Bölüm 32

83K 4.1K 517
                                    

*Uyarı: Bölümde bol bol fotoğraf olduğu için tatlı komasına girebilirsiniz😁

Genç kadın kucağındaki kızını sıkı sıkıca giydirmiş, bebeği ile birlikte güzel bir yürüyüşe çıkmak için tüm hazırlıkları tamamlamıştı. Cansu artık beş aylıktı. Gün geçtikçe büyüyordu ve tatlılaşmaya devam ediyordu.

Yataktaki kızının fotoğrafını çekerken "Hazır mısınız?" diyerek odaya giren Turan'a başını salladı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yataktaki kızının fotoğrafını çekerken "Hazır mısınız?" diyerek odaya giren Turan'a başını salladı. Fotoğrafı çektikten sonra kucağına aldı.

"Biz hazırız. Hadi gidelim." diyen Canan kucağındaki kızıyla çok daha tatlı görünüyordu. Dış kapıyı açan Turan eşinin ve kızının çıkmasını sağlandıktan sonra anahtarı alıp kapıyı kapattı.

Birlikte merdivenlerden inip apartmandan çıktılar. Arabanın arka kapısını açıp Canan'ın bebeği araba koltuğuna yerleştirmesine yardımcı oldu. Genç kadın bebekle birlikte arka koltuğa binmişti.

Turan şoför koltuğunda yerini alıp dikiz aynasına baktı. Görmek istediği en güzel manzara işte karşısındaydı. Sevgili eşi ve evladı.

"Gidiyoruz." dedikten sonra arabayı çalıştırıp hareketlendirdi.

"Canan evin bir şeye ihtiyacı var mı?"

Canan kızına bakarken "Cansu'nun bezi azaldı. Onun dışında bir şeye gerek yok aşkım." dedi.

Ah o aşkım diyen dilini Turan yiyip bitirecekti. Bir türlü doyamıyordu karısına. Canan yüksek bir performans sergileyip hamilelikte aldığı kilolarını geri vermişti. Turan için önemli değildi bunu kaç kezde söylemişti fakat beden ona aitti. İstediğini yapabilirdi. Onun kalbini sevdiğini sürekli haykırmaktan vazgeçmeyecekti.

Yürüyebilecekleri uzun yürüyüş parkuruna geldiklerinde Turan bagajdan bebek arabasını çıkardı. Cansu'yu yatırdıktan üstünü örttüler. Hava serindi. Ufak bir yürüyüş yapıp hava almak iyi olacaktı.

"Anlat bakalım yeni birisi geldi diyordun." dedi Canan yürürlerken

"Evet. Başkomiser Kürşad.(*Karahisarlı kitabımın başrolü) Adam bizim şubeden değil. Cinayet masasından. Bir operasyon için bilgilendirme yapıyoruz. İyi birine benziyor. Birkaç hafta birlikte çalışacağız." dedi Turan.

"Anladım. Anlaşabilmenize sevindim."

Canan da mesleğini özlemişti. Fakat bebeğini bırakıp gidesi gelmiyordu. Her gün nasıl ayrılacaktı bu bal yanaklısından? Çok zorlanacağı belliydi. Fakat birkaç ay içinde işine dönmeliydi.

Daldığı düşüncelerinden "Tıpkı hayalimdeki gibi." diyen Turan'ın sesiyle sıyrıldı.

"Hayalimdeki hayat tam da böyleydi."

Canan arabayı süren Turan'ın koluna girip gülümsedi. Seviyordu bu adamı. Nasıl sevmezdi? Düşünceleri fikirleri o kadar uyumluydu ki. Adeta birbirleri için yaratılmışlardı. Bu kocaman dünyada birbirlerini bulmaları kaderden başka bir şey değildi.

İsimsiz ArzularWhere stories live. Discover now