Voices don't remain silent.'

3.7K 170 15
                                    

Uyuyamadığım için ormana doğru yürüyordum. Ara sıra böyle olur uyuyamazdım. Yanımda nisa olmazsa yine de arardım o da her seferinde bıkmadan bana telefondan bile olsa şarkı söylerdi. Ama burda bu durum imkansızdı ve uyku haramdı. Bir ağaca tırmanıp oturmuştum. Sırtımı dala yaslayıp gecenin süslediği gökyüzünü izliyordum. Elimdeki fular ve tokaya bakıp gülümsediğimde fuları burnuma götürmüştüm.

Çok güzel kokuyordu. Tokaya baktığımda nisanın sesinin beynimde yankılanmasını istiyordum.

Barış yine uyuyamadığı bir gece de telefonu eline almıştı. Saçma sapan uyku videoları izlerken oflayıp yataktan kalkmıştı. Saat 2.30'tu. Napabilirdi ki bu saatte? Alıp WhatsApp'a girdi. Sonra ınstagramda dolandı. Hâlâ uyuyamıyordu. Ve saat 4.30 olmuştu. Başını ovdu. Başındaki ağrı keskinleşmişti. Telefonu çaldığında arayan kişiye şaşkınlıkla baktı.

"Nisa?"

"Barış?"

"Bu saatte niye ayaktasın sen?"

"Aynı soruyu bende sana soracaktım."

"Uyku problemi yaşıyorum ben. Arada böyle uyuyamıyorum. Sen?"

"Bende sabah çok geç uyandım öğlen 3 gibi felan uykum yok. Niye uyuyamıyorsun sen?"

"Annemin olaylarından kalan bir psikolojik rahatsızlık gibi. Arada uykum kaçıyor ve asla uyuyamıyorum. Ve şuan acayip başım ağrıyor. İlaç içmeye gidiyordum."

"İlaç içme uyuyamıyorsun daha berbat olursun hım napabiliriz? Düşünelim."

"Ben yıllardır bulamadım."

"Kapat sen."

"Tamam."

Barış anlamayarak kapatınca bir anda bilgisayarından gelen görüntülü arama ile şaşırmış ve bilgisayarı eline almıştı.

"Ahoj koťátko."

Merhaba kedi yavrusu.

"Ahoj veverka."

Merhaba sincap.

Barışın gözlerini devirerek söylediği şey ile nisa ekrana yaklaştırmıştı suratını.

"Ben sincap değilim."

"Ciddi misin? Bende kedi yavrusu değilim ne hikmetse."

"Hayır sen bir kedisin. Geceleri kedi yavrususun. Aksini iddia etme. Çünkü konu tartışmaya kapalı."

Barış gülüp kafa salladığında karşısındaki kıza bakıp gülümsemişti.

"Uyuman için bir deniyeceğiz."

"Napacaksın?"

"Şarkı söyleyeceğim."

"Sesin güzel mi?"

"Herhalde."

"Ooo Nisa reis yapamadığın bir şey var mı?"

"Sanırım yok. Ego yaptım boyun kadar hadi sen uzan bilgisayarı karşına koy bende şarkıyı söyleyeceğim."

"Neden?"

"Ne neden?"

"Öylesine biri için niye gece gece bu zahmete giriyorsun ki?"

"Öylesine biri değilsin ki. 2 metrelik bir kedisin."

Barış gülümseyip uzanmış ve bilgisayarı karşısına koymuştu. Karşısındaki kız her güldüğünde kalbinin hızlanması normal değildi. Karşısındaki kız barış için bu geceden sonra daha da özel olmuştu.

İyi anımızda herkes yanımızdaydı zaten.. gerçek insanlar yalnız kaldığımız karanlıkta yanımızda olanlar değil miydi?

"Horluyor musun?"

"Kükrüyorum rrrrrr."

"Beynin ile boyun ters orantılı sanırım."

"Barış sad."

"Barışın üzümlü kekini nisa yedi."

İkisi güldüğünde barış nisanın kısılan gözlerine bakmıştı. Ve gülüşü daha da artmıştı.

"Tamam şarkıyı söylüyorum kapat mavilerini."

Barış gözlerini kapattığında nisanın sesini duyması ile yüzünde sıcacık bir gülümseme oluşmuştu.

"Karanlıktan gelicekler
Önünde dikilecekler
Sarı sarı, dişleri olucak
Sivri pencereleri olucak
Yakalayacak sanıcaksın
Ama hep sen kazanıcaksın.."

"Sesin.. çok güzel."

"Kalbin kadar olmasa da."

Barış aklını dolduran anılar ile gülümsemişti. Her kötü anında yanında olan bir kadın vardı hayatında. Aralarında belirli bir şey yokken bile onu bu denli önemseyen bir kadını sevmişti. Belki de en doğru kararı buydu. Nisa onun hayatındaki en güzel ve en büyük ışıktı.

"Seni seviyorum Nisa'm."

Kolyesini öptüğünde güneşin doğduğunu görmüştü. Nisayı düşünürken geçen süreye gülümsedi. Barakaya doğru yürürken yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

"Ulan kalkın gönülüler halkı! Bugünkü iletişimi almamız gerek! Bir ay sonra yeniden sevdiklerimizle görüşmek istiyorsak! Kalkın!"

"Bre barış! Ne kaçtı senin içine Berkan mı?"

"Hayır nisayı özledim yasin kalk."

Barış hepsini dürttüğünde herkes barışın enerjisine ve sesindeki mutluluğa sadece gülümsemişti. Aycan sinirle barakadan çıktığında dans eden yasin ve barışa bakmıştı.

"Ne oluyor sabahın köründe?"

"Asıl ne bu sinir kızım? Barış enerjik uyanmış iletişim için bizi motive ediyor."

"Ne alaka berkan?"

"Ya git ayıl kavga çıkarma. Adam sevgilisini özlemiş enerjik gelmiş ne atar yapıyorsun?"

"Beko gel."

Barış berkanında kolundan tuttuğunda Yasin, Berkan ve Barış halay çekmeye başlamışlardı. Herkes gülerken cemal de zıplıyordu.

"Lan sen uyumadın ve bu enerji mi?"

"Oğlum tüm gece nisayı düşündüm bugün o parkuru var yıkıcaz."

"Bre barış helal lan. Tey Tey!"

§|§

Ödüle yakın arkadaşını televizyonda zor duruma sokan 21 yaşındaki bir kıza imalarda bulunup sürekli ağlatan psikolojisini bitiren onu potaya sokup gitmesine sebep olan adamı götüren cemalin karakterine kaç verdiniz ben -sonsuz verdim.

Ve barış yine haklı.

The beauty of the night. ||NisBar||Where stories live. Discover now