitmişti.

******
Kraliçe dayanamamış sabah sabah soluğu yine oğlunun yanında almıştı. Daniel ise sabaha kadar plan kurmak adına gözlerini kırpmamıştı, şimdi ise annesi başında durmuş söylenerek uyutmuyordu.

-Daniel, hadi git kocanın izini sür oğlum. Eğer yaparsan İstediğin bir şeyi yapacağım hatta kocanla odaları ayıracağım.

Kraliçe oğlunu kandırmak için blöf yapıyordu.

-Ne? İz sürmek mi? Köpek miyim ben?

Genç prens dediği sözleri sonradan farketmişti. Kraliçe ise çarpık bir gülüşle oğluna bakmaya başladı.

-Anne şöyle bakmayı kes. Lanet olsun!

-Ya kocan kaçırılmışsa? Lort silver törende kocanın yanından ayrılmamıştı.

-Anne diyecek kelime bulamıyorum. Silver'in onun gibi köylü parçasının peşinde dolaştığını mı söylüyorsun?

Düşes oğlunun sözlerini duydukça kafasını duvarlara vurası geliyordu. Leydinin aşkı Gözünü kör etmişti ve bu çevresinde olan şeyleri kaçırmasına sebep oluyordu. Sevmese bile kocasını sahiplenmesi gerekiyordu.

Çünkü kocası, Nigel kızlardan bile daha güzeldi.

Bütün kızlara taş çıkartacak masum bir güzelliği vardı.

-İster inan ister inanma Daniel , şimdi git kocanın peşine düş. O nu bulmadan gelme.

-Hadi ama bu 3 günde bu kadar aksiyon yeter de artar bile. Neden her başını derde sokunca beni peşine sokuyorsun? Hem o beyaz damatlığı ile nasıl kaçtı merak ediyorum.

-Damatlıkla kaçmadı, Damatlığı fark ettiysen yatağındaydı oğlum. Gerçi sen sadece görmek istediğini görürsün unutmuşum.

Daniel, annesinin laf sokmasını görmezden gelerek aklındaki soruları tek tek sıraladı.

-Tamam belki başka kıyafetini giymiştir? Gayet doğal anne... Çıplak dolaşacak değil ya

Genç prens yattağı yerde gerinip daha çok yatağa yayılmıştı. Düşes oğlunun salaklığına içten içe yanıyordu. Kısacası içi kan ağlıyordu. Her gün kurnaz olan oğlu bugün saf ayağına mı yatıyordu? Yoksa ciddi anlamda salak mı olmuştu?

-Kıyafetlerinin hepsi dolabında oğlum daha fazla açıklayabilirim istersen?

-Ne? lanet olsun...

Genç prens duyduklarıyla yataktan adeta fırlamıştı. Kocasını biri görecek olursa cemiyetin diline düşmesi an meselesiydi. Yataktan yere atlayıp Kapıdan hızlıca çıktığında arkasında şaşkın annesini bıraktığından bir haberdi...

*******

Ya çevirdiğim bölümleri watty sıfırlamış tekrar düzeltip atıyorum kafayı yicem

Kurt Prens / bxb  (Mpreg) ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin