Betrayal is always nearby.'

3.8K 181 21
                                    

"Evet çok önemli bir iletişim oyunu ve yine zor bir parkur. Takımların durumunu öğrenip hemen oyuna geçelim. Barış durumlar nasıl?"

"Acun abi bugün çok fazla motive geldik hepimiz. Cidden belki de bir iletişim için ilk defa böyle heyecanlandık. inşallah alırız."

"Ses tonundan belli çok motive olduğun yasin?"

"Abi bugün ki enerjinin ilk fitilini Berkan değil barış ateşledi. Gece boyu uyumamış sevgilisini düşünmüş bir baktım sabah bağırıyor kalkın uyanın diye. Sabahın köründe halay da çektik. Çok iyi geldik valla oyuna. Bu arada şunu da karşı takıma söylemem lazım. Barışın bizim takıma geçmesine hepimiz her gün daha da çok seviniyoruz. Keşke karşı takım biraz tanımaya çalışsalardı."

"Barış Yasin'in dediklerinden sonra ne diyeceksin?"

"Düşüncelerinden dolayı çok teşekkür ederim. bende onları tanıdığım için çok mutluyum. Bazı sebeplerden dolayı bazı geceler uyuyamıyorum. Dün de öyle bir geceydi nisada yoktu zaten. Onu düşündüm ve biraz fazla enerji yüklendim. Umarım kazanırız."

Acun abi oyunu anlattığında hepimiz çok konsantre olmuştuk. İlk oyuna ben çıkıyordum. Kolyemi öptüğümde koşmaya başlamıştık. Son atışı atarken çekiç yanlışlıkla kafama gelecekti ama son anda kafamı korumuştum. Oyunu aldığımda bileğimde ki tokayı öpüp ayağa havaya kaldırmıştım.

"Barış kazandı! Son anda kafasını yarmaktan da kendini kurtardı herkes iyi şuan."

Herkes gülerken bende yerime geçip su içmeye başlamıştım. Berkan çıkarken bir kaç kez bağırıp oturmuştum. Aycan yanıma oturduğunda fazla takmamıştım.

"Bu uyku ile ilgili çok seminere felan gittim. Bir daha ki sefere beni uyandır yardım ederim sana."

"Yok teşekkür ederim bende bayağı katıldım o seminerlere ama işe yaramadı."

"Nisa yanımda olmayınca dedin ya bende bilgi sahibi sanmıştım. Ondan söyledim."

"Nisa beni uyutmayı başarabilen tek insandı ve hâlâ öyle. Teşekkür ederim ama gerek yok."

Ayağa kalkıp kazanan berkana sarılmıştım. Şuan durum 9-7'ydi. Çıkıp bitirmek istiyordum.

"Barış ayakkabıları çıkarıyorum hadi al gel gidek."

"Giydiririm yalnız."

Yunus Emre'nin atlaması ile gözlerimi devirmiştim. Yasin bir şey demeden ben konuştum.

"Hadi oynayalım bakalım giydiriyor musun yoksa sen mi çıkarıyorsun."

Oyunu kazanmıştım ve berkanla birbirimize vurunca hızla kolyemi öpmüştüm.

"Nisa'm!"

İletişime geldiğimiz de hızla oturup hepimiz üç kişi ile görüntülü konuşmaya başlamıştık. Yasin'in konuşmasına hepimiz kahkahalarla gülmüştük. Sıra bana geldiğinde ademi sezaiyi ve nisayı bağlamıştım.

"Ya barış!"

"Nisa'm!"

"Lan sırık!"

"Ooo kimleri görüyorum."

Adem ve Sezai ile konuşurken nisanın kahkahasını her duyduğumda onları susturuyordum.

"Lan adem oğlum sen kilo almışsın ya daha bir yakışıklı olmuşsun. Sezai sende. Oğlum nisa niye zayıf lan? Öküz gibi olmuşsunuz."

"Sevgilim hep yiyorlar bir kere ellerinde yemek görmesem varya."

"Oğlum nisaya yediremiyoruz ki. Barış aç banane yemem deyip duruyor kız."

"Nisa?"

"Bakma öyle kedi gibi barış ne yapayım?"

"Lan oğlum çıkın lan yayından nisa ile konuşcam çıkın."

"Ulan hanımcılığın böylesi."

"Sezai seninle çıkınca görüşcez."

"Yavrumsun eyvallah."

"Benim yavrum o!"

"Niso barışı çaldın benden bide lakaplarımızı mı çalacaksın?"

"Sezo çık yayından sevgilimle konuşmam gerek. Sonra konuşcam bu konuyu."

Çıktıklarında nisaya bakmıştım gülümseyerek.

"Sen gece uyuyamadın mı?"

"Yok yenge valla hiç ama bana mısın demedi. Bizi de sabahın köründe kaldırdı. Halay çektirdi. Neymiş seni özlemiş."

"Lan sus yasin!"

"Barış kousnu tě."

Seni ısırırım.

Barış sırıttığında nisa da ona bakıp gülümsemişti.

"Moc mi chybíš. ale pořád jdeme. Včera v noci jsem moc nespal, ale podíval jsem se na vaši fotku. Miluji tě tolik, lásko, že jsem vždy ve tvém srdci a jsi v mém srdci. oba navždy."

Seni çok özledim. ama dayanıyoruz. bende dün gece pek uyuyamadım ama senin fotoğrafına baktım. seni çok seviyorum aşkım hep kalbindeyim. ve kalbimdesin. sonsuza kadar hemde.

"Také mi chybíš, ale máš pravdu, ale jsme velmi slabí, ale jsi velmi slabý, tak mi to nevadí. I když jsem včera nemohl spát, myslel jsem na tebe a můj den byl zase velmi dobrý. jsi vždy moje slunce."

Bende seni çok özledim ama haklısın dayanıyoruz ama sen çok zayıflamışsın yapma böyle aklım sende kalmasın yemeğini ye seni eskisi gibi görmek istiyorum. dün gece uyuyamasam bile seni düşündüm ve günüm yine çok güzel geçti. sen hep benim güneşimsin.

"Miluji tě, lásko moje znovu vás chci obejmout, políbit, spát s vámi. Postarej se o sebe, moc tě miluju."

Seni seviyorum aşkım yine sana sarılmayı seni öpmeyi seninle uyumayı iple çekiyorum. kendine çok dikkat et seni çok fazla seviyorum.

Nisa bana bakıp öpücük atıp el salladığında bende onun gözlerine elimi koymuştum ekranda. Ellerimi kendi gözlerime götürünce gülümsemişti.

"Také tě miluji, taky tě miluji. Těším se na ty dny. naposledy se směješ tak krásně, směj se a dokončme rozhovor."

Bende seni seviyorum çok seviyorum hemde. bende o günleri iple çekiyorum. çok güzel gülüyorsun son kez gül ve bitirelim konuşmayı.

"Slunce tě velmi miluje. A vždy vám chybí víc."

Güneşin seni çok seviyor. Ve seni hep daha fazla özlüyor.

"Miluji také své slunce a více mi chybí, starám se, miláčku."

Bende güneşimi çok seviyorum ve hep daha çok özlüyorum kendine iyi bak sevgilim.

Nisa söylediklerimden sonra boynundaki B harfli kolyeyi çıkarıp öptü elini bana doğru uzatıp sende dedi ve son kez gülümsedi el salladığında yayın bitmişti. Gözlerimi sildim ve bende yerime oturdum.

"Ulan bir sürü konuştular bir halt anlamadık. Adamlardaki alfalığa bak. Resmen sevgilisi ile konuşunca dil değiştirdi."

"Sus lan duygusalım şuan hiç gülemem."

Hepimiz kahkaha atarken biraz susmuştuk çünkü hepimiz çok mutluyduk. Nisayı çok fazla özlemiştim. Ve görmek bu şekilde konuşmak bana çok iyi gelmişti.

§|§

ÇOK TATLISINIZ LAN ŞEREFSİZLER.

barış Güneşim diyor hadi düşelim.

Biri beni durdursunn ve gidip yatayım.

The beauty of the night. ||NisBar||Where stories live. Discover now