kırk beşinci bölüm

5.4K 361 66
                                    



''Uzaklaşsana biraz'' kollarını belime sarmış tam arkamda yürüyen Jungkook'u itmeye çalışırken konuşmuştum

''Ee çok özledim ben seni'' enseme öpücükler kondururken gülümsedim

Otelin kapısına giden taşlı yolda yürüyorduk ve Jungkook beni asla bırakmıyordu

''Ben de seni özledim ama hazırlanmamız gerek'' Otelin geniş kapısından girdiğimiz gibi serin hava dalgası yüzüme çarpmış ve gülümsememe neden olmuştu.

Resepsiyondaki kızın bakışlarını üzerimizde hissetsem de onu umursamadım ve Jungkook'un beni yönlendirmesine izin verdim. Pek büyük bir otel değildi, Jimin ve Yoongi'nin oldukça kendilerine has düğün mekanlarına yürüme mesafesindeydi ve diğer en yakın otel de 20 kilometre uzaktaydı. 

Burayı tercih etmişlerdi tabii. 

Otelin çok fazla odası yoktu ve odalarda da zaten Jungkook, Seokjin, Hoseok ve Namjoon ile bir de Jimin ile Yoongi'nin ailesi ve tabii ki damatlar kalıyordu.

Jungkook'un kaldığı odaya girdiğimizde kapıyı hızla kapatmış ve anında bana dönmüştü

''Çok yoruldum dün, yorgunluğumu alsana'' dudaklarını boynuma bastırdığında itmeye çalışsam da asla ayrılmadı benden

''Jungkook, düğün başlayacak bir saate, duramayız'' beni duymamış gibi yapıp çenemin altını ve ardından yanaklarımı öptü, birlikte yatağa düştüğümüzde alnımı öperken güldü

''Senden ayrı kalmaktan nefret ediyorum'' kendi tişörtünü de benim de tişörtümü de ışık hızıyla çıkardığında elimi kaslı göğsüne-ayrıntılar önemli-koyup durdurdum onu

''Üstümden kalkıyorsun ve düğüne gidiyoruz'' oflayarak üstümden kalkmış ve önce spor ayakkabılarını sonra da kot pantolonunu çıkarmıştı

''Hiç eğlenceli değilsin Taehyung-ie'' dolaba astığı takım elbise kılıflarını çıkarırken benimkini bana uzatmıştı. Buraya geleli yaklaşık 20 dakika falan oluyordu. Jungkook eşyalarımı kendi odasına çıkarmış ve bana etrafı gezdirmişti. Yugyeom ve ailesi neredeydi bilmiyorduk bile.

Jungkook bazen hayırsız bir evlat olabiliyordu ve ben de umuyordum ki Yugyeom Hoseok ile buluşmuştur.

Jungkook siyah kumaş pantolonu dikkatle giyerken onu izleme fırsatı bulmuştum ve kaçırmaya hiç de niyetim yoktu

''Of ne güzel bir manzarayım değil mi?'' dedi eliyle saçlarını karıştırırken

Gerçekten de dünyada gördüğüm en güzel manzaraydı Jeon Jungkook

''Öyle'' dedim kendimden geçmiş bir şekilde ona bakarken

''Sen haksızlık yapıyorsun ama bana, şöyle güzel güzel bakıyorsun sonra da 'yapma Jungkook, kalk Jungkook' '' dudaklarını büzüp siyah gömleğini üzerine geçirmişti

''Yalnız bu kadar yakışıklı olamazsın, insan utanır arkadaşının düğününde ondan iyi giyinmeye'' derken yanına adımlamış ve düğmelerini iliklemesine yardım etmiştim

Jungkook'un düğmelerini iliklemeyi severdim. 

''Yapacak bir şey yok hayatım, ben çuval giysem de o ikisinden iyi görünürüm'' dediğinde ben de şortumu ve ayakkabımı çıkarmıştım

''Hadi ya?'' dedim alayla, 

Bana yandan bir gülüş atıp saçını savurmuş ve kaşlarını kaldırıp indirmişti

after you | taekookWhere stories live. Discover now