LIX

2.2K 187 666
                                    

"Ne demek izin vermiyorum? Benimle dalga mı geçiyorsun?"

Harry sinirle solurken Louis'e ulaşmasını engelleyen Liam'ı itti. Liam biraz sendelese de pozisyonunu korudu.

Harry dün gece olanlardan sonra uyuyamamış ve güneş doğar doğmaz kendini evden atıp okula koşmuştu. Louis'in erkenden geldiğini biliyordu ve onunla özel olarak konuşmak için tek yakalaması gerekiyordu. Yanında Liam ve Zayn varken bunu yapmasının imkansızlaşacağından emindi.

Ama okul bahçesine Liam ve Louis birlikte girdiğinde bütün planı suya düşmüştü. Ne yapacağını bilemez halde ikiliye doğru ilerlemiş, onu fark eden Liam ise Louis'i arkasına çekip ona ulaşmasını engellemişti.

Dakikalardır inatçı keçiyi ikna etmeye çalışıyordu ama nafile.

Sinirle ellerini saçından geçirdi ve uzun boyu sayesinde Liam'ın omzunun arkasında kalan ufak ve üzgün Louis'e seslendi.

"Bebeğim beni dinlemen gerek. O fotoğraflar yeni bile değil. 1 hafta önce çekildi."

Bu Louis'i daha iyi hissettirmemişti. Harry'le yakınlaşması iki üç hafta önce başlamıştı. Bu demek oluyordu ki tüm o flört ettikleri zaman boyunca Harry aynı zamanda Linda'yla da zaman geçirmişti. Tanrı bilir Louis'in hayalini kurduğu ne çok şeyi onunla gerçekleştirmişti.

Louis Liam'ı kolundan tutup geri çekilmesini fısıldadı. Sesi çok güçsüz çıkıyordu ve karşısındaki gence onu bu hale sokabilme gücü verdiği için kendinden nefret ediyordu.

"Ne söyleyeceksen söyle ve git Styles."

Kendi sesindeki soğukluk içini titretti ama bunu bağışlanma için yalvaran yeşil gözlere belli etmemeye çalıştı.

"Sana yemin ederim ki ondan ayrılacaktım ama doğru anı bulamadım Loueh. Dün onunla konuşmamız gerektiğini söyledim ama meşgul olduğunu söyledi. Birkaç saat sonra da o fotoğrafı paylaşmış. Sanırım ne diyeceğimi anlamış ve bir şekilde gerçekleşmesini ertelemeye çalıştı. Her şeyi ahlatmak istedim inan bana çok istedim hem de. Sadece.."

Gergince saçını geriye attı ve Louis'in hiçbir inanma belirtisi göstermeyen gözlerine baktı. Son kozunu kullanmak için boynunu biraz eğip ellerini miniğinin yanaklarına yerleştirdi.

Bahçe yavaş yavaş dolmaya başlamıştı ve bazı insanların gözlerini üzerinde hissediyordu Harry. Ama şu an tek umursadığı karşısındaki kalbi kırık bebeğiydi.

Louis'in şaşkınlıkla açılmış gözlerine son bir kez daha bakıp kendi dudaklarını haftalardır aklından çıkaramadığı pembe dudaklarla buluşturdu.

Dünya durmuştu onlar için. Harry öyle nazik ve duygulu öpüyordu ki Louis aklını kaçırmak üzereydi. Yıllarda türlü türlü senaryolarla aklında oynattığı sahne sonunda gerçek olmuştu. Öyle büyülü hissettiriyordu ki bu dudaklar.

Birkaç saniyeliğine de olsa Louis şoktan dolayı kıpırdayamadıktan sonra olanların yeni farkına varmış gibi dudaklarını öldürücü bir yavaşlıkla hareket ettirmeye başladı.

Tam iki yanında sallanan kollarını sevdiği gence dolayacaktı ki Harry ani ve sert bir şekilde geri çekildi. Louis öpücüğün şaşkınlığı ve sersemliğini üzerinden atamadan önündeki manzarayla olduğu yere çakıldı.

Zayn Harry'i geri çektiği gibi en sert yumruklarından birini gözünün altına geçirmişti. Çevredeki birkaç kız çığlık atarken Louis ağzı açık olanları izliyordu. Öyle sert darbeler geçiriyordu ki Zayn Harry'nin kafası her darbeyle sağa sola düşüyordu. İzlerken canı yanıyordu, durdurmak istiyordu ama tek bir kasını bile oynatamıyordu.

𝖀𝖓𝖐𝖓𝖔w𝖓 𝕷𝖔𝖛𝖊𝖗 // 𝑳𝒂𝒓𝒓𝒚Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz