18.

947 56 22
                                    

   İşte yeni bölüm geldiii!
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorummm.
   Size iyi okumalar...

   Okuldaki dersler bitmişti. Şimdi de sınıfta eşyalarımı çantama koyuyordum. Tuna da yanımda beni bekliyordu. Çantamı koluma takınca sınıftan beraber çıkmaya başlamıştık. Emir ise bizi beklemeden çıkmıştı. Bende Tuna'nın yanında ilerlemeye başlayınca elimden tutmuştu. Bana dönerek.

"Senin ellerin yine soğuk"

"Senin ellerinde sıcacık"

"Neden sürekli ellerin soğuk,yoksa hastalığın felan mı var."

"Kansız olabilirim. Bende pek fazla bilmiyorum."

Okul binasından çıkıp merdivenlerden inmeye başlamıştık. Öğrenciler de okulu boşaltıyorlardı. Tuna ellerimi bırakınca ona neden bıraktığı için bakarken bir yere baktığını gördüm. Baktığı yöne baktığımda bir tane tanımadığım oğlan vardı. Ona sert bir şekilde bakıyordu. O çocukta Tunaya sert bakıyordu. Tuna'nın kolundan tutup bana dönmesini sağladım.

"Kim o çocuk"

"Hiç kimse"

"Neden sert bir şekilde bakıyorsun peki?"

"Sen hadi evine git. Benim işim var."

"Spor salonuna uğrayacaktım. Ama bu gidişle uğramıyacağım."

"Hayır sen beni merak etme. Hadi spor salonuna git. Ben seni arıyacağım."

"Ama-" derken sözümü kesmişti. Bana sinirle bakarak arkamdan itekledi. Hiç bir şekilde kıpırdamadığımdan bu sefer kolumu sıkıca tutup kulağıma eğildi.

"Sana git diyorsam git" dedi. Yüzündeki o ifade hiç hoşuma gitmemişti. Bir an nefretle baktığını farkettim. Gözlerim hafifçe dolarken kolumu ondan çektim. Sonrada arkamı dönüp ondan uzaklaştım. Gözlerim dolmaya devam ederken Kubilay'ın da yanıma doğru geldiğini gördüm. Hızlıca ilerlemeye başladım. Kubilay seslensede duymamazlıktan gelip spor salonuna giden mahalleye girdim.

Tunaya çok sinirliydim. Her bokunda sinirlenip bana nefret eder gibi bakıyordu. Spor salonuna yaklaşırken daha da hızlı yürümeye başladım. Beş on dakika sonrada spor salonuna gelmiştim. İbo abiyi görsem de selam vermeden soyunma odasına ilerledim. Üzerime spor kıyafetlerimi giyip telefonumu ve okul kıyafetlerimi dolabıma koydum. Kapıya ilerleyip kapıdan çıkacakken kapının ordan da İbo abinin geldiğini gördüm. Bana gülümseyerek

"Hoşgeldin Zehra" dedi.

"Hoşbuldum abi. Bende seninle bişe konuşacaktım."

"Odama gidelim orda konuşuruz." Deyince ikimizde beraber odasına ilerlemiştik. Ne söyleyeceğimi merak ediyorsanız. Artık öğrencilere ders vermek istemediğimi söyleyecektim. Normalde onlara bir şeyler öğretmek hoşuma gidiyordu ama şimdi onunla uğraşamazdım. Kendimi geliştirmek istiyordum. Boksa daha fazla odaklanmak istiyordum. Bende o yüzden artık ders vermeyeceğimi söyleyecektim. Odasına girdiğimizde masasının arkasındaki sandalyesine oturdu. Bir yandan da yanındaki dolaptan içecek çıkarıyordu. Meyveli sodaydı. Bana uzatırken bir yandan da "seni dinliyorum" dedi. Bende anlatmaya başladım.

"Abi hani ben çocuklara ders veriyordum ya"

"Evet"

"Artık vermesem olur mu?"

"Neden?"

"Abi sen o kadar uğraştın evet ama artık sadece boksla ilgilenmek istiyorum. Sadece ona odaklanmak istiyorum. Eğer ki senin için de uygun olursa"

DÖVÜŞÇÜ KIZTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon