GEÇMİŞTEN ANI 4.KISIM

866 126 148
                                    


Azuma hâlâ o gün hissettiği nefreti ve üzüntüyü hatırlayabiliyordu. Onun yüzünden bir Regium A ölmüştü. O an nedense Cael'i görmek istedi, ortada onun da ölmesi için bir neden yoktu ancak aynı olayları tekrar yaşamak istemediğini biliyordu. Eli istemsizce dudaklarına gitti ancak hemen çekti ve karşısında ona yemyeşil gözlerle bakan Lucia'ya döndü.

"Annem anlatmıştı... Ama seni tam olarak hatırlayamıyorum."

"Kendinde değildin, bu gayet normal." dedi kız, gülümsüyordu.

"Peki ya sen nasıl buraya geldin?" diye sordu Azuma. Lucia'ya onu kurtardığı için olan memnuniyeti sonsuzdu ancak bir an önce oradan ayrılmak istiyordu.

Bu soruyla Lucia'nın gülümsemesi silindi. "Sanırım sana anlatabilirim." dedi, sesi fısıltı gibiydi. Gözleri uzaklara döndü.

"Odamdan çok fazla çıkmıyordum. Bu yüzden çıktığımda yolumu kaybettim ve yanlışlıkla zindanların olduğu yere indim. Biliyorum, geri gitmeliydim ama merakım bunu yapmama izin vermedi ve ilerledim. İlerledikçe... İlerledikçe Sai ailesinin insanlara neler yaptığını gördüm. Çok... Kötüydüler." derin bir nefes aldı ve devam etti. "Ancak sadece onlar yoktu."

Gözleri Azuma'ya tekrar döndü. Ağlamaklıydı, kendini tuttuğu belliydi. Çaresiz gözüküyordu. "Bir... Bir odaya girdim. Diğerlerinden daha farklı bir enerjisi vardı. Sadece göz attım... İçeride yatan biri vardı... Bir sürü sihir eşyalarıyla beraber... O yatan kişi... Ona yaklaştım ve...

"Ve... Leo olduğunu gördüm."

Leo'nun ismini duymasıyla Azuma donakalmıştı. Lucia ona daha çok yaklaştı, kızın narin bedeni titriyordu. "O... o adam. Çoktan ölmemiş miydi?"

Ölmüştü. Azuma o adamın ölmüş olduğuna emindi. "Devam et." dedi Azuma. Nasıl bir tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu, ellerinin soğumaya başladığını hissedebiliyordu.

"Sonra... Odadan çıktım. Korkmuştum. Neler olduğunu anlamıyordum, burnumu bu olaylara sokmamaya karar verdim ancak arkamı dönmemle karşımda büyükanneyi gördüm." Kız hızlanmıştı. Kendini ispatlamaya çalışıyormuş gibi bir hali vardı, sesi de yükselmişti. "Sonra... Sonra her şey karardı, uyandığımda karanlık bir odadaydım. Günde sadece bir kere yemek verdiler ve dışarı çıkmama izin verilmedi. Ne kadar ağlasam, ne kadar bağırsam da kimse bana cevap vermedi. Kaç gün orada kaldığımı bilmiyorum..."

"Birkaç gün sonra kapı birden açıldı, karşımda annemle babamı gördüm. Dışarı çıktık ve ben... Sandığım gibi Sai ailesinin evinde değildik. Annemlere nerede olduğumuzu sordum. Cevaplamadılar. Sorduğum hiçbir soruyu cevaplamadılar. Eve geri döndüğümüzde hiçbir şey konuşmamamı emrettiler sadece. İkisi de çok sinirliydi..." Kızın uzun zamandır tuttuğu gözyaşları akmaya başladı.

"Ancak şehre girdiğimizde bir sürü cesetle karşılaştık. Yürüyor... Yürüyorlardı. Canlıydılar! Ama... Ölüydüler. Babam beni evlerden birine sakladı. Bekledim... Geri dönmelerini bekledim! Üzerinden çok uzun süre geçti... Tek yapabileceğim orada... Öylece... Durmaktı..."

Lucia daha fazlasını söyleyemeden hıçkırıklara boğuldu. Azuma devamında ne olduğunu tahmin edebiliyordu. Anne ve babasının kurtulmuş olmasına imkân yoktu, yoksa çoktan kurtarmak için onca yolu katlettikleri kızları için geri dönerlerdi.

Azuma şaşkınlığını yenip kıza sarıldı ve sırtını ovalayarak onu teselli etmeye çalıştı. Ne derse desin bir ifade etmeyeceğini bildiğinden sessizliğini korudu, zaten kelimeler diline varmıyordu. Kız Azuma'nın göğsüne daha da çok sokuldu.

HALF & HALF - Başlangıç [BL]Where stories live. Discover now