Bölüm-1 "SOĞUK,KARANLIK,BOŞLUK"

493 28 20
                                    

Soğuk. Karanlık. Boşluk. Gözlerimi açtığım da hissettiğim ilk şeyler bunlardı. Etrafıma bakındım ama görebildiğim tek şey karanlık. Ense kökümde bir ağrı hissettim. Elimi oraya götürdüğüm de ise kendini belli eden bir şişlik vardı.

Soğuk. Ne olduğunu bilmediğim bir yerdeydim. Çok soğuk bir yer. Üstümde incecik kazağım altında yırtılmaya yüz tutmuş pantolonum vardı. Tir tir titreyen bedenim bir türlü ısınmıyor soğuğa alışamıyordu. Ellerimle vücudumu sardım. Düşünmeye başladım.

Boşluk. Düşündükçe aklımdaki boşlukta boğuluyordum. Sanki aklımda karanlık sisler vardı. Hiç bir şey hatırlamıyordum. Adımı, kim olduğumu, ne olduğumu, ailemi ve neden burada olduğumu. Daha doğrusu nerede olduğumu. Hiç bir şey hatırlamıyordum. Tek hissettiğim şey Soğuk Karanlık ve Boşluktu. Bom boş bir hafıza.

Hatırlamaya çalıştıkça karanlık sisler yoğunlaşıyordu. Hiç bir şey hatırlamıyordum. Karanlık sislerin arasından kendini belli eden hatırladığım tek şey KAR TANELERİ 'y di. Farklı boyutlarda ki farklı şekillerdeki kar taneleri.

Sırtımı arkamda kalan duvara yasladım. Yani duvardı sanırım. Hiç bir şey görünmüyordu karanlıkta. Ama yaslandığım şey duvar hissi veriyordu. Tekrar düşünmeye yoğunlaştım. Ama sonuç yine aynı şeyler. Soğuk, Karanlık ve Boşluk.

Bir süre sonra soğuk gitmiş yerini karanlık ve boşluğa bırakmıştı. Artık soğuğu hissetmemeye başlamıştım. Hissizlik böyle bir şeydi sanırım. Artık üşümüyordum. Soğuğu hissetmiyordum. Boşluk hissizleşmişti. Karanlık hissizleşmişti.

Bulunduğum yerde bir ses çıktı. Kapı gıcırtısına benzer bir sesti bu. Saniyeler sonra tahmin ettiğim gibi büyük bir kapı yavaş yavaş açılıyordu. Açılan kapı aralığından içeriye tiz bir ışık geliyordu. İçerisi aydınlandıkça nerede olduğum etrafımda nelerin olduğu belirginleşiyordu.

Etrafıma bakındığımda buranın bir depo olduğunu fark ettim. Yavaşça açılan kapı sonunda tamamen açıldığın da içeriye iki tane takım elbiseli ardından bir tane rahat giyimli oldukça yakışıklı adam girdi. Bana bakarak (ve ben yokmuşum gibi davranarak) aralarında konuşmaya başladılar. 

İlk söze başlayan rahat giyimli yakışıklı çocuk oldu. "Kız bu mu? " dedi yanındaki adamlara. 

"Evet efendim." dedi çocuğun bir şey söylemesini bekleyerek. Adamlar çocuktan yaşça daha büyüklerdi ama çocuğa saygı gösteriyorlardı. Demek ki önemli birisiydi.

"Tamam siz gidebilirsiniz. O artık bana ait." dedi adamlarına emir vererek. Adamlar hızlı adımlarla depodan çıkarken ben anlamayan boş gözlerle çocuğun suratına bakıyordum.

Yakışıklı çocuk bana yaklaştı. Tam yanıma gelince dizlerini kırarak bana doğru eğildi  "Artık bana aitsin güzelim" dedi. Kim olduğumu bile bilmezken nasıl oluyor da ona ait olabiliyordum.

"Sen kimsin. Neredeyim ben. Daha doğrusu ve en önemlisi kimim ben?" diye yakındım. Çocuk şaşırmış gibi duruyordu. Bir süre gözlerimin içine baktıktan sonra " Ne hatırlıyorsun?" dedi.

"Hatırladığım tek bir şey var." dedim kafamı öne eğerek. Daha da çok şaşırmış görünüyordu.

İyice yaklaşarak "Nedir o?" diye sordu.

"Hatırladığım tek şey KAR TANESİ."

KAR TANESİWhere stories live. Discover now