Bölüm-3"Davetsiz Misafir"

177 12 5
                                    

Selam arkadaşlar. Sonunda yb yi ekleyebildim. Sınav haftasında olduğumuz için pek vakit ayıramıyorum. Okunma sayısı iyi ama votelerden pekte memnun değilim. Emeğe saygı olarak okuduğunuz bölümü votelerseniz sevinirim. İyi okumalar :))))

Gördüğüm rüyanın etkisini üzerimden bir türlü atamıyordum. Aslında şöyle bir düşününce saçma sapan bir rüya gibi geliyordu ama daha ilk günden güneş'in rüyüma girmeside neydi. O kadın kimdi. Neden kaçıyordum. Kimden kaçıyordum. Benden ne istiyorlardı. Bütün bu sorular sadece ağlama isteğimi arttırıyordu. Onun dışında sorularıma hiç bir cevap bulamıyordum. Yatakta doğrulup ne yapacağımı düşünmeye başladım. Ama zaten benim bir planım vardı. Kaçıp ormanda saklanmak. Pencereden bakınca orman rüyamdakine çok benziyordu. Ne saçmalıyordum ben ya. Orman işte. Ağaçlarla çevrili labirent gibi bir yer. Ezbere bilmediğiniz bir ormandaysanız yanlışlıkla girdiğiniz bir labirentten farkı kalmazdı.

Penceremden dışarı baktığımda yıne hava yavaşça aydınlanıyordu. Bu gün buradaki 3. günümdü. Depoda ne kadar kaldığımı bilmiyordum. Yani ne zamandır kayıptım beni bekleyen merak eden özleyen birileri varmı bilmiyordum. Özlemle yağan kar tanelerine baktım. Her biri farklı boyutta farklı şekillerdeydi. Ama yakından bakmadığınız sürece anlayamazdınız. Depoda uyandığım andan beri kar tanelerine adeta bağlanmıştım. 

Geldiğim güned beri üzerimdekileri değiştirmemiştim. Berbat göründüğüme hatta kokarca gibi koktuğuma emindim. Her sabah kahvaltımı bırakmaya gelen görevliden duş almak için izin alabilirdim belki. Çünkü kendimi iğrenç hissediyordum. Saç diplerim yağlanmıştı. Yatakta oturup adamın kahvaltı getirmesini beklerken bir yandan da kaçış planımı içimden tekrerlıyordum. Az sonra takım elbiseli adam elinde kahvaltı tepsisiyle odaya gelmişti.

Tepsiyi yatağa yanıma bıraktıktan sonra 1-2 saniye yüzümü inceledi. Sanki yüzümde birşeyler arıyor gibiydi. Sonra arkasını dönüp oda dan çıkacakken onu durdurdum. "Bakarmısın" Arkasına dönüp ters bir bakış attı. "Ne var" Tersleyerek sordu. Çok ters biri olduğu belliydi. Korkudan yerime sinip yüzüne baktım. "Ne var dedim sana!!" Bu sefer ses tonu daha sertti. Benimle uğraşmak istemediği belliydi. "Şeyy kaç gündür üzerimde bunlar var. Duş alıp temiz kıyafetler giyebilirmiyim diyecektim." Korkuyla ve utançla sordum. Sonrada başımı önüme eğdim. Adam bana doğru yavaşça geldi. Yatağın yanında tam önümde durdu. Bana bakarak gülümsüyordu. Ama gerçek bir gülümseme değildi bu. Alay edercesine gülüyordu.

"Burayı otel sandın heralde ufaklık. Oda servisimiz yemekle kısıtlı. Ayrıca duş alanlarımızda dolu. Ama istersen senin için bir tane ayarlayabilirim." Göz kırptı. Dediklerini bir an aklımda tarttım. Benim için bir duş alanı ayarlayabileceğini mi söylemişti. "Ayarlarmısın gerçekten." diye sordum inanamayarak. "Ayarlarım tabi. Ama benim yanımda" Gülümsemesi genişledi. Söyledikleri beynime dank ederken ne kadar salak olduğumu düşündüm. Kafamı utançla öne eğdim. "Eee ufaklık hala duş almak istiyormusun?" dediği şeyle gözlerimi kocaman açtım. Arkamda bulduğum yastığı ona fırlattım. "Defol!!" diye bağırdım. Alayla gülerek odadan çıktı.

"Aptal aptal aptal" diye kendime kızdım. Ne kadarda salaktım böyle. Benim için birşey yapacağını düşünmüştüm. Acaba hafızamı kaybetmeden öncede bu kadar aptalmıydım ben? Bir duş almak istemiştim sadece. Ne vardı yani bunda?

KAR TANESİNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ