19- "Tuvali-M-"

13.3K 535 479
                                    

21 gün süren bir aradan sonra merhabalar, iyi okumalar dilerim 🤍

Bir şeyler yazıyorum ama hadi hayırlısı.

*

Tedirgince okulda dolaşıyordu Jungkook, resim öğretmenine gözükmek istemediği için sınıftan bile çıkmamaya çalışıyordu ve bu düşünceler kafasını ağrıtıyordu. Onu affedebilecek miydi? Bunu kendisi de bilmiyordu ama her ne olsa da affetmek istiyordu, daha sonra da bu kadar ani bir kadar almamak için erteliyordu. Ona yaptıklarını unutamazdı. En azından kendisine saygı duymalıydı.

"Pişt lan, hadi kantine gidelim. Borozan gibi ötüyor benim midem yine. İnsanlar kıyamet kopuyor sanacak birazdan."

"Evet de borozan değil ki o." Kaşlarını çatıp düşüncelerini Yugyeom'un dediklerine çevirdi.

"Ulan, az biraz da mecaz anlamlıya çalış Jungkook. Bebeğe anlatır gibi anlatayım mı şimdi sana bunu?"

"Ben bebek değilim ki!"

"Tamam agucuk bugucuk!"

"Ya, Yugy!"

**

"Gören FBI gözetliyor sanacak, adımı kirletiyorsun düzgün yürüsene, Jk mal mısın?"

Kafasına geçirdiği şaplakla Yugyeom derin bir nefes verdi, son günlerde bayağı acayipleşmişti yanındaki çocuk.

Bir insan neden duvarla bitişik yürüyerek gözükmemeye çalışırdı ki! Gözlerini devirdi ve adımlarını hızlandırdı, belki yetişmek için bitişik duvarlardan  ayrılırdı.

"Ki- Jeon Jungkook!" Çoğu öğrencinin boşalttığı koridorda ikili resim öğretmenlerinin sesini duydu. Jungkook, duvara daha da yapışıp gözlerini kapatırken, eğer o Taehyung'u göremiyorsa Taehyung da onu göremezdi belki, arkadaşı Yugyeom sinirle resim öğretmenlerine döndü. En nefret ettiği branşçıydı kendisi. Bu yüzden adama bakarken gözlerinden alev çıkıyordu resmen.

**

"Ya ama eğer ben sizi göremiyorsam siz nasıl beni görebiliyorsunuz ki! Haksızlık bu! Hem ben o duvarda gayette kamufle olmuştum!"

Jungkook, arkasında yürüdüğü öğretmenine sinirli bakışlar atıyordu. Hayatını zehirlemişti yahu!

"Artık susacak mısın Jungkook? Dediğim şeyi neden yapmadan kaçmaya çalışıyorsun?"

Sinirli bakışlar duyduğu ses ile kaybolurken yerini korkuya bırakmıştı, karşısındaki adam onu korkutuyordu! "Bana zarar vermeyeceksin değil mi?"

Histerik kahkaha kulaklarını doldurdu, "Hayır bebeğim, çok eğleneceğiz."

**

Taehyung, resim atölyesinin önünde durdu ve etrafında herhangi biri var mı diye kontrol etti, küçük ise ona ayak uydurmaya çalışıyordu. Direnmeyecekti çünkü eğer direnip kaçmaya çalışırsa daha beterini yaşayacağını biliyordu.

İçeri girdiklerinde boyaların kokusu ikisine de ağır geldi ve Jungkook hafifçe öksürdü. Astım hastası olan biri burada direkt fenalaşırdı herhalde.

Yoğun ve keskin koku birkaç dakika sonra kendisini fark ettirmeyi kesmişken Taehyung, Jungkook'un sırtındaki çantayı yerle bütünleştirip elinden tuttu.

"Seni yıldızlı gece tablosuna dönüştüreceğim bebeğim, en sevdiğim tabloya."

**

Okul üniformasının üstlüğüne çoktan elveda eden genç, Taehyung'un altında kıvranıyordu. Teni yanıyordu, istek ve şevhet ile tutuşmuştu teni.

Daddy's Little Prince   ×Taekook×Where stories live. Discover now