Sevgili İşleri 2

1.3K 63 200
                                    

Smut bölüm gelmiştir. Boş bir zaman kollayın derim. İyi okumalarrr.

Dazai oldukça estetik pozlarla kendini göstermeyi başarıyordu. Chuuya çekimlerin ilk dakikasında hoşuna giden birçok fotoğraf çekmişti. Verdiği her bir pozu kaçırmak olmadı, bu yüzden sürekli olarak çekti. Yine de istediği asıl şey etkileyici pozisyonlar veya onun yakışıklı yüzünü ön plana sokma değildi. Chuuya'nın galerisinde istediği o eksik şey, duygulardı. Dazai harika bir modellik sergiliyordu fakat istedikleri tam olarak, bunlar değildi. Onun fotoğraflarını çekme nedeni, istediği her bir duyguyu yüzünde kolayca yansıtabilmesiydi. Chuuya'ya bir yetenek gibi gelmişti Dazai'nin mimikleri. Kameranın arkasında durmuş çekmeyi bırakmıştı, aklını çalıştırması lazımdı. Bu sorunu nasıl çözebilirdi, düşündü. En sonunda hiçbir zaman aklından çıkmayan o ilk tanıştıkları an geldi.

"Ehh... Dazai?"

"Evet Chuuya."

Başını kameradan kaldırıp elini çenesine koydu. Dazai'nin keskin bakışları hemen eski haline dönmüştü, 'hadi söyle' diye bakış atan ifadesi onun hafifçe kızarmıştı. O fazla iyiydi. Chuuya şaşkın kalmıştı. Bu nasıl bir oyunculuktu böyle. Bulunduğu her ortama uyması. 'Sanatçılık' diye geçirdi içinden. Galerisindeki en güzel köşeyi sadece ona ayırmalıydı.

" Hiç aşık oldun mu?"

Bir anda gelen beklenmedik soruyla irkilmişti Dazai. Gözlerini kırpıştırıp ağzı yarı açık bir tiple bakmıştı Chuuya'ya. Karşısında duran ciddi ifade onu bu konu hakkında biraz düşünmeye zorladı. Bu biraz ağır bir soruydu çünkü hatırlaması çok güçtü. Nihayetinde o ünlü Osamu Dazai'idi, birçok kadınla birlikte fingirdeşmiş ve zevk olsun diye çıkmıştı da. Fakat gerçek bir aşkı soruyorsa eğer Chuuya, yaşamamıştı. Başını iki yana salladı Dazai.

"Emin değilim... Birçok güzel kadın tanıyorum, buluştuklarım da olmuştu... Ancak, herhangi birisine karşı aşırı şeyler hissetmemiştim."

"Ah... Biraz zor olucak o zaman."

Eli çenesinde yaslı, gözleri kapalı ve düşünür gibi başını eğen Chuuya Dazai'ye bir dedektif misalinde görünmüştü. Ne demek istediğini anlamamıştı. Dazai, kaşları çatılı Chuuya'nın ağzından ne çıkacağını merakla izliyordu. Bu dedektif edasındaki yüzün kendisine karşı söyleyemediği şeyler olduğunu düşündü Dazai.

"İstediğin herhangi bir poz varsa söyleyebilirsin Chuuya."

"İsticem... Ama nasıl olur bilmiyorum."

Dazai onu anladığını zannetmiyordu. Daha açık olması için onun konuşmasını sağlaması gerekti.

"Tam olarak ne istiyorsun?"

Ağır adımlarla Dazai'nin tam karşısına varıp çömeldi. Dazai göz göze gelmeleri için bulunduğu duruştan çıkıp dik oturdu. Kendisine çekingen gözlerle bakan gencin bir şey söylemesini bekledi. Uzunca bir süre sabrederek bekledi. Fakat Chuuya istediği şeyi nasıl anlatacağını bilemediğinden tıkanıp kalmıştı. Dazai ,Chuuya'nın birden düşen suratıyla sıkıntılı bir nefes verip elini Chuuya'nın omzuna attı. Kendisine kalkan mavi gözlere ciddi bir bakış attı konuşması için. Gözlerini ondan ayırmayan Chuuya'nın ağzı istemsizce aralanmıştı.

"Seni... Senin duygularını. Yüzüne yansıtman lazım... Bir dakika."

Dazai donup kalmıştı. Altında bir yerlerin oynamaması için dişlerini sıktı. Ne istiyorsun sorusunda bu cevabı duymasıyla sapıkça düşünmedem edememişti. Aklı biraz oralarda çalıştığı için de böylesine bir tepki vermemek, elinde değildi. Bacaklarını biraz daha birbirine bastırdı. Bir anda ayaklanan Chuuya ile omzunu tutan eli havada kalmıştı. Yavaşça geri çekti, dizlerine indiriş yumruk yaptı ve kendisine aynı hızla koşan Chuuya'yı izledi. Elinde tuttuğu laptopuyla tekrar yanına oturmuştu. Bir iki yer tıkladıktan sonra ekranı kendisine çevirdi. Gördüğü şeyle yutkundu Dazai. Bu fotoğraf, kendisine aitti. İlk tanıştıkları zamandandı. Islık sesi çıkardı. Gülümseyerek kendisine bakan Chuuya'ya döndü.

Kanlı Dans  {One-Shots} Where stories live. Discover now