❝ bir 𝐜𝐚𝐧𝐚𝐯𝐚𝐫, ne zaman 𝐢𝐧𝐬𝐚𝐧 olur ? ❞
Kaos'un enerjisinden yükselen topraklarda karanlık güçler bir savaşın eşiğinde. Bu kutsanmış ülkenin kaderi bir avuç gencin ellerinde fakat karanlıkla savaşmak için önce kendi karanlığına kazanmı...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
❛ 𝑑𝑎𝑟𝑙𝑖𝑛𝑔, 𝑦𝑜𝑢 𝑎𝑟𝑒 𝑡𝑜𝑜 𝑤𝑒𝑙𝑙 𝑡𝑎𝑛𝑔𝑙𝑒𝑑 . . .
═════════════════════.✵.══
𝓐NKA, muhtemelen hareketsizce ona bakan insanlardan sıkıldığından, devasa kanatlarını açıp gökyüzünde süzülmeye başladı ve Jackson kaskatı kesilmiş kaslarını ancak o anda gevşetmeyi akıl edebildi. Göğsünden onu çekmekte olan gücün enerjisinin kesildiğini hissettiğinde kafasını kaldırıp kuşa baktı ve tam da bu sırada koruyucu tanrının bedeni bastırmaya başlayan karanlıkta enerjisel boyutuna döndü.
Bir şeyler söylemesi ya da bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu fakat genç Lider ağzı bir karış açık hala belli belirsiz hatlarını gökyüzünde süzülürken seçebildiği bağlantısına, efsanevi kuşa, bakmaktan başka hiçbir şey yapamıyordu. Beyninin hala mantığına bağlı çalışan kısımları iki noktayı birleştirip çizgiyi çizerek neler olduğunu ve bunun ne anlama geldiğini ona sunsa da hiçbir şey gerçek gibi değildi.
Jackson, omuzlarını düşürdüğünde arkadaşı da şoktan yeni çıkmış olacak ki genç adamın yanına gelip elini omzuna koydu. "Gitmemiz gerek."
"Jia..." Jackson eliyle havayı gösterip kuşun figürünü işaret etti. Aklını toparlayamıyordu.
"Ben artık bir şey göremiyorum..." Jia duraksadıktan sonra Jackson'ın kafasını gökyüzünden indirip kendi gözlerine baktırttı. "Halef."
"İmkânsız." dedi Jackson anında sesini son anda bulmuş gibi. Soluk bile almadan söylemişti bunları çünkü gerçek olamazdı. "İmkânı yok bunun. Halef falan olamam ben."
"Ben de bilmiyorum Jackson."
"Sormamız lazım..."
"Sen delirdin herhalde. Daha bugün meydanda yüzlerce gözün önünde bir Halef öldürüldü. Anka Halefinin peşinde birileri var."
